Galip DALAY
Dışarıdan gelen bütün itiraz ve telkinlere rağmen, Irak Kürdistanı’ndaki referandum planlandığı şekilde yapıldı. Referandum öncesinde Irak Kürtlerini uyaran hatta üstü örtük bir şekilde tehdit eden Batılı ülkelerin çoğu söylemlerini yumuşatmaya başladı. İran dahi, her ne kadar hava sahasını Irak Kürdistanı’na kapatmış olsa da referandum öncesine oranla söyleminin tonunu hafif bir şekilde düşürdü. Buna karşın Irak merkezî hükümeti ve Türkiye söylemlerinin dozunu arttırıyorlar. Irak’ın Nisan ayında genel seçimlere gidecek olmasından ötürü, Abadi'nin Maliki başta olmak üzere diğer rakipleri karşısında zemin kaybetmemek için söylemini sertleştireceği öngörülebilir bir şeydi. Nihayetinde aynı Abadi daha birkaç ay önce Kürtlerin devlet kurma hakkına saygı duyduğunu, fakat zamanlamayı yanlış bulduğunu kamuoyuna açık bir şekilde söylemişti.
Türkiye'nin eleştirilerinin altında yatan temel mantığı anlamak güç değil. Fakat Irak'ın dışındaki en sert söylemi kullanan devlete dönüşmesinin ve Irak ve İran'la geliştirdiği yeni tarz cephe siyasetinin ne kadar rasyonel olduğu belirsiz. Meseleyi açmak için önce bazı sorular soralım: Türkiye, merkezî hükümetle neyi, nasıl başarmaya çalışıyor? Yakın bir zamana kadar Türkiye'nin Başika'daki askerî varlığını işgal olarak gören ve onların bir an evvel oradan çıkmasını talep eden merkezî hükümetle ne kadar yol alabiliriz? Veyahut, Irak'ın bütünlüğünü korumak için mevcut merkezî hükümet, Türkiye için ne kadar iyi bir partner?
Daha önce IŞİD'le mücadele ederken IŞİD'i ortaya çıkaran siyasal zeminin de sorgulanması gerektiğini haklı bir şekilde dile getiriyorduk. Aksi takdirde, IŞİD gider yerine başka bir örgüt gelir tezini yaygın bir şekilde savunuyorduk. Peki IŞİD'i ortaya ne çıkarmıştı? Sünnilerin tabiî bazı özelliklerinden dolayı aşırılığa meyilli olmaları mı? Cevabın bu olmadığı konusunda neredeyse herkes mutabık. IŞİD büyük oranda Irak’ın işgaline müteakiben, Bağdat’ın ivmesi artan bir şekilde mezhepçi milis bir devlete dönüşmesinin eseriydi. Bu durum, IŞİD'e gelişip serpilmesi için uygun bir zemin sundu. Irak'ın, İran'ın bir uydu devletine dönüşmesiydi Sünni öfkesini kabartan. IŞİD'in doğuşunda büyük bir payeye sahip olan bu mezhepçi siyaset, post-IŞİD döneminde de artarak devam edecek gibi gözüküyor. Peki IŞİD'in doğuşuna zemin hazırlayan siyaset acaba Kürtlerin de Bağdat'tan ayrılma arayışında pay sahibi değil mi? Iraklı Kürtlerin bağımsız devlet arzuları sır değil. Onlar da bu konuda epey açık davrandılar. Ancak meselenin bugün bu noktaya gelmesi sadece Kürtlerin milliyetçi duygularla bağımsız devlet talep etmesiyle açıklanamaz. Bugünkü resim büyük oranda Irak merkezî hükümetinin dışlayıcı mezhepçi politikalarının eseri. Makul bir yönetim sistemini tesis edememesinin veya daha doğru bir ifadeyle böyle bir irade ortaya koymamasının da bir sonucudur. Irak, fiili olarak kendi anayasasını dahi askıya almış bir ülke konumunda. 143 maddelik anayasada 50'nin üzerinde anayasa maddesi fiili olarak işletilmiyor.
Kürtlerden bağımsız bir şekilde, Irak birliği olamayan bir ülke. Bütünlüğünü koruyamayan bir ülke. Kendisini sadece Kürtlerin değil, Sünni Araplar ile Türkmenlerin de devleti kılamıyor. Türkiye'nin de desteklediği birçok Sünni Arap siyasetçinin Irak'ta barınamaması, yurt dışına kaçması bundandır. Mesela Tarık Haşimi neden Bağdat'ta değil de İstanbul'da diyaspora siyaseti yapmak zorunda kalıyor? Ya da, Türkiye'nin Musul'un IŞİD'den arınması sürecinde yakın müttefiği olan Musul eski valisi ve Ninova Muhafızları lideri Esil Nuceyfi Bağdat'a gidebiliyor mu? Hakkında tutuklama kararı çıkarılmasının asıl sebebi onun Türkiye'yle işbirliği yaptığı suçlaması değil miydi? Irak'ı uzun bir süre yönetmiş olan, tabiri caizse Irak'ta adeta millet-i hakime psikolojisine sahip olan Sünni Arapların normalde yüzlerini Irak merkezî hükümetine dönmeleri gerekirken bunların ciddi bir kısmının Bağdat'tan ümidini kesip, Kürtler gibi bizim de kendimize ait bir bölgesel yönetiminiz olmalı psikolojisine kapılmalarını hangi zemin sağlıyor?
Irak'ta sadece güvenlik sektörünün değil, siyasetin ve devletin de büyük oranda milisleşmesine şahit oluyoruz. Bu trend devam ettiği sürece, Irak belki bölgesel ve uluslararası muhalefet nedeniyle bölünemeyen, ancak kendi karakteri itibarıyla da birleşip bütünleşemeyen bir ülke konumunda kalacak. Zaten İran'ın bölgede ciddi nüfuza sahip olduğu, mezhepçi milis siyasetiyle toplumsal dokusunu iğdiş ettiği Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen gibi ülkelerden hangisi makul bir şekilde iç bütünlüğünü koruyabiliyor?
Bu arka planı dikkate aldığımızda, Türkiye izlemeye başladığı Irak siyasetiyle elde etmeye çalıştığını deklare ettiği hedefleri ne kadar tutturabilir? Daha doğrudan soralım: Türkiye'nin merkezî hükümetin pozisyonunu bu denli katı bir şekilde savunması veya Kürtlerin bağımsızlık referandumunun en sert karşıtı haline gelmesi bizim hangi çıkarımıza hizmet ediyor? Mesela bu siyasetle Sünni marjinalleşmesinin önüne mi geçiyoruz? Irak devletinin mezhepçi karakterini mi yumuşatıyoruz? İran'ın Irak üzerindeki etkisini mi dengeliyoruz? Yoksa Türkmenlerin maruz kaldıkları haksızlıkları mı gideriyoruz? Mesela bugüne kadar merkezî hükümetten Türkmenlerin hangi hakkına dair bir taviz kopardık? Başika kampının veya Türkiye'nin Irak'taki askerî varlığının işgalci görülmeyeceği, onların oradaki varlıklarının sorunsallaştırılmayacağına dair bir garanti mi aldık? Daha düne kadar IŞİD'den bir farkı olmadığını söylediğimiz Haşdi Şabiler, bundan sonra IŞİD'den daha farklı ve daha meşru aktörler olarak mı davranmaya başlayacaklar? Telafer'in demografik yapısını kimin bozacağından çekiniyorduk? Artık böylesi demografik veya mezhepçi mühendisliklerin olmayacağına dair garanti mi aldık? Peki bu sorulara pek müspet cevaplar veremiyorsak, Irak'la bu ölçekte iş tutuyor görüntüsü vermek, dolayısıyla onun anlamlı bir müzakere sürecine girmesini engellemek Türkiye'nin hangi dış politika çıkarına hizmet ediyor?
Irak merkezî hükümeti ve İran'la bir olursak Irak Kürtlerini sandviç gibi aramızda ezeriz düşüncesi tekrardan medyada ağırlık kazanmaya başladı. Siyasi karar alıcılar bu yaklaşımı farklı cümlelerle ifade etmeye başladılar. Irak'taki Kürtlerin neredeyse yiyecek dahi bulamayacakları kozlarımızdan veya formüllerimizden tekrardan bahsetmeye başladık. Neredeyse bir asıra yaklaşan tanıdık bir politika bu. Ama aynı zamanda başarısız olmuş bir politika. 1992'de Saddam'ın Kürtlere yönelik uyguladığı abluka siyasetini, onları açlıkla insani dramlarla terbiye etme siyasetini bir düşünelim. Ne kadar başarılı oldu bu siyaset? Kürtlerin devletleşme sürecine ket vurmaktan ziyade daha da hızlandırmadı mı? Hafızamızda daha taze olan Katar ablukasını düşünelim. Hani bizim de hem insani hem de İslamî olarak yanlış bulduğumuz bu abluka siyasetini... Ne kadar başarılı oldu bu siyaset? Tarihsel deneyimler veya geçmiş örnekler abluka siyasetlerinin lehine ne kadar veri sunuyor bize? Eğer biz Irak ve İran'la bir olup Irak Kürtlerinin nefes borularını kesecek bir abluka siyaseti izlersek, bu onları nefessiz bırakıp çökertir mi? Erbil'de (hatta Süleymaniye'de) bu kadar ülkenin konsolosluğunun olduğu bir dönemde bu elde edilebilir bir sonuç mu? Bu siyaset muhtemelen kaçakçılığı tekrardan yaygınlaştırıp, Irak Kürdistanı’yla Suriye'deki PYD bölgesi arasında daha yoğun bir yakınlaşmaya zemin hazırlar. Bu siyaset, Irak Kürtlerini Suriye (PYD sınırı) sınırını daha fonksiyonel bir şekilde kullanma arayışına iter.
Dolayısıyla şu soru üzerine kafa yormamız gerekiyor: Yukarıdaki bahsi geçen siyasetin Irak Kürtlerini her taraftan kuşatmanın ötesini gören bir yönü var mı? Peki, merkezî hükümetin her geçen gün Irak toplumunun çok ciddi bir kısmıyla bağının koptuğu, Şii hinterland’ını milisleştirdiği ve bu hinterland’ın dışındaki Sünni ve Kürt coğrafyası üzerindeki otoritesinin daha da tahrip olduğu bir denklemde, Irak ve İran'la bu ölçekte yüksek maliyetleri göze alarak giriştiğimiz Kürtlerin devletleşme sürecini engelleme ittifakının başarıya ulaşacağından ne kadar eminiz? Bu siyaset Kürtlerin canını çok acıtabilir. Onlara bedel ödetir. Fakat Irak'ın birlik ve bütünlüğünü sağlayamaz.
Bu nedenle bu meseleyi aşırı duygusallığa kapılmadan suhuletle değerlendirmemiz gerekir. İlk günlerin, haftaların harareti geçtikten sonra Kürtlerle merkezî hükümet tekrardan masaya oturmak durumunda kalacaklar. Türkiye, bu süreçte nasıl kritik bir rol üstlenebileceğine dair kafa yormalıdır.
Abartılı yorumlardan kaçınmak gerekiyor. Mesela Kürtlerin Irak'ta siyaseten bağımsızlığa gitmesinin Türkiye'nin Ortadoğu veya İslam dünyasıyla bağını kopartacağını iddia eden bakış açısı bize tam olarak ne demiş oluyor? Bu yaklaşım ya Kürtlerin Ortadoğulu ve/veya Müslüman görülmediğine ya da Kürt kimliğinin Türk kimliğinin ötekisi olarak görüldüğüne işaret eder. Bu bakış açısı İslami, insani ve ahlaki olmadığı gibi ne Türkiye'nin, ne Irak Kürtlerinin ne de bölgenin çıkarlarına hizmet eder.
Velhasıl, Türkiye ticaret kapılarını, petrol vanalarını, hava sahasını kapatarak Kürtlerin canını acıtabilir, Irak Kürdistanı’nı ekonomik darboğaza sürükleyebilir. İnsani drama yol açabilir. Fakat Irak'ın birliğini ve bütünlüğünü sağlayamaz. Irak'ın birliği Türkiye'nin Irak'la ortak askerî tatbikat yaparak, İran'la saf tutarak sağlanabilecek bir şey değil. Bu ancak Irak'ın adam akıllı bir devlet olmasıyla sağlanabilir. Irak'ın, devlet yönetiminde mezhepçi siyasal kültürünü aşmasıyla elde edilebilir. Milisleşmenin önüne geçilmesiyle, farklı etnik ve mezhebî grupların üzerinde bir Haşdi Şabi terörünün estirilmesinin önlenmesiyle sağlanabilir Irak'ın bütünlüğü. Eğer Türkiye, Irak'ın birliğini ve bütünlüğünü sağlamak istiyorsa İran'ı, Irak'ın bütün bileşenlerinin devleti olması fikrine ikna etmesi gerekir. Tabii ki bunun için de Türkiye'nin bu iki devlet üzerinde belli ölçüde bir nüfuza sahip olması gerekiyor. Eğer değilse, Türkiye önümüzdeki dönemde Irak'ta Kürtlerle merkezî hükümet arasında yeniden başlaması kuvvetle muhtemel görüşmelerde bu krizi aşmak için uygulanabilir, anlamlı bir model veya çözüm çerçevesinin ne olması gerektiğine üzerine kafa yormalıdır. Bu da Türkiye'nin hem Irak merkezî hükümetiyle hem de Kürtlerle ipleri koparmamasını gerektiriyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları


















































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2021
11.02.2020
3.02.2020
28.01.2020
20.01.2020
13.01.2020
6.01.2020
31.12.2019
24.12.2019
17.12.2019