Mehmet Ocaktan
Genel anlamda modernliğin ‘Aydınlanma’ ile başladığını, aydınlanmanın ise akıl üzerine bina edildiğini biliyoruz. En azından aydınlanmanın günümüzdeki imajı, insanın, hayata yön veren gerçekleri dini ve metafizik referanslardan ziyade, bizzat akla müracaat ederek bulmasını öngören bir hareket olduğunu resmetmektedir. Ve Aydınlanma döneminin iki temel ayağını Newton’un bilimsel çalışmaları ve Kant’ın felsefesi oluşturmaktadır.
Tabii ki esas itibariyle ‘Aydınlanma’ düşüncesi, Ortaçağ’a karşı bir tutum ve davranışın adıdır. Kant felsefesiyle doruk noktasına ulaşan ‘Aydınlanma’nın doğal olarak temsilcisi, hatta sözcüsü de Kant’tır. Felsefecilerin Kant’ın düşüncelerinde somutlaşan Aldınlanma’yı “Fizik dünya” ve “ahlak dünyası” açısından yorumladıkları dikkate alındığında, Aydınlanma’nın bu iki alanda gerçekleştirdiği bir zihniyet devrimi olduğunu söylemek mümkün. Dönemin daha iyi anlaşılabilmesi açısından, fizik dünyanın ve ahlak dünyasının ortak paydasının ise ‘akıl’ olduğunun altını özellikle çizmek gerekiyor.
Hemen belirtmekte yarar var, Newton fiziği esas itibariyle evrenin ancak akılla kavranabileceğini göstermiştir. Kant ise bu yeni bakış açısına felsefi anlamda bir derinlik kazandırmıştır.
Bugün özellikle Müslüman dünyada, akıl üzerine bina edilen ‘Aydınlanma’düşüncesine karşı eleştirel bir bakış sözkonusudur. Aydınlanma denince genelde kastedilen tanrı tanımaz ve pozitivist imaj bağlamındaki eleştirileri anlamak mümkün. Ancak aydınlanma düşüncesinin bir başka boyutu da bilimi ve insanoğlunun bilincini geliştirmesi, aydınlatmasıdır. Eğer modernleşme dediğimiz olgu, aydınlanmanın tanrıtanımaz yönüyle eşdeğer bir durum arzediyorsa, hiç kuşkusuz dini değerlere inanan insanlar tarafından bunun kubullenilmesi mümkün değildir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından Prof. Dr. Ali Bardakoğlu Hoca’nın şu tespitini paylaşmakta yarar var: “Aydınlanma bir ideolojidir ve bu ideoloji toplumsal değişim ayağını modernizm şemsiyesi altında gerçekyeştirmeyi hedeflemiştir. Oysa modernite bir durumdur, yaşanılan bir olgudur. Çağın sizin önünüze getirdiği, sorunlardır, taleplerdir, çözüm yolları gösteren önerilerdir. Ama siz bunları, bu talepleri kendinize ait formüllerle zenginleştirebilir, bunlardan istediklerinizi kabul eder, istediklerinizi reddedebilirsiniz.”
Aslında aydınlanma düşüncesinin zihinsel anlamda daha bir vuzuha kavuşabilmesi için, modernizmin Batılılaşma düşüncesinin ideolojik bir yansıması, modernitenin ise kültürel çeşitliliği de içinde barındıran bir değişim olgusu olduğunu belirtmek gerekiyor.
***
Eğer İslam’ın evrensel ve çağlarüstü bir din olduğuna ve her çağın insanına söyleyecek bir sözü olduğuna inanıyorsak, modern zamanların değerleri olarak algılanan demokrasi, özgürlük, rasyonel düşünce, eşitlik, hukukun üstünlüğü gibi kavramları içselleştirmek durumundayız. Zira biliyoruz ki, bu kavramlar aynı zamanda İslam’ın öz değerleridir.
Elbette Aydınlanma’nın ideolojik boyutuyla aynı hizada olmak zorunda değiliz, ama bugünkü bilimsel, teknolojik gelişmeleri ve kültürel çeşitliliği Aydınlanma düşüncesiyle ilişkilendirmek durumundayız. Prof. Dr. Şafak Ural’ın “Aydınlanma, Bilim ve Bireyleşme” makalesindeki şu tespitinin meseleye ışık tutacağı kanaatindeyim: “Aydınlanmayı akılla özdeşleştirip günümüzdeki kötülükleri Aydınlanmaya bağlamak, bir günah keçisi aramak, bir suçluluk duygusu içinde olmak demektir. Sorunları doğru tespit edip rasyonel çözümler bulamadıkça, duygusal reaksiyonlara, gerçekleri bir kenara bırakıp saplantılara kolayca yönelebiliriz. Kısaca ve kabaca söylemek gerekirse, Aydınlanma çağı olmasaydı hala belki cadı avında olurduk ve birbirimizi yakmaya devam ederdik.”
Bu çerçevede, Aydınlanma ve modernleşme bağlamında ‘bireyleşme’nin de altını çizmek gerekiyor. Zira otoriteye karşı çıkışta bireyleşme de aydınlanmanın hedefleri arasında yer almaktadır. Kuşkusuz bireyleşmenin en önemli teminatı ise hukuktur. ‘Bireyleşme’ ve hukuk arasındaki ilişkiye dikkat çeken Prof. Şafak Ural, bireyleşmenin ve birey olmanın ancak hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir ortamda mümkün olabileceğini belirtiyor.
***
Galiba şöyle bir tespit yapmak gerekiyor; Batı düşüncesindeki gelişmeleri gözardı ederek İslam dünyasının fikri anlamda bir güç alanı alanı oluşturması mümkün değildir. Elbette bu Batı düşüncesine körü körüne ram olmak anlamına gelmemeli, ama marazi bir Batı karşıtlığı kompleksiyle hareket etmek de İslam dünyasının entelektüel bir kısırlığa mahkum olması anlamına gelecektir. Mevlana’nın pergel metaforunun fikri manada yol gösterici olduğu kanaatindeyim: /Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimde/ ama diğer ayağı ile yetmiş iki milleti dolaşırım/
Hasılı, İslam düşüncesinin sahici bir yenilenmeyi gerçekleştirebilmesi için pergel metaforuna uygun bir tecessüse ihtiyacı olduğu kesin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
22.12.2025
8.12.2025
5.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025