Gülay GÖKTÜRK
Bugün şu parantez meselesine biraz daha yakından bakmak istiyorum. Malum, son dönemde sıkça kullanılan bir söylem bu...
Parantezin açılma tarihi konusunda farklılıklar olsa da (kimileri 1839’da, kimileri 1925’te açıyor) Yeni Türkiye’nin tarihi bir parantezin kapanması anlamına geldiği konusunda bir konsensus var gibi.
Parantezin 1925’te açıldığını söyleyenler esas itibariyle “Yanlış Cumhuriyet” e işaret ediyor ve artık her türlü vesayetin geriletildiği, cumhuriyetin cumhuru istediği yönde dönüştürmeyi değil, cumhura hizmet etmeyi görev addettiği; siyaseti bürokrasinin değil seçilmişlerin belirlediği, daha genele olarak cumhuriyetin demokrasiyle birleştiği yeni bir rejimin kurulmakta olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.
Parantezi 1830’larda açanlar ise yaşanan değişimi daha ziyade Batı medeniyetine karşı “yeni bir medeniyet projesinin inşası” olarak görme eğiliminde...
Kuruluşundan günümüze AK Parti'yi tanımlayacak ana kavramlardan birinin "yeni bir medeniyet tasavvuru arayışı" olduğu, bu hareketi tanıyan herkesin bildiği bir nokta. Ayrıca, Başbakan Davutoğlu’nun bu tasavvur üzerinde en fazla kafa yormuş ve entelektüel katkıyı yapmış isimlerden biri olduğunu biliyoruz.
Ama yine de, “Yeni Türkiye ülkeye ve dünyaya bakışımızın kökten değişmesi demektir” gibi ifadeleri duyduğumda irkiliyorum. Bu tip cümlelerde “geçmişten köklü kopuş” fikrini görüyorum. Her türlü “köklü kopuş” ihtimali karşısında duyduğum tedirginliğim doğal olarak depreşiyor.
İşte parantez sözcüğü de bu noktada antipatik bir sözcük haline geliyor benim için. Parantezin kapanışından sonraki hayatın sanki o parantez içi hiç yaşanmamış gibi kalınan yerden devam edeceğini ima ettiği için…
* * *
AK Parti’nin yüz ya da yüzelli yıllık bir tarihi dönem boyunca unutturulmaya çalışılan, yok sayılan, hatta en büyük tehdit olarak görülen medeniyetimizle, tarihimizle, kültürümüzle, geleneğimizle yeniden bağ kurmaya çalışmasından; yaşanılan yapay kesintiyi gidermek ve kendi geçmişiyle yeniden köprüler kurmak istemesinden daha doğal ve doğru bir şey yok. Ne var ki, bunu yaparken paranteze alınan o yılların öyle kolaylıkla “undo” yapılabilecek yıllar olduğunu da sanmamak gerekiyor.
Çünkü yaşanmış tek bir gün bile toplumların hafızasından silinemez. 90 yıllık Cumhuriyet dönemi, hatasıyla sevabıyla artık bizim kültürümüzün, geleneğimizin bir parçası olmuştur. Tıpkı ondan öncesi gibi… Biz o 90 yılı yaşadık; o 90 yıllık tarih teker teker her birimizde mündemiç. Bütün bu tecrübeyi, bilinci, duyarlılıkları “parantezi kapattık” deyip unutamayız. İçimizdeki en Osmanlıcılar dahil hepimiz, şu anda yaptığımız laiklik tartışmalarını da, demokrasi tartışmalarını da, birlikte yaşama tartışmalarını da, başkanlık sistemi tartışmalarını da hem parantez öncesinin, hem de parantez içinde yaşadıklarımızın birikimiyle yapıyoruz.
Dolayısıyla yeni Türkiye’nin inşası süreci bu 90 yılı da kapsayan, onun bütün kazançlarını da içeren; öte yandan o tarihe sorgulayıcı bir gözle bakan, eleştiren, bazı unsurlarını dışlayan ama kazanımlarını da bu medeniyet projesinin içine katarak yeni bir senteze ulaşmayı hedefleyen bir süreç olacaktır, olmak zorundadır.
Aksini düşünmek, Kemalistlerin yanılgısını tekrarlamak olur sadece. Cumhuriyeti kuranların geçmişin üstüne bir çizgi çekip tarihimizi 1923’ten başlatmaları, halkı kendi geçmişinden “korumaya” kalkmaları ne kadar beyhude bir çabaysa, bugün parantez içine alınan dönemi “sapma” gibi görüp yaşanmamış farzetmeye kalkmak da aynı derecede beyhude olur.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?
10.01.2016 - Dokunulsun mu, dokunulmasın mı?
8.02.2016 - Yine aynı komisyon
3.02.2016 - 'Nişantaşı tepinirken ağlar Güneydoğu'
31.12.2015 - HDP kendisini kapattırmaya çalışıyor
29.12.2015 - Sadede gelelim
27.12.2015 - DTK çözüm hamlesi yapacakmış!
25.12.2015 - Washington-Moskova arasında
22.12.2015 - Kürt Paketi
21.12.2015 - Çözüm Masası’na dönülsün, diyenlere
18.12.2015
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Ad Soyad Giriniz...
bir daha bu adamın yazılarını yorumlamıcam . NERDE BENİM BİR ARA (1 BEKLEYEN YORUM) OLARAK BEKLEYEN YORUMUM. NEREYE UÇURDUNUZ. BU SİTENİN BİR YÖNETİCİSİ VEYA EDİTÖRÜ YOK MU? SİZLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM.BU NASIL İŞ. YAYINLAMAZSIN OLU BİTER. YORUMU ORTADAN KAYBETMEK NERDEN ÇIKTI. MEMUR-SEN YAYIN ORGANINA SAHİP ÇIK. SENDİKAYI YÖNETTİĞİNİZ GİBİ YÖNETMEYİN BURAYI DA.İŞİ EHLİNE VERİN. KENDİNİ MUHABİR ZANNEDEN BİRİNE OYUNCAK ETMEYİN GAZETEYİ.
Ad Soyad Giriniz...
öz manisalı arkadaş haklı çıktın. hem yazıyor hem kendi yazısına yorum yazıyor hem de beğenmediği yorumu yok ediyor. gerçi bu yazıyı da kime yazıyorsak. bekleyen yorumu yok eden bunu da yayınlamaz.
ENVER
üniversitenin hemşireleri arasında sen bir anket yapsaydın tozcan hepsiyle oturup kalkıyorsun hani
erbey mer
tezcan kardeş cesur ve fütursuz yazıların bazen zevkle bazen de hayretle okunuyor,herşeye eyvallah ama jenerikteki fotoğrafın çok sevimsiz ve itici, daha farklı bakan bir fotoğrafla değişltirebilirsin,sadece bir öneri karar senin ,,
Ad Soyad Giriniz...
yazar,has düzceli ve düzceli rumuzlarıyla yorum yapanlarda aynı ifade "DANGALAKLAR". ANLADIK AYNI KİŞİSİNİZ DE. İNSAN OKURLARINA DANGALAKLAR DİYE HAKARET EDER Mİ?SEN BU KAFAYLA DEĞİL GAZETECİ...!!!!!?????
Ad Soyad Giriniz...
hadi tezcan el öpenlerin çok olsun.has düzceli el öpeyim derken sakın tezcan seni öpmesin dikkat et. bazı ustaları ve tezcan yakaladıklarında hiç kaçırmaz öperler. ona göre.
Öz Manisali
Duzceli ve Has Duzceli Rumuzlu Yorumlar Yazarin kendisine aittir. Yazar Ustasi Armitcudan bu konuda egitimlidir. Karsit bir yorum geldiginde hemen destekleyen yorum atarlar. Kendileri istedikleri gibi insanlari elestirirlersede kendilerini elestirenlere Dangalak diyecek kadar komplekslidirler.
Has Düzceli
Siz alışmışsınız kardeşim birilerinin yaptıklarını kaldıramamaya. Dankalaklığınız buradan kaynaklanıyor işte. Bizde bu adamı destekliyoruz. Bu adamla bir kere bile konuşmadım görüşmedim. Ama ilk gördüğüm yerde eğilip ellerinden öpeceğim. Hemde muhtemelen benden küçük olmasına rağmen. Dangalakların kafasına basıyor ya.
Ad Soyad Giriniz...
düzceli ile has düzceli kendi yazdığına kendin m i yorum yapıyorsun? dangalak sensin
Has Düzceli
Sanki hepiniz gelmişi geçmişi düzcede doğup büyüdü. Bu ne ya. Birileriniz göç edip geldiniz birilerinin çeçenistandan abhazyadan kovulup geldiniz. Bu adamda Manisadan gelmiş. Bırakın bu işleri dangalaklar. Acınız varsa başka yerden çıkarın. Millet memleket ayrımı yapmayın. Herkes kimin ne olduğunu biliyor..
Ad Soyad Giriniz...
Manisalı falan diye insanları lütfen rencide etmeyelim.İstanbulda kaç tane istanbullu var Allahaşkına,ben kendim 4 kuşak düzceliyim 1878 de gelinmiş düzce de yaşayan bir çok düzceli gibi...yorum yapmamız için milattan önceye falan mı gidelim hayret ya...Tezcan beyi tanırım...Düzcelidir de insandırda,onurlu dur da..yeter mi?
Ad Soyad Giriniz...
büyük bilge Manisalı Tezcan işbaşında
Ad Soyad Giriniz...
ADAMA BAK YA, KENDİNİ NE ZANNEDİYORSA BÜTÜN DÜZCEYE VE DÜZCELİLERE MEYDAN OKUYOR.DÜZCENİN BÜTÜN SİYASETÇİLERİNİ,KALBURÜSTÜ KİŞİLERİNİ YERİN DİBİNE SOKUYOR(FİKRET ALBAYRAK HARİÇ).
Düzceli
Acaba bunu üstüne alınan dangalak olur mu? Çok merak ediyorum ard arda gelecek yorumları.