Mehmet ALTAN
Şeker Bayramı öncesi yapılan tüm uyarılara ve alınan tedbirlere rağmen dokuz günlük uzun tatildeki trafik kazalarında bilanço yine ağır oldu. Sadece önceki gün yollarda 22 kişi öldü, 42 kişi de yaralandı.
Duble yol ve otoyolların artmasına, tedbirlerin sıkılaşmasına karşın dokuz günde yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında ise toplam 144 kişi öldü, 6 bin 491 kişi de yaralandı.
Trafikteki ölümler toplumsal resmimizi yoruma yer bırakmayacak kadar net bir biçimde sergiliyor...
Trafikte katliam düzeyindeki ölümlere yol açan aldırmazlık nedeniyle mi sorun çözemiyoruz, sorun çözemediğimiz için mi trafikte yığınsal bir şekilde ölmeye devam ediyoruz?
***
Çözemediğimiz ve ölmeye devam ettiğimiz bir diğer tarihsel sorunumuz da ‘Kürt Sorunu’.
Güneydoğu’da şiddet acımasızca can almaya devam ediyor... Önceki gün de hedefte halı sahada top oynayan polisler vardı, ondan önceki gün gencecik bir teğmen ile uzman çavuş...
***
İçerde ‘Kürt Sorunu’ tüm ağırlığını hissettirmeye devam ettiği için, Pazar günü Ankara’da toplanan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ikinci olağan kongresi de dikkatle izlendi.
Meclis’e gelerek yemin etmeyi şimdilik yeniden reddeden BDP, dün de Cumhurbaşkanı Gül ve CHP’den randevu isteyeceğini açıklayınca, kongresi ertesinde de gündemin önemli bir parçası olmaya devam etti...
***
Kürt Sorunu’nun iki tarafı var: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Kürt vatandaşlar...
Türkiye, ‘Kemalist bir cumhuriyet’ yerine ‘demokratik bir cumhuriyet’ olsa, bugün hayata ‘din, ırk, mezhep’ üzerinden bakmak gibi bir ilkelliğin esiri olmayacaktı... Çünkü tek ölçümüz ‘insanca’ ve onun hukuksal uzantısı olan ‘vatandaşça’ bakış olacaktı...
Ve kimse kimseye Müslümanlık, Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik üzerinden ayar vermek gibi kabul edilemez bir hoyratlığın içine girmeyecekti...
***
BDP Kongresi’ni izlerken Selahattin Demirtaş’ın konuşmasındaki bir cümle çok dikkatimi çekti, şöyle diyordu: ‘Türkiye sınırları içinde kendi anadilimizle, kültürümüzle yaşamak, kendimizi demokratik özerklikle yönetmek istiyoruz.’
Anadili...
Kültürümüzle yaşamayı...
Demokratik özerkliği rahatlıkla anlıyorum...
Zaten bunların hepsi de gelişmiş bir demokraside, bu gelişmiş demokrasinin vazgeçilmez zeminini oluşturan temel hak ve özgürlüklere ait talepler...
Ama cümlede anlamadığım tek bir şey var; o da ‘kendimizi’ lafı...
Seçmenlerimiz değil...
Partimize oy veren vatandaşlarımız değil...
‘Kendimiz’...
Kim bu ‘kendimiz’ diye tarif ettiğimiz?
***
‘Kendimizi yönetmek istiyoruz’ demek, galiba ‘Kürt halkını yönetmek istiyoruz’ anlamına geliyor...
BDP, kendisine oy veren Türklerin ‘yönetimine’ talip değil anladığım kadarıyla.
İstanbul’da BDP adaylarına oy veren çok Türk vardı, onlar, BDP siyasetinin ilgi alanına girmiyor mu? Kendisine ‘oy veren’ Türklerle ilgilenmeyen BDP, AK Parti’ye oy veren ‘Kürtleri’ de, sırf onlar Kürt diye yönetme hakkına sahip olduğunu mu düşünüyor?
Eğer öyleyse, seçimin, seçmenin, demokrasinin ne önemi kalıyor?
‘Sen kime oy verirsen ver, benim ırkımdansan seni ben yönetirim’ anlayışı demokrasiye ne kadar uygun?
***
Tabii anlamadığım bir şey de doğru dürüst araba kullanamayan bu toplumda herkesin ‘yönetme’ arzusu ile yanıp tutuşması...
Hiç kimse ‘beni kim yönetirse yönetsin, yeter ki Avustralya düzeyinde yönetsin’ demiyor...
Özellikle yaşamda fazla dikiş tutturamayanların aklı fikri hep ‘yönetmek’...
Bu ‘yönetmek’ için yanıp tutuşanları gördükçe aklıma Somali geliyor... Kezzap içerek iskeletleşmiş bir ülkeye dönüşmüş Somali’de de herkesin aklı fikri ‘yönetim kavgasında’...
***
Siyasetçinin sınıf atlamak ve saraya girmek için en kestirme yol olarak bellediği ‘yönetme ihtirası’ ve bunu din, ırk, mezhep üzerinden yürürlüğe koyma gayreti, Türkiye’nin demokratikleşmesini de, bireyin ‘temel hak ve özgürlükleri’ algısını da, hayata ‘insanca’ ve onun hukuksal uzantısı olan’ vatandaşça’ bakmayı da kilitliyor...
***
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ‘temel hak ve özgürlüklere’ saygılı bir devlet olsa bugünkü manzaralar ortaya çıkmayacaktı...
Siyasetin kimyası hala din, ırk, mezhep üzerinden belirlenmeyecek, bireyin, vatandaşın, seçmenin adı ‘kendimiz’ kod adı kullanılarak tek sesli bir ırk anlayışıyla özdeşleşmeyecekti...
Milattan sonra 2011 yılında hala en temel demokratik ölçüleri bile kavrayamamış bir toplum olmayacaktık.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025