Mehmet TIRAŞ
Kocaeli’de 35 yıldır gazetecilik yapan Güngör Arslan, sahibi olduğu “SES KOCAELİ” Haberin ofisinde 19 Şubat 2022 Tarihinde gündüz gözü saat 15’te, 21 yaşında Ramazan Özkan adında bir tetikçi tarafından silahlı saldırı sonucu dört kurşunla öldürüldü.
Güngör Arslan’ın öldürülmesi Ulusal çapta görsel ve yazılı basında çok büyük bir yankı yaratıp gündem olurken.
Kocaeli’de “Özgür Kocaeli,Demokrat Kocaeli,Çağdaş Kocaeli,Bizim Yaka,Kocaeli ve Kocaeli Halk” adında 6 tane günlük gazete çıkıyor ama..
Güngör Arslan cinayetinin ulusal basında yer aldığı kadar Kocaeli yerel medyasında yer almadı.
Bu gazetelerin çoğunluğu iktidar yanlısı yerel yönetimi destekleyen gazeteler.
Bu gazetelerin hepsinin de haber siteleri var.
Kocaeli’de 500 civarında gazetecilik yapan insan yaşıyor.
Meslek örgütleri Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti de var.
Kocaeli Türkiye’de yerel basının güçlü olduğu illerden bir olmanın yanında,2 Milyon nüfusu ile de Türkiye’nin 10’cu büyük sanayi şehridir.
Kocaeli’li gazeteciler bu cinayete karşı sert bir tavır koysa, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti pankartı altında bir protesto yürüyüşü yapsalardı,kenti ayağa kaldırır ve cinayete karşı duyarlılığı da hem yerel hem de ulusal düzeyde daha fazla ses getirirdi.
Bu cinayete yerel medyadan beklenilen tepkinin gelmemesi dikkat çekici ve üzerinde durulması gereken bir nokta.
Kocaeli’ndeki gazeteler Güngör Arslan cinayeti sürecini,”Güngör Arslan silahlı saldırıya uğradı, durumu ağır ve öldü” diyerek haber yaptılar.
Birde Güngör Arslan’ın cenazesinin hangi tarihte,vakitte,hangi camide kaldırılacağını ve hangi mezarlığa defnedileceğini okurlarına duyurarak cinayeti haberleştirdiler. Yerel yönetime yakın iki gazete dışında pek yorum çıkmadı yaptıkları haberle kaldılar..
Yorum yazısı çıkan iki gazete de siyasal iktidara yakın gazetelerdi.
Özgür Kocaeli Gazetesinin Genel yayın yönetmeni olan Güngör Arslan ile de uzun yıllar çalışmış Adem Turgut 21 Şubat 2022 Tarihinde “Bu cinayet çok yönlü araştırılarak aydınlatılmalı” başlıklı bir yazı yazdı.
İzmit’in en güçlü ve köklü yerel gazetelerinden Özgür Kocaeli Gazetesinin sahibi aynı zamanda AKP’ye yakın olarak bilinen Haldızlar İnşaat’ın da sahibidir.
Ben şahsen Kocaeli’de yayın yapan gazetelerin ve haber sitelilerinin bu cinayetin peşine düşmesi ve cinayetin aydınlatılması için ortak bir yayın politikası belirleyip; ”bu kurşun Kocaeli’de tüm yerel basına sıkılmış,bizleri de hedef almıştır,bu cinayet aydınlatılana kadar takipçisi olacağız” demelerini beklerdim.
Böyle bir yol belirlemek şöyle dursun cenazeye bile katılmadılar.
Gazetecilerden en sert yazıyı kentin en deneyimli tanınmış ikinci kuşak gazetecilikten gelen 45 yıldır bu kentte gazetecilik yapan,Güngör Arslan’ı da çok yakından tanıyan,beraber çalışmış olan,İsmet Çiğit “Bir Delikanlı da Bana Gönderin” başlıklı bir yazı yayınladı.
Kocaeli’de Güngör Arslan’ın gazeteciliğini farklı değerlendirenlerden birisi de “Kocaeli Zirve” gazetesinin yazarlarından Tahsin Keskin oldu.
22 Şubat 2022 Tarihinde Keskin “Güngör Arslan’la son Görüşmemiz” başlıklı yazısında:
“O,kimilerine göre yazılmayanı yazan cesur bir gazeteci..Kimilerine göre de şantajla da para kazanan bir gazeteciydi. Yazılarında özele girmeyi çok severdi. Onun bütün derdi bu kentte yapılan haksız-hukuksuzlukları yazmak, bazen de payına düştüğüne inandığını almak istemesiydi” diye yazısını özetlerken.Cinayetin mutlaka aydınlatılmasına vurgu yapıyor ve suikastı de nefretle kınıyordu.
Siyasal iktidara yakın yerel basında gazetecilik yapanların hiçbirinin ulusal televizyon kanallarına çıkmaması dikkat çekiciydi!.
Gözlerim Fevziye camisinde Güngör’ün cenaze töreninde bu gazetecileri aradı ama yoktular.
Güngör Arslan cinayetini istisnalar hariç,genelde parti,sivil toplum örgütleri,meslek kuruluşları,odalar,memur ve işçi sendikaları cenazeye katılmadılar, suikastı kınayan mesaj da yayınlamadılar.
İki milyonu aşan nüfusa sahip bir kentte yaşayan,şehrin farklı meslek kuruluşları bu cinayeti nasıl oluyor da, görmezlikten geliyor hala anlamış değilim.
Ortada gazetecilik yapan bir insan katledilmiş buna insanım diyen kimse sessiz kalamaz,Kalmamalı..
Güngör Kocaeli’de bir gecekondu semtinde büyümüş sanat okulu mezunu olan birisiydi…
Gazeteciliğe 35 yıl önce sokak muhabirliği ile başladı ve süreç içerisinde gazeteciliğin her kademesinde bulundu…
Merdiven basamaklarını sırayla çıkarak,”Bizim Kocaeli” adında günlük yayın yapan kendi gazetesini çıkarttı. Gazetenin hem genel yayın yönetmeni, hem de patronu oldu.
Bu satırların yazarı da “Bizim Kocaeli” gazetesinde dokuz ay gibi bir süre yazılar yazmış,Güngör’le de tanışıklığı olan çay kahve içmişliği vardır.
Bizim Kocaeli gazetesi de 2016 yılında OHAL ilanından sonra, her muhalif gazete gibi yasaklanmasından nasibini aldı ve KHK ile kapatıldı.
Güngör bir ay kadar FETÖ davasından gözaltında kaldı ve mal varlığına el konuldu.Hala da bildiğim kadar ile mallarını iade etmediler.
Güngör gazetesi kapandıktan sonra ilk önce “Yeşil Kocaeli” adında bir gazete çıkardı,onu da kapattılar…
Güngör “Günaydın Kocaeli” adından bir haber sitesi daha kurarak gazetecilik hayatına devam etmek istedi ama bir müddet sonra onu da kapattılar…
Güngör yılmadı bunda da “SES KOCAELİ” haber sitesini kurarak gazetecilik faaliyetine devam etti…
İsmet Çiğit ile Güngör “SES KOCAELİ” adında bir gazete çıkartmayı denediler ama pandemi nedeniyle gazetenin yayın ömrü ancak iki ay sürdü.
Güngör 2021 yılında bir şirkete “Şantaj” yaptığı iddiası ile tutuklanıp, Kandıra cezaevinde 7 ay kaldı ve ilk duruşmada tahliye oldu.
Güngör’ün öldürüldüğü gazetesinin binası bir gece yarısı kurşunlanırken, süreç içinde kendisi de 3-4 defa fiziki saldırıya maruz kalmış birisiydi.
Gazetecilik yeteneği ve medeni cesaret tartışılmaz birisisiydi Güngör.
Yalnız karşı karşıya geldiği,farklı düşündüğü kişileri ki buna meslektaşları da dahil,düşman kabul etme yoluna gider,objektif olamazdı…
Meslektaşları ile fikirlerini yarıştıran birisi değildi,öfkelenince kaba kuvvete yatkın dururdu.
Örneğin, rahmetli beyefendiliği ile bilinen Çağdaş Kocaeli Gazetesinin genel yayın yönetmeni gazeteci Sadun Çetin’in makamını basmıştı…
Gazeteyi kendisi gibi düşünmeyenlere ve rakiplerine karşı sopa olarak kullanması da bu zaafından dolayıydı.
Aleyhine haber yaptığı kişi ve kesimlere söz hakkı vermez telefonlarına da çıkmazdı.
Ben Güngör’ü öfkesini kontrol edemediğinden hız tutkunu önünde araba görmek istemeyen, kurallara uymayan sürücüye benzetirdim.
Bunların hiçbirisi Güngör’ün alçakça katledilmesini haklı çıkartamaz.
Güngör’ün gazetecilikle elde edilemeyecek milyon dolarla ifade edilen mal varlığı da, sağlığında çok gündeme gelmişti..
Hatta Güngör’ün yakın dostu meslektaşı İsmet Çiğit Güngör’ün mal varlığını bir yazısında milyon dolarla ifade ediyordu..Yine İsmet Çiğit Güngör’ün ölümünden sonra,gazeteci Tahsin Keskin ile “Zirve Kocaeli TV”de “Güngör bana gazetemi sana devredeyim,ben bir Ada ,bir de tekne alıp,çocuklarımla Ada’da yaşayacağım demişti.”diye açılama da bulundu.
Hatta Güngör’ün bir ara Kocaeli Spor kulübünün başkanlığına adaylığını koyacağını açıklaması ile,mal varlığı yerel medyada haber olmuştu..
Tabii ki ortada bir cinayet var…
Bu haber ve söylentilerin hiç biri bu cinayeti haklı çıkartmadığı gibi, cinayetin aydınlanmasının önünde de engel değildir.
Emniyet ve yargı bu cinayeti bir teikçinin üzerinden yol alarak bir kuyumcu titizliği ile,azmettiricilerini ve arkasındaki tüm güçleri ortaya çıkartarak cinayeti aydınlatmalıdır.Ve mutlaka aydınlatmalıdır.
Ancak bu bağlamda şaşırtıcı bir iddia daha ortaya atıldı…
22 Şubat 2022 Tarihinde TV5 kanalında Yunus Emre İşçi’nin moderatörlüğünde Kocaeli Halk gazetesinin imtiyaz sahibi gazeteci Faruk Bostan,Güngör Arslan cinayetinin perde arkasını,aralamaya çalıştı.
Bostan”AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a muhalfi olduğum için beni dövdürdü.Hem de Büyükakın’ın belediyeye aldığı MHP’lilere bunu yaptırdı” derken,Büyükakın’la aralarında geçen konuşmaları tarihleriyle sıraladı…
Faruk Bostan “bana saldıran üç kişiydi bu kişileri gösteren videoyu Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a izlettim ve bana saldıran üç kişiyi de ‘senin belediyeye aldığın MHP’li gençler dediğim de’ Başkan da doğruladı.” Dedi…
Başkana “Niye bunları işten atmıyorsun” diye sorduğumda?
Büyükakın”Bu kişileri Cumhur ittifakının kadrosundan işe aldım onları işten atmam mümkün değil” dedi.
“Tahir Büyükakın’ın kentte kendine muhalif olan gazetecileri işten attırdığını,bunlardan birisinin de şehrin en kıdemli gazetecisi İsmet Çiğit olduğunu” iddia etti.
İddiaya göre “İsmet Çiğit’e Büyükakın bizim aleyhimizde yazılar yazma,ben sana belediyeden iş alan müteahhitlerden istediğin kadar maaş temin ederim” diye sözler vermiş ama,İsmet Çiğit bunu kabul etmediğini gazetesinde yazdı.”
Kısaca “iddialarına göre Büyükakın kendine muhalif olan gazetecilere rüşvet teklif ediyor,tehdit ediyor.”
Bu iddialar tabii ki rahatsız edici kanıtlanmaya muhtaç iddalar.Doğru değilse Büyükakın tarafından hemen yalanlanmalı.
Faruk Bostan başka iddialarda da bulundu:
“Tahir Büyükakın belediyeye ait ihalelerin en büyk payını Özgür Kocaeli gazetesinin de sahibi olan,AKP’ye yakın HALDIZLAR inşaata veriyor.
Güngör Abi’nin ölümünden bir gün önce konu ettiği yazısındaki ihaleye,Haldızların girmelerinin kanunen mümkün olmadığını…
Çünkü Haldızlar müşterilerini dolandırmış ağır cezada yargılanıyorlar dedi..
Güngör Abi son yazısında Haldız inşaatın hukuksuzluklarını belgeleriyle acıklıyordu..”
Faruk Bostan yanında getirdiği gazeteleri, gazetesinde yayınladığı haberleri, Kocaeli’de yaşanan hukuksuzluk iddialarını tek tek Tarihi ile, yaptıkları haberleri ekrana tutarak gösterdi…
Bu arada da yayın akışı içinde ekrana Bostan’a yapılan saldırının videosu da gösterildi…
Bostan özetle “Kocaeli’de böyle “gayri meşru işler tutan bir yapı olduğunu”,Güngör Arslan’ı da bu yapı ortadan kaldırdı” demeye getirdi.
Faruk Bostan TV5 kanalında yaptığı açıklamalarından bir gün sonra Kocaeli Adliyesinin önünde “can güvenliğini olmadığı için nöbet tutmaya” başladı.
”Tehdit ediliyorum beni öldürecekler, beni tutuklayın en güvenilir yer,benim için hapishane” diye açıklamasını da gene haber sitelerinde okudum.
Programdan sonra Faruk Bostan’ın anlattıklarından bir Savcı harekete geçip suçlanan Büyükakın ve Gazeteci Bostan için savcılık bir soruşturma başlattı mı, diye medyayı taradım ama hiçbir haber yoktu bu konuda.
Bir ülkede Yargı bağımsız olmayınca, güçlü olana karşı yargının devreye girmediğini Güngör Arslan cinayetinde de bir daha görmüş olduk.
Güngör’ün ölümünden bir gün önce gazetesinde yayınladığı ”ZERAY’ın iddiaları” başlıklı yazısında konu ettiği; Belediyenin açtığı 502 konutlu ihaleyi alan “Haldızlar ve Ekşiler inşaatın sahipleri ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın” bize göre bu “davanın müdahil olmalılar” ve cinayetin aydınlatılması için,her türlü hukuki desteği vermeliler,yoksa bu cinayet karanlıkta kalırsa, bu iki şirket ve Büyükakın çok büyük zan altında kalırlar.
Toplum olarak beklentimiz, cinayeti aydınlatacak olan emniyet güçlerinin ve yargının kime uzanırsa uzansın, korkmadan olayın üstüne gitmesi ve bu cinayetin “faili meçhul” kalmaması.
Güngör Arslan cinaayeti tam da Kolombiya kökenli Meksikalı Nobelli yazar Marouez’in ”Kırmızı Pazartesi” adlı romanında küçük bir kasabada geçen cinayeti hatırlatıyor insana..
“Kırmızı pazartesi” romanının hikayesi yazarın çocukluğun geçtiği küçük bir kasabada yaşanır,yazar da bu cinayeti 1981 yılında romanlaştırır.
Romanın hikayesine gelince:
“Romanın kahramanı Santiago NASAR’ dır.
Nasar’ın hangi günde, nerede öldürüleceğini kasaba da bilmeyen yoktur.
Bilmeyen bir kişi varsa o da öldürülecek olan Santiago Nasar’dır.
Nasar’ı öldürmek isteyen ikiz erkek kardeştir..Genç İkizler Nasar’ı öldürecekleri bıçaklarını gazete kağıdına sarılı olarak yanlarında taşırlar... Parkın banklarında yatarken bile ikizler Nasar’ı öldürecekleri bıçaklarını da yanlarından ayırmazlar.
İkiz katillerin Nasar’ı öldürecekleri günü “Pazartesi”olarak seçmelerinin nedeni ise;ilk defa kasabaya gemiyle gelecek olan Psikopos’u karşılamaya gelen kalabalıktan yararlanarak, cinayeti işledikten sonra ortadan kayıp olmayı plan yaparlar.Psikopos’ı karşılamaya gelen kalabalıktan yaralanarak ikiz katiller Santiago Nasar’I öldürürler.
Yazarın belirtiği gibi bütün kasaba bu cinayetin işleneceğini biliyordu ama hiçbir önlem almadılar,diyerek cinayetin işlendiği günün adını da “Kırmızı Pazartesi” kor.”
Güngör Arslan cinayeti de Kocaeli’de bağıra çağıra ,göz göre göre “Cumartesi günü” gelmedi mi?
“Kırmızı Pazartesi” adlı roman bizim ülkemizde her faili meçhul cinayetten sonra gündeme gelir, bunda da gazeteci Güngör Arslan cinayetinde gündeme ben deniz getirmiş oldum.
Tek dileğimiz Güngör Arslan cinayetinin aydınlatılması, katil veya azmettiricilerinin hak ettiği cezaya çarptırılması ve cinayetin de “faili meçhul” kalmaması.!
Not:Ben yazıyı bitirdiğimde Güngör Arslan cinayetinden tutuklu sayısının 10 kişiye çıktığı..Tutuklananlardan birisinin mesleği avukatlık olan MHP’li Emin Kurt adında, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin reklam pazarlama işini yapan,Tranvayı giyindiren kişi olduğu..Güngör Arslan tutuklanan Emin Kurt aleyhinde belediyeden aldığı işler konusunda iki yazı yazdığı haberleri de ortaya çıktı. M.T.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları








































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025