Hasan Bülent KAHRAMAN
Hayır, onu demokrasinin bir parçası, Kürt sorununu aşmanın en önemli araçlarından biri olarak görelim.
***
Yalnız, o da kendisini öyle görsün, değerlendirsin ve sunsun. Bununla da kalmasın, gereğini yerine getirsin, kafasını berraklaştırsın, düzenli ve tutarlı bir siyaset izlesin. Demokratik bir oluşum içinde, Kürt sorununun çözümü için adres olarak kendisini görsün ve göstersin, öncelikle, İmralı'yı değil... Ya da ortaya çıksın bugünkü dağınık yapıyı kendisini odak alarak toparlasın.
***
Özellikle son söylediğimin tarihsel ve sosyolojik bakımdan ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bir hareketin tarihsel liderini devre dışı bırakmak bir yana, onu yok saymak bile son derecede zordur ve işleri büsbütün arapsaçına dönüştürür ama gene de içinde bulunduğumuz koşullarda bunu aşmanın bir yöntemi mutlaka bulunabilir. İmralı'yla, Öcalan'la BDP arasında bir bağ kurulabilir, olacaktır, hatta belki olmalıdır da o ilinti, ama bu BDP'nin bir demokratik örgüt olarak, odak olarak kendisini siyasal süreçten dışlaması anlamına gelmez.
Oysa zaman zaman tam da öyle bir noktaya geliniyor. Bana göre, BDP, sadece İmralı'yla demokratik mekanizmalar arasında değil, gerektiğinde Kandil'le demokratik odaklar arasında da mekik dokuyabilir. Bunun zorunlu olduğu aşamalar daima söz konusudur ve çok büyük bir olasılıkla devlet de bunu isteyecektir, işler bu düzeye gelmiş, hükümet Öcalan gerçeğini kabul etmiş, hatta ona ev hapisliğini bile tartışma evresine geçmişken.
Ne var ki, bütün bu farklı vektörlerin düğüm noktası BDP'nin bu işin sahibi olmasıdır. Sokağı ve diğer saydığım sinir uçlarını kendisine bağlı değil, kendisini onlara bağlı bir örgüt olarak kendi gözünde gördükçe ve demokratik plandaki edimini yoğunlaştırmadıkça BDP gerekli netlikte adımlar atmakta gecikecek, mütereddit olacak ve sonuç şiddetin sarmalından kurtulamayacaktır.
***
Bunlar BDP'nin eksiği, hatası, yetersizliği diyelim ama beri tarafın kusuru olmadığını kim söyleyebilir? Belki onların da şu belirttiğim BDP nedenlerinden kaynaklandığı öne sürülebilir, BDP'nin kendisini her yönüyle ve hücresiyle demokratik bir çekim noktası olarak göstermemesinden türediği varsayılabilir, iddia edilebilir ama gene de en az AK Parti, CHP, MHP kadar onun da meşru bir parti olduğunu görmeden, kabul etmeden bugünkü darboğaz geçilemez. BDP'ye tepeden tırnağa bir terör örgütü muamelesi yaparak ancak her şeyi daha fazla karıştırabiliriz. Üstelik, unutmayalım ki, buna benzer bir hatayı Türkiye 1991 seçimleri sonrasında Kürt milletvekillerini parlamentodan alıp hapse atarak yaptı.
Oysa BDP, diyaloğa dayalı bir demokrasinin şimdiki halde vazgeçilmez koşulu olarak tecelli etmelidir. Ayrıca şöyle bir şey de var: demokrasi varlıksal bir koşul üstüne oturur. Bu, demokratik alanda mevcut olan hiçbir bünyenin sadece kendisi için mevcut olamayacağı anlamına gelir. Yani bir parti demokratik platformda sadece kendisi, cemaati, yandaşları için ayakta duramaz. O eğer bir özne olarak kabul edilirse onun mevcudiyeti diğer bünyelerin mevcudiyetinden etkilenir, onları da etkiler.
BDP'nin meşruiyeti, hatta mevcudiyeti nesnel koşulların bir sonucudur. Öyleyse o kendisini dışa açmak, onun dışında kalan bünyeler de onunla temas etmek, etkileşmek, diyalog içinde olmak zorundadır. Karşılıklı etkileşime dayalı bir demokrasinin başka bir mekanizması bulunmamış ve işletilmemiştir bugüne kadar. Demokratik mevcudiyet birbirine sürekli temas eden kendi içinde özerk bünyelerle sağlanabilir ancak.
Söz varsa demokrasi vardır ve söz iletişim demek değil midir?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024