Hadi ULUENGİN
DÜNKÜ yazımda eski Sovyet muhalifi Viktor Kravşenko’yu en çok pejmürde New York otellerinde hatırladığımı söylemiştim. İkisi arasında nasıl bir ilinti olabilir ki?
Şöyle: Ukraynalı mühendis Washington’daki SSCB Elçiliği’nden firar ettiğinde, ABD’de de ağ örmüş KGB gizli servisini ancak bu şehrin devasalığında ekebileceğini düşünmüştü.
Dolayısıyla da Hürriyeti Seçtim kitabını oradaki bir otel odasında yazmaya başladı.
Zaten aynı kitapta dışarıyı nasıl endişeyle gözetlediğini ve izini kaybettirmek için nasıl bir mekândan diğerine geçtiğini de anlatır. Fakat eli uzun kızıl hafiyeler yine de buldular.
Neyse, ayrıntısına girmeyeceğim, sabık diplomat nihayetinde zar zor sığınma hakkı elde etti ve 1946 yılında da eserini yayımlatabildi ki, esas kıyamet işte ondan sonra koptu!
***
ONDAN sonra koptu, zira Kravşenko tamamen kendi tanıklığını yansıtan bu kitapta milyonların köleliğe yollandığı Gulag kamplarından, Stalin açlığa mahkûm ettiği için yine milyonların öldürüldüğü Büyük Köylü Katliamı’na, “Sovyet cenneti”nin (!) aslında ne tür bir cehennem olduğunu bütün gerçekliğiyle gözler önüne sermişti. İsim, yer ve tarih zikretmişti.
Nitekim de 1989’dan sonra arşivler açıldığında durum bir defa daha ispatlandı.
Çoğu var azı yok, Ukraynalı mühendis tek bir yalan ve tek bir abartı dile getirmemişti.
Zaten aslına bakarsanız, fi tarihinde Bolşeviklerle yol arkadaşlığı yapmış André Gide, Victor Serge,Boris Souvarine falan da daha önce yukarıdaki tabloyu teşhir etmişlerdi.
Fakat komünistler fikir hayatında tahakküm kurdukları için fazla etki yaratamadılar.
Kaldı ki Hürriyeti Seçtim yayımladığı sırada da durum pek değişmiş değildi.
Hem Doğu ve Batı blokları henüz tam ayrışmamıştı; hem 2. Savaş “destanı”ndan (!) dolayı SSCB büyük prestije sahipti; hem de aynı Batı’daki komünist partileri çok güçlüydüler.
Zaten esas skandal da o partilerden birisinin cazgır ağırlık taşıdığı Fransa’da patladı.
FKP 1947’de Viktor Kravşenko’yu “Amerikan ajanı” (!) ve “muhbir” (!) ilân etti.
***
LÂKİN bu defa sökmedi! Ukraynalı mülteci entelektüel teröre pabuç bırakmadı.
Bir dürüstlük numunesi olan; nitekim de daha sonra kapitalizmi eleştiren Adaleti Seçtim kitabını yazan ve kazandığı bütün parayı Bolivya’daki yoksul köylüler için kurduğu ütopik sosyalist çiftliğe harcayan Kravşenko Paris’in iftiracı komünistlerine karşı dava açtı.
Moskova ve FKP de öbek öbek yalancı şahide salonda resmigeçit yaptırttı.
SSCB’ye ne toplama kampı olduğu, ne de katliam düzenlendiği mavalını savurdular.
Davacı tarafın avukatları ise Margarete Buber-Neumann’ı kürsüye çağırdı.
***
ALMAN Komünist Partisi’nin eski üyesi o Buber-Neumann ki, Naziler iktidara geldiğinde yine bu partide yönetici olan eşi Heinz Neumann’la birlikte Moskova’ya kaçmıştı.
Lâkin “muhaliftir” diye Heinz Yoldaş 1937’de Stalin tarafından kurşuna dizdirildi.
Karısı ise Karaganda temerküz kampına gönderilmişti. Ve şimdi sıkı durun!
Moskova 1939’da Berlin’le dostluk paktı imzalayınca, Margarete Buber-Neumann da diğer pek çok mülteci gibi ertesi yıl aynı Stalin tarafından Hitler’e teslim edildi!
Yani kızıl kamptan çıkartılıp hâki kampına gönderildi. Bir mucize eseri de sağ kaldı.
Dolayısıyla, Alman devrimcinin anlattığı dehşet o bütün yalancı şahitleri şapa oturttu ki, “sol” (!) entelektüel teröre pabuç bırakmamış Kravşenko mahkemeyi kazanmış oldu.
***
İMDİİ, biz ise yukarıdaki mahkemeden atmış altı yıl sonra bile kâh açıkça, kâh sinsice Sovyetik komünizmi sahiplenmeye devam eden ve bunu ulusalcı salçaya bulayarak temcit pilavı niyetine sofraya koyan sefil bir “sol”un (!) hâlâ var olabildiği bir ülkede yaşıyoruz.
Oysa hatırlatırım, Hürriyeti Seçtim Türkçeye daha 1948 yılında tercüme edilmişti!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015