Hasan Bülent KAHRAMAN
Üç CHP var: Tek Parti CHP'si, hiçbir zaman sosyal demokrat olmamış, olmaya kalktığında engellenmiş, daha çok ortanın solunda kalmış, onu demokratik solla yeni kılıfa sarmaya çalışmış CHP ve nihayet Baykal-Kılıçdaroğlu CHP'si.
İlki bana göre hepsinden özgündür, bugünkü tüm tartışmalara rağmen. OnuEcevit'in CHP'siyle SHP'ye dönüşmüş CHP izler. En felaketlisi, en zavallısı, en çaresizi ve tehlikelisiyse Baykal-Kılıçdaroğlu çizgisinin partisidir.
İlk CHP devrim partisidir. Doğrudur yanlıştır, eksiktir fazladır, haklıdır haksızdır ama bir devrimi gerçekleştiren ve devleti kuran değil, söylendiği gibi, devletin kurduğu bir partidir. Örnekleri vardır, literatürde önemli yer tutar.Modernleştirici, kendi içinde Oryantalist, Tek Adam kültüne dayalı ama her şeye rağmen dönüştürücü bir parti.
Tarihi kendisini doğuran çizgide radikalleştirmiştir. Türkiye bu gerçekle şimdi, daha önce bu köşede çok uzun biçimde yazdığım şu Restorasyon Döneminde (bunarevizyonist dönem de diyebilirsiniz) hesaplaşmaya, yüzleşmeye başlamıştır. Yanlışlar yapılsa bile şu dönemde bu gerçek yerli yerine oturacaktır. O CHP'nin döneminde her şeye rağmen kabul edilebilecek davranışlarının ve politikasının bugüne aktarılamayacağını, bugünkü siyasetlerin belkemiği olamayacağını öğrenecektir. Korkmasın, bundan en fazla kimlik arayışı, kişilik çatışması yaşayan CHP'liler yararlanacaktır.
İkinci CHP en 'doğru' parti ve siyaset gibi duruyor. Ama bu iddia ancak bir, hatta iki gerçek yerli yerine oturtulursa kabul edilir.
Bir, Ecevit partiyi sol dil kullanarak, sol bir atmosferden yararlanarak aslında"sağa" çekmiştir. Bu önemli bir iddia, farkındayım. Emek, sermaye, toprak, mülkiyet, devrim derken nasıl sağ olunur diyenler çıkacaktır. Sağ dediğim, büyük kitlelerin önce mevcudiyeti sonra duyarlılığıdır. Ecevit, o tarihlerde AP'nin tabanındaki bu kitleyi solla değil popülizmle yanına almıştır. Nitekim iş gerçektensollaşmaya gelince durmuş, sosyal demokrat terimini kullanmaktan kaçınmışdemokratik sol demiştir politikasına. Bunu daha sonra laikçi bir tutumdan arındırılmış bir anlayışla DSP'de sürdürmüştür. O nedenle de gerçek manada Batı tipi sağ parti olmuştur.
İkincisi, Ecevit'in 12 Mart döneminde askere karşı çıkışıdır. Doğru olan budur ama şimdi iyi anlıyoruz ki, aslında yanlış noktadan doğmuştur. Ecevit, darbenin ordunun içinde "beklediği" darbe olmadığını, "öteki kanadın" darbesi olduğunu anladığında tepkisini göstermiştir. Bir yanlıştan bir doğru çıkmıştır, bu 12 Mart belasının aşılması olmuştur ama CHP'nin sistematik asker-darbe-cunta karşıtı olmasına yetmemiştir.
Yetmemesinin nedeni Baykal'ın CHP'yi laikçi yükseliş döneminde bu maksatla açmasıdır. Baykal, 1992 sonrasında gelişen laikçi Kemalist asker politikasının partisi olarak kurguladı CHP'yi. Bu anlayışın dışında kalan tek adımı yoktur Baykal'ın.
İlginç olanı bu CHP'nin kendini sosyal demokrat tanımlamasıydı. Nedeni şuydu: özünde Soğuk Savaş refleksleri süren asker bir yandan da SHP üstünden gelişen reel sol duyarlılığı baltalamak istiyordu. Bunu başardı, çünkü Kemalizmi dahi tartışan SHP'yi CHP'nin çukurunda boğdu. O bir faili malum cinayetti. Ama kendine sol diyerek CHP kafa karıştırmayı ve solu bulanıklık içinde bırakmayı sürdürdü. Daha da beteri 28 Şubat sonrasında CHP'den bir darbe partisi yarattı.
Kılıçdaroğlu bu dönemdan sonra ortaya çıkan yeni projenin insanıdır. "Yeni" CHP bu bağlamda yenidir. Ama nedir CHP'nin şimdiki yeniliği? Nedir Kılıçdaroğlu'nun politikasının manası? Bu merak uyandıran sorular çarşambaya ele alınmayı bekliyor.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025