Mehmet TIRAŞ
Kocaeli’de 35 yıldır gazetecilik yapan Güngör Arslan, sahibi olduğu “SES KOCAELİ” Haberin ofisinde 19 Şubat 2022 Tarihinde gündüz gözü saat 15’te, 21 yaşında Ramazan Özkan adında bir tetikçi tarafından silahlı saldırı sonucu dört kurşunla öldürüldü.
Güngör Arslan’ın öldürülmesi Ulusal çapta görsel ve yazılı basında çok büyük bir yankı yaratıp gündem olurken.
Kocaeli’de “Özgür Kocaeli,Demokrat Kocaeli,Çağdaş Kocaeli,Bizim Yaka,Kocaeli ve Kocaeli Halk” adında 6 tane günlük gazete çıkıyor ama..
Güngör Arslan cinayetinin ulusal basında yer aldığı kadar Kocaeli yerel medyasında yer almadı.
Bu gazetelerin çoğunluğu iktidar yanlısı yerel yönetimi destekleyen gazeteler.
Bu gazetelerin hepsinin de haber siteleri var.
Kocaeli’de 500 civarında gazetecilik yapan insan yaşıyor.
Meslek örgütleri Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti de var.
Kocaeli Türkiye’de yerel basının güçlü olduğu illerden bir olmanın yanında,2 Milyon nüfusu ile de Türkiye’nin 10’cu büyük sanayi şehridir.
Kocaeli’li gazeteciler bu cinayete karşı sert bir tavır koysa, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti pankartı altında bir protesto yürüyüşü yapsalardı,kenti ayağa kaldırır ve cinayete karşı duyarlılığı da hem yerel hem de ulusal düzeyde daha fazla ses getirirdi.
Bu cinayete yerel medyadan beklenilen tepkinin gelmemesi dikkat çekici ve üzerinde durulması gereken bir nokta.
Kocaeli’ndeki gazeteler Güngör Arslan cinayeti sürecini,”Güngör Arslan silahlı saldırıya uğradı, durumu ağır ve öldü” diyerek haber yaptılar.
Birde Güngör Arslan’ın cenazesinin hangi tarihte,vakitte,hangi camide kaldırılacağını ve hangi mezarlığa defnedileceğini okurlarına duyurarak cinayeti haberleştirdiler. Yerel yönetime yakın iki gazete dışında pek yorum çıkmadı yaptıkları haberle kaldılar..
Yorum yazısı çıkan iki gazete de siyasal iktidara yakın gazetelerdi.
Özgür Kocaeli Gazetesinin Genel yayın yönetmeni olan Güngör Arslan ile de uzun yıllar çalışmış Adem Turgut 21 Şubat 2022 Tarihinde “Bu cinayet çok yönlü araştırılarak aydınlatılmalı” başlıklı bir yazı yazdı.
İzmit’in en güçlü ve köklü yerel gazetelerinden Özgür Kocaeli Gazetesinin sahibi aynı zamanda AKP’ye yakın olarak bilinen Haldızlar İnşaat’ın da sahibidir.
Ben şahsen Kocaeli’de yayın yapan gazetelerin ve haber sitelilerinin bu cinayetin peşine düşmesi ve cinayetin aydınlatılması için ortak bir yayın politikası belirleyip; ”bu kurşun Kocaeli’de tüm yerel basına sıkılmış,bizleri de hedef almıştır,bu cinayet aydınlatılana kadar takipçisi olacağız” demelerini beklerdim.
Böyle bir yol belirlemek şöyle dursun cenazeye bile katılmadılar.
Gazetecilerden en sert yazıyı kentin en deneyimli tanınmış ikinci kuşak gazetecilikten gelen 45 yıldır bu kentte gazetecilik yapan,Güngör Arslan’ı da çok yakından tanıyan,beraber çalışmış olan,İsmet Çiğit “Bir Delikanlı da Bana Gönderin” başlıklı bir yazı yayınladı.
Kocaeli’de Güngör Arslan’ın gazeteciliğini farklı değerlendirenlerden birisi de “Kocaeli Zirve” gazetesinin yazarlarından Tahsin Keskin oldu.
22 Şubat 2022 Tarihinde Keskin “Güngör Arslan’la son Görüşmemiz” başlıklı yazısında:
“O,kimilerine göre yazılmayanı yazan cesur bir gazeteci..Kimilerine göre de şantajla da para kazanan bir gazeteciydi. Yazılarında özele girmeyi çok severdi. Onun bütün derdi bu kentte yapılan haksız-hukuksuzlukları yazmak, bazen de payına düştüğüne inandığını almak istemesiydi” diye yazısını özetlerken.Cinayetin mutlaka aydınlatılmasına vurgu yapıyor ve suikastı de nefretle kınıyordu.
Siyasal iktidara yakın yerel basında gazetecilik yapanların hiçbirinin ulusal televizyon kanallarına çıkmaması dikkat çekiciydi!.
Gözlerim Fevziye camisinde Güngör’ün cenaze töreninde bu gazetecileri aradı ama yoktular.
Güngör Arslan cinayetini istisnalar hariç,genelde parti,sivil toplum örgütleri,meslek kuruluşları,odalar,memur ve işçi sendikaları cenazeye katılmadılar, suikastı kınayan mesaj da yayınlamadılar.
İki milyonu aşan nüfusa sahip bir kentte yaşayan,şehrin farklı meslek kuruluşları bu cinayeti nasıl oluyor da, görmezlikten geliyor hala anlamış değilim.
Ortada gazetecilik yapan bir insan katledilmiş buna insanım diyen kimse sessiz kalamaz,Kalmamalı..
Güngör Kocaeli’de bir gecekondu semtinde büyümüş sanat okulu mezunu olan birisiydi…
Gazeteciliğe 35 yıl önce sokak muhabirliği ile başladı ve süreç içerisinde gazeteciliğin her kademesinde bulundu…
Merdiven basamaklarını sırayla çıkarak,”Bizim Kocaeli” adında günlük yayın yapan kendi gazetesini çıkarttı. Gazetenin hem genel yayın yönetmeni, hem de patronu oldu.
Bu satırların yazarı da “Bizim Kocaeli” gazetesinde dokuz ay gibi bir süre yazılar yazmış,Güngör’le de tanışıklığı olan çay kahve içmişliği vardır.
Bizim Kocaeli gazetesi de 2016 yılında OHAL ilanından sonra, her muhalif gazete gibi yasaklanmasından nasibini aldı ve KHK ile kapatıldı.
Güngör bir ay kadar FETÖ davasından gözaltında kaldı ve mal varlığına el konuldu.Hala da bildiğim kadar ile mallarını iade etmediler.
Güngör gazetesi kapandıktan sonra ilk önce “Yeşil Kocaeli” adında bir gazete çıkardı,onu da kapattılar…
Güngör “Günaydın Kocaeli” adından bir haber sitesi daha kurarak gazetecilik hayatına devam etmek istedi ama bir müddet sonra onu da kapattılar…
Güngör yılmadı bunda da “SES KOCAELİ” haber sitesini kurarak gazetecilik faaliyetine devam etti…
İsmet Çiğit ile Güngör “SES KOCAELİ” adında bir gazete çıkartmayı denediler ama pandemi nedeniyle gazetenin yayın ömrü ancak iki ay sürdü.
Güngör 2021 yılında bir şirkete “Şantaj” yaptığı iddiası ile tutuklanıp, Kandıra cezaevinde 7 ay kaldı ve ilk duruşmada tahliye oldu.
Güngör’ün öldürüldüğü gazetesinin binası bir gece yarısı kurşunlanırken, süreç içinde kendisi de 3-4 defa fiziki saldırıya maruz kalmış birisiydi.
Gazetecilik yeteneği ve medeni cesaret tartışılmaz birisisiydi Güngör.
Yalnız karşı karşıya geldiği,farklı düşündüğü kişileri ki buna meslektaşları da dahil,düşman kabul etme yoluna gider,objektif olamazdı…
Meslektaşları ile fikirlerini yarıştıran birisi değildi,öfkelenince kaba kuvvete yatkın dururdu.
Örneğin, rahmetli beyefendiliği ile bilinen Çağdaş Kocaeli Gazetesinin genel yayın yönetmeni gazeteci Sadun Çetin’in makamını basmıştı…
Gazeteyi kendisi gibi düşünmeyenlere ve rakiplerine karşı sopa olarak kullanması da bu zaafından dolayıydı.
Aleyhine haber yaptığı kişi ve kesimlere söz hakkı vermez telefonlarına da çıkmazdı.
Ben Güngör’ü öfkesini kontrol edemediğinden hız tutkunu önünde araba görmek istemeyen, kurallara uymayan sürücüye benzetirdim.
Bunların hiçbirisi Güngör’ün alçakça katledilmesini haklı çıkartamaz.
Güngör’ün gazetecilikle elde edilemeyecek milyon dolarla ifade edilen mal varlığı da, sağlığında çok gündeme gelmişti..
Hatta Güngör’ün yakın dostu meslektaşı İsmet Çiğit Güngör’ün mal varlığını bir yazısında milyon dolarla ifade ediyordu..Yine İsmet Çiğit Güngör’ün ölümünden sonra,gazeteci Tahsin Keskin ile “Zirve Kocaeli TV”de “Güngör bana gazetemi sana devredeyim,ben bir Ada ,bir de tekne alıp,çocuklarımla Ada’da yaşayacağım demişti.”diye açılama da bulundu.
Hatta Güngör’ün bir ara Kocaeli Spor kulübünün başkanlığına adaylığını koyacağını açıklaması ile,mal varlığı yerel medyada haber olmuştu..
Tabii ki ortada bir cinayet var…
Bu haber ve söylentilerin hiç biri bu cinayeti haklı çıkartmadığı gibi, cinayetin aydınlanmasının önünde de engel değildir.
Emniyet ve yargı bu cinayeti bir teikçinin üzerinden yol alarak bir kuyumcu titizliği ile,azmettiricilerini ve arkasındaki tüm güçleri ortaya çıkartarak cinayeti aydınlatmalıdır.Ve mutlaka aydınlatmalıdır.
Ancak bu bağlamda şaşırtıcı bir iddia daha ortaya atıldı…
22 Şubat 2022 Tarihinde TV5 kanalında Yunus Emre İşçi’nin moderatörlüğünde Kocaeli Halk gazetesinin imtiyaz sahibi gazeteci Faruk Bostan,Güngör Arslan cinayetinin perde arkasını,aralamaya çalıştı.
Bostan”AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a muhalfi olduğum için beni dövdürdü.Hem de Büyükakın’ın belediyeye aldığı MHP’lilere bunu yaptırdı” derken,Büyükakın’la aralarında geçen konuşmaları tarihleriyle sıraladı…
Faruk Bostan “bana saldıran üç kişiydi bu kişileri gösteren videoyu Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a izlettim ve bana saldıran üç kişiyi de ‘senin belediyeye aldığın MHP’li gençler dediğim de’ Başkan da doğruladı.” Dedi…
Başkana “Niye bunları işten atmıyorsun” diye sorduğumda?
Büyükakın”Bu kişileri Cumhur ittifakının kadrosundan işe aldım onları işten atmam mümkün değil” dedi.
“Tahir Büyükakın’ın kentte kendine muhalif olan gazetecileri işten attırdığını,bunlardan birisinin de şehrin en kıdemli gazetecisi İsmet Çiğit olduğunu” iddia etti.
İddiaya göre “İsmet Çiğit’e Büyükakın bizim aleyhimizde yazılar yazma,ben sana belediyeden iş alan müteahhitlerden istediğin kadar maaş temin ederim” diye sözler vermiş ama,İsmet Çiğit bunu kabul etmediğini gazetesinde yazdı.”
Kısaca “iddialarına göre Büyükakın kendine muhalif olan gazetecilere rüşvet teklif ediyor,tehdit ediyor.”
Bu iddialar tabii ki rahatsız edici kanıtlanmaya muhtaç iddalar.Doğru değilse Büyükakın tarafından hemen yalanlanmalı.
Faruk Bostan başka iddialarda da bulundu:
“Tahir Büyükakın belediyeye ait ihalelerin en büyk payını Özgür Kocaeli gazetesinin de sahibi olan,AKP’ye yakın HALDIZLAR inşaata veriyor.
Güngör Abi’nin ölümünden bir gün önce konu ettiği yazısındaki ihaleye,Haldızların girmelerinin kanunen mümkün olmadığını…
Çünkü Haldızlar müşterilerini dolandırmış ağır cezada yargılanıyorlar dedi..
Güngör Abi son yazısında Haldız inşaatın hukuksuzluklarını belgeleriyle acıklıyordu..”
Faruk Bostan yanında getirdiği gazeteleri, gazetesinde yayınladığı haberleri, Kocaeli’de yaşanan hukuksuzluk iddialarını tek tek Tarihi ile, yaptıkları haberleri ekrana tutarak gösterdi…
Bu arada da yayın akışı içinde ekrana Bostan’a yapılan saldırının videosu da gösterildi…
Bostan özetle “Kocaeli’de böyle “gayri meşru işler tutan bir yapı olduğunu”,Güngör Arslan’ı da bu yapı ortadan kaldırdı” demeye getirdi.
Faruk Bostan TV5 kanalında yaptığı açıklamalarından bir gün sonra Kocaeli Adliyesinin önünde “can güvenliğini olmadığı için nöbet tutmaya” başladı.
”Tehdit ediliyorum beni öldürecekler, beni tutuklayın en güvenilir yer,benim için hapishane” diye açıklamasını da gene haber sitelerinde okudum.
Programdan sonra Faruk Bostan’ın anlattıklarından bir Savcı harekete geçip suçlanan Büyükakın ve Gazeteci Bostan için savcılık bir soruşturma başlattı mı, diye medyayı taradım ama hiçbir haber yoktu bu konuda.
Bir ülkede Yargı bağımsız olmayınca, güçlü olana karşı yargının devreye girmediğini Güngör Arslan cinayetinde de bir daha görmüş olduk.
Güngör’ün ölümünden bir gün önce gazetesinde yayınladığı ”ZERAY’ın iddiaları” başlıklı yazısında konu ettiği; Belediyenin açtığı 502 konutlu ihaleyi alan “Haldızlar ve Ekşiler inşaatın sahipleri ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın” bize göre bu “davanın müdahil olmalılar” ve cinayetin aydınlatılması için,her türlü hukuki desteği vermeliler,yoksa bu cinayet karanlıkta kalırsa, bu iki şirket ve Büyükakın çok büyük zan altında kalırlar.
Toplum olarak beklentimiz, cinayeti aydınlatacak olan emniyet güçlerinin ve yargının kime uzanırsa uzansın, korkmadan olayın üstüne gitmesi ve bu cinayetin “faili meçhul” kalmaması.
Güngör Arslan cinaayeti tam da Kolombiya kökenli Meksikalı Nobelli yazar Marouez’in ”Kırmızı Pazartesi” adlı romanında küçük bir kasabada geçen cinayeti hatırlatıyor insana..
“Kırmızı pazartesi” romanının hikayesi yazarın çocukluğun geçtiği küçük bir kasabada yaşanır,yazar da bu cinayeti 1981 yılında romanlaştırır.
Romanın hikayesine gelince:
“Romanın kahramanı Santiago NASAR’ dır.
Nasar’ın hangi günde, nerede öldürüleceğini kasaba da bilmeyen yoktur.
Bilmeyen bir kişi varsa o da öldürülecek olan Santiago Nasar’dır.
Nasar’ı öldürmek isteyen ikiz erkek kardeştir..Genç İkizler Nasar’ı öldürecekleri bıçaklarını gazete kağıdına sarılı olarak yanlarında taşırlar... Parkın banklarında yatarken bile ikizler Nasar’ı öldürecekleri bıçaklarını da yanlarından ayırmazlar.
İkiz katillerin Nasar’ı öldürecekleri günü “Pazartesi”olarak seçmelerinin nedeni ise;ilk defa kasabaya gemiyle gelecek olan Psikopos’u karşılamaya gelen kalabalıktan yararlanarak, cinayeti işledikten sonra ortadan kayıp olmayı plan yaparlar.Psikopos’ı karşılamaya gelen kalabalıktan yaralanarak ikiz katiller Santiago Nasar’I öldürürler.
Yazarın belirtiği gibi bütün kasaba bu cinayetin işleneceğini biliyordu ama hiçbir önlem almadılar,diyerek cinayetin işlendiği günün adını da “Kırmızı Pazartesi” kor.”
Güngör Arslan cinayeti de Kocaeli’de bağıra çağıra ,göz göre göre “Cumartesi günü” gelmedi mi?
“Kırmızı Pazartesi” adlı roman bizim ülkemizde her faili meçhul cinayetten sonra gündeme gelir, bunda da gazeteci Güngör Arslan cinayetinde gündeme ben deniz getirmiş oldum.
Tek dileğimiz Güngör Arslan cinayetinin aydınlatılması, katil veya azmettiricilerinin hak ettiği cezaya çarptırılması ve cinayetin de “faili meçhul” kalmaması.!
Not:Ben yazıyı bitirdiğimde Güngör Arslan cinayetinden tutuklu sayısının 10 kişiye çıktığı..Tutuklananlardan birisinin mesleği avukatlık olan MHP’li Emin Kurt adında, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin reklam pazarlama işini yapan,Tranvayı giyindiren kişi olduğu..Güngör Arslan tutuklanan Emin Kurt aleyhinde belediyeden aldığı işler konusunda iki yazı yazdığı haberleri de ortaya çıktı. M.T.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025