Gülay GÖKTÜRK
Mahcup darbecilik dönemi
2.11.2012
3052
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın Taksim'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni sırasında askerlere "Sizin korumanız gereken cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz" demesi üzerine başlayan tartışmaya bir de şöyle bakın:
Bu parti 28 Şubat darbesinin en ateşli destekçisi değil miydi?
Daha bundan 5 yıl önce 27 Nisan 2007'de aynı partinin başkanı ve en üst düzey temsilcileri e-muhtıra üzerine neler söylemişlerdi?
Baykal, TBMM kürsüsünden "Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına Silahlı Kuvvetler kayıtsız kalmayacaktır" diye gürlüyordu o günlerde.
Mustafa Özyürek muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTV'ye telefonla bağlanarak "Tabii bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir" diye konuşabiliyordu. Onur Öymen muhtıradan bir gün sonraki açıklamasında "Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız" diyordu gururla.
Önder Sav muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 367 kararından sonra "Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın" demeye utanmıyordu. Ve 28 Şubat'ın amigolarından Nur Serter muhtıradan bir gün sonra Çağlayan'daki Cumhuriyet Mitingi'nde yaptığı konuşmada aynı amigo kız tavrını sürdürerek"Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan'da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır" diye tezahürat yapıyordu 27 Nisan muhtırasına.
O gün söylenenleri hatırlayınca insan ülkedeki iklim değişikliğinin bu partiyi nerelere sürüklediğini görüp seviniyor doğrusu.
Bugün aynı parti, bir il başkanının sarf ettiği darbeci-vesayetçi bir cümleyi nasıl örtbas edeceğini, lafı nasıl çevireceğini şaşırmış, çırpınıyor.
Benim için olayın en önemli tarafı budur işte. Çünkü bu, Türkiye kamuoyunun son 10 yılda kazandığı darbe karşıtı bilincin ürünüdür, demokrasi çıtamızın yeni düzeyinin işaretidir. Bu bilinç CHP'yi de etkilemiş; açık darbecilikten "mahcup darbecilik" noktasına getirmiştir.
Siyasi kültür kolay değişmez
Bir siyasi partinin kültürünün değişmesi uzun ve zorlu bir süreçtir. Hele bu parti 89 yıllık bir partiyse... Hele jakobenlik, tepeden inmecilik, elitistlik ve icabında açık darbecilik, 100 yıla yakın bir süre o partinin kültürünün temel eksenini oluşturmuşsa...
Böyle yerleşmiş bir kültürün öyle şıp diye ortadan kalkmasını; artık "yenilendik" demekle öyle hemen yenilenemeyeceğini kabul etmek lazım. Ve Oğuz Kaan Salıcı'nın ağzından dökülüveren o sözlere, bu kökleşmiş siyasi kültürün bir heyecan anında kazara açığa çıkıvermesine şaşmamak lazım. Ama asıl mühim olan şey hem parti yönetiminin hem de bizzat o sözleri söyleyenin bu lapsustan rahatsız olmuş olması...
Evet, geçmişte göğsünü gere gere savundukları bu siyasi çizgiden artık utanıyorlar, mahcup oluyorlar ve el birliğiyle tevil etmeye çalışıyorlar.
Ehh, bu da bir şeydir.
Bu sözleri bir kenara yazalım
"Bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne kadar getirmedik. Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Eğer bu ülkede bir başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım. Bir başkanlık sistemi gelir, o zaman bu adımları çok daha rahat atarız. O zaman böyle bir sıkıntı olmaz ama bunun dışında kimin ne yapacağı bellidir. Dolayısıyla bir Başbakan olarak benim görevim bellidir, Sayın Cumhurbaşkanımız'ın da görev alanı bellidir. Kimse de böyle bir gayretin içerisine girerek durumdan vazife çıkarmasın."
Bence Başbakan Erdoğan "Barikatların kaldırılması talimatını kim verdi" tartışması bağlamında söylediği bu sözleri bir kağıda yazıp hiç kaybolmayacak bir yere koymalı ve eğer yarın öbür gün (başkanlık sistemine geçilmeksizin) cumhurbaşkanı olursa sık sık çıkarıp okumalıdır. Zira ben Erdoğan'ın bildiğimiz karakter özellikleri nedeniyle bugün hatırlattığı bu ilkeye uyma konusunda Gül'den çok daha fazla zorlanacağını tahmin ediyorum
Kaynak:.http://gundem.bugun.com.tr/mahcup-darbecilik-donemi-yazisi-210516
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015