Mehmet TIRAŞ
Bu sözün sahibi yıllarca MHP’de siyaset yapmış, Avukat Afşin Hatipoğlu daha neler söylüyor:
“MHP tarafından organize edilen kişilerin saldırısına uğradığını, ölümle tehdit edildiğini ve can güvenliğinin olmadığını… Mesleğim mühendis, tornacı veya marangoz olsaydı yurtdışına çıkar oralarda yaşardım…Bugüne kadar MHP’nin politikalarını eleştirerek ayrılan ülkücülere, MHP merkezli yüzden fazla saldırı düzenlendi, kamuoyu bu olayların sadece yüzde 15’inden haberdar oldu…MHP’de yüz kişilik ölüm listesinin dolaştığını ve kendisinin de adının geçtiğini…Eğer, Sinan Ateş cinayeti aydınlatılmazsa, siyasi cinayetlerin devam edeceğini dile getiriyor; Can güvenliğim yok MHP’liler beni ve çocuklarımı ölümle tehdit ediyorlar, diye feryat ediyordu..”
(Bu sözleri Afşinoğlu 6 Ocak 2023 Tarihinde katıldığı Flaş televizyon kanalında canlı yayında açıklıyordu.)
Avukat Afşinoğlu’nun bu sözlerini, stüdyoda bulunan konukları hayretler içinde dinlerken, ekran başında izleyenlerde kulaklarına inanmamışlardır.
Ama…
Her zaman olduğu gibi yine hiçbir Cumhuriyet Savcısı bu feryadı duymuyordu.
Ülkücü hareketten gelen yıllarca MHP’de siyaset yapmış, partinin merkezinde görevlerde bulunmuş, milletvekilliği yapmış kişilerin anlattıkları da ;Avukat Afşinoğlu’nun anlattıklarını doğruluyordu.
MHP’den ayrılan saldırıya uğrayan ve ölümle tehdit edilenlere ,gelin sırayla kulak verelim:
*Alaattin Aldemir ;eski Ülkü Ocakları Genel Başkanlarından ve CHP’ye geçtiği için tehdit edildiğini,kendim adına korkmuyorum artık…CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu adına korkuyorum ona bir şey yaparlar diye…Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’ta yapılan linç saldırısının arkasında kimlerin olduğunu, ben çıkıp açıklamak istedim ama genel başkanım susturdu, bundan sonra susmayacağım.
Aldemir, daha tehlikeli olanı söylüyorum “Devlete Mafya Hakim” diyor…Üç ay önce 26 kişinin saldırısına uğradım. Arabamın bijonlarını gevşetmişler tesadüfen ölümden döndüm. Bana bir şey yaparlarsa MHP’de yaşananların hepsini bir videoya çekip yurt dışında ve ülkede yaşayan arkadaşlarıma teslim ettim,can güvenliğimiz yok. MHP’den ayrılan ülkücü arkadaşlarıma buradan çağrı yapıyorum, susmayın konuşun, Sinan Ateş cinayeti bir fırsattır çağrısında bulunuyordu.”
(7 Ocak 2023 Tarihinde katıldığı bir televizyonda.)
*Avukat Mehmet Saral, MHP’nin 80’li yıllarda avukatlığını yapmış deneyimli bir siyasetçi; Sinan Ateş suikastının adresini ve azmettiricisini açıklıyordu:
”Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’dur.Kılavuz MHP’de vekil olarak kaldığı sürece,MHP’den ayrılmış biz ülkücülerin can güvenliği yoktur. Beni ve çocuklarımı ölümle tehdit ediyorlar.Bildiğiniz gibi Sinan Ateş cinayetine karışanlardan, ülkü ocaklarının merkezinde eskiden görev yapmış Tolga Demirbaş’ı polis, Olcay Kılavuz’un evinden aldı. Hatta Olcay Kılavuz polise Tolga Demirbaş’ı vermek istemedi, polislere ”siz gidin sahibiniz gelsin” diye direndi.Tolga Demirbaş emniyette polise sadece ifade verdi ve serbest bırakıldı,diye açıklamalarda bulunuyordu..”
(7-8 Ocak 2023 Tarihlerinde Katıldığı iki televizyon kanalında.)
*Selçuk Özdağ,MHP’liler tarafından Saldırıya uğrayan kafasına yirmi beş dikiş atılan,kolu kırılan ve ölümden dönen birisi.. Özdağ AKP’de üç dönem milletvekilliği yapmış, 12 Eylül’de MHP davasından 7 yıl cezaevinde kalan, şuan Gelecek partisi Genel Başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.
Özdağ:”Bana saldıranlardan birisini Bursa Ülkü Ocakları başkanı yaptılar.Son 4 yılda 50-60 kişi, MHP’liler tarafından saldırıya uğradı.Bugüne kadar saldıranlardan bir tanesi bile tutuklanmadı.” (Bu açıklamaları 7 Ocak 2023 Tele1 kanalında dile getiriyordu.)
*Yavuz Selim Demirağ,Yeni Çağ gazetesinin yazarlarından eski MHP’li… MHP’yi eleştirdiği için MHP’liler tarafından saldırıya uğramış,iki gün hastanede müşahede altında tutulmuş birisi.Damirağ’da çıktığı her kanalda, MHP’den ayrılanlara yapılan ölümcül saldırıları ve tehditler, MHP merkezli organize edildiğine dikkat çekiyordu.
*Cemal Enginyurt, MHP’nin, AKP ile iktidar ortaklığına karşı çıktığı için MHP’den ihraç edilmiş bir milletvekili…
Enginyurt, Sinan Ateş cinayetinden sonra çıktığı televizyon kanallarında Sinan Ateş cinayeti, MHP’nin bilgisi dahilinde olduğunu… MHP bu suikast üzerine konuşmadığı gibi, bir “baş sağlı” bile dilemezken…Bahçeli’nin yakın adamı olan Mafya ile adı anılan Kürşat Yılmaz’ın, bu saldırının üzerine gidenleri, eleştiren bizleri, MHP adına ölümle tehdit ettiğini. Buradan Mafya bozuntusu Kürşat Yılmaz’a çağrıda bulunuyorum, ”gel vur beni”, senden korkan senden kötü olsun diye, avazı çıktığı kadar bağırıp meydan okuyordu.
*Şevket Bülent Yahnici, MHP eski milletvekili uzun süre MHP merkez yöneticiliği yapmış birisi:
Yahnici:”Milletvekilliği yaptığı süreçte Türkiye’de 100 milyar dolarlık bir uyuşturucu ticaretinin olduğunu.. Uyuşturucunun polis eskortu ile adrese teslim edildiğini, açıkça basın yoluyla teşhir eden kişi. Sinan Ateş suikast için ise şöyle açıklamalar yapıyordu; Cinayetin MHP merkez yöneticilerinin bilgisi dâhilinde olduğu görünüyor. Merkezden bu cinayeti gizlemeye çalışanlar olduğu gibi, aydınlatılmasını isteyenlerden bizlere bilgi geliyor” diyordu.
Saldırıya uğrayan ve konuşan eski MHP’lilerin ortak görüşü: ”Sinan Ateş suikastı ve MHP’ye muhalif olanlara yapılan saldırıların hepsinin, MHP merkezli olduğu konusunda birleşirken.”
Sinan Ateş suikastındaki gelişmelerden sonra bütün oklar da MHP Genle Merkezini gösteriyor.
MHP,cinayeti kınamadığı gibi eski ülküdaşlarının iddialarını da yalanlayamıyor.
Gelin,Sinan Ateş cinayetinin başlangıç ve yol haritasının kronolojisini yapalım.
30 Aralık 2022 Tarihinde Ankara’nın en işlek semtlerinden olan Çukurambar’da, gündüz gözü kameralarla donatılmış,bürokratların, milletvekili ve bakanların oturduğu, güvenlik görevlilerinin cırıt attığı bir yerdir Çukurambar. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanlarından Sinan Ateş motosikletli iki kişi tarafından öldürüldü ve katiller, hiçbir güvenliğe yakalanmadan olay yerinden uzaklaşıp gittiler. Bu cinayetten sonra 17 kişiden 13’ü tutuklanırken 14’nün uyuşturucudan suçu olduğu, katillerden biri olan Eray Özyağcı ise hala yakalanamadı.
Sinan Ateş suikastı ülkenin siyasi gündemine bomba gibi düşerken, üzerinden14 gün geçmesine rağmen gündemde yerini koruyor.
Bütün muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, medya bu cinayeti kınayıp faillerinin biran önce bulunup yargı önüne çıkartılmasını isterken…
MHP ise,” duyup ta konuşamayan bir hasta rolünü” oynamaya devam ediyor.
MHP’nin,Sinan Ateş suikastı karşısında susması ve konuşan eski MHP’lilerin söylediklerini ve korkularını, haklı çıkartmış olmuyor mu?
Sinan Ateş’i suikasta götüren sürecin arka planı…
İddia o ki:
“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli rahatsızlanıp hastaneye yatınca…
Siyasi cinayete giden ve o dönem Ülkü Ocakları Genel başkanı olan Sinan Ateş, Bahçeli’nin artık MHP Genel Başkanlığı yapmasına sağlığının el vermediğini dile getirerek, partinin genel başkanlığını tartışmaya açar...
Bu tartışma ortamında Sinan Ateş suikastının azmettiricisi olarak gösterilen Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’da bulunmaktadır.
Olcay Kılavuz, bu konuyu yiyip içmez ve Devlet Bahçeli’ye yetiştirir...
Devlet Bahçeli Sinan Ateş’i çağırır hiçbir şey söylemeden, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığından istifasını ister.
Sinan Ateş’te itiraz etmez ve istifa eder, hatta Bahçeli’ye bağlığını da ifade ederek ayrılır.”
Olaylar bundan sonra hainlik ve kan davasına dönüşür..
Sinan Ateş’in ekibinden olan bütün ülkü ocakları başkanları görevden alınır.
Sinan Ateş’in ekibinden olan Mersin Ülkü ocakları başkanı Çağrı Ünel,Sinan Ateş’in görevden alınmasına karşı çıkar…Devlet Bahçeli’yi ve Mersin milletvekili Olcay Kılavuz’u eleştirir ve bu kararın doğru olmadığını söyler. Çağrı Ünel’e destek amaçlı Anamur ve Silifke ilçelerinin ülkü ocakları başkanları da istifa ederler.
Olcay Kılavuz Osmaniye ve Adana’dan kendi adamlarından oluşan on kişilik ülkücü bir ekip organize eder..Bu ekip Mersin’de Çağrı Ünel’e gözdağı vermek için saldırı düzenlemenin planını yaparlar.
Adana’dan üç araba ile yola çıkarlar Mersin’e gelip ve bir otele yerleşirler.
İki gün otelde kalarak Çağrı Ünel’i takip etmeye başlarlar.
Çağrı Ünel, bankamatikten para çekerken 6/7 kişiden oluşan grup Ünel’e yumruklu ve bıçaklı saldırıya geçer…
Çağrı Ünel taşıdığı ruhsatsız silahını çekerek, kendine saldıranlardan Adana Kadirli ilçesi ülkü ocakları başkanı olan Emrullah Kaplan’ı olay yerinde öldürürken, üç kişiyi de yaralar. Bu olaydan sonra Çağrı Ünel tutuklanarak hapse atılır.
Mersin’de ki kanlı ölümcül olayların ardından Ülkü Ocakları Genel Merkezi bir bildiri yayınlar:
”Fetöcü bir hainin tetikçiliğini yapan kişiden kamuoyu önünde hesap sorulacak” der.
Böylece Sinan Ateş’i Fetöcü, Çağrı Ünel’i de Sinan Ateş’in tetikçisi olarak ilan ederler.
Ülkü ocaklarının açıklamasından sonra…
Sinan Ateş suikasta uğramadan önce çevresine” benim kalemimi kırmışlar” der.
Sinan Ateş bir ara can güvenliği olmadığı için yurt dışına çıkar, kısa süre sonra ülkeye geri döner..
Yurt dışı dönüşünü şuan da görevde olan,Ankara Emniyet müdürü Saffet Yılmaz,aynı zamanda Sinan Ateş’in çok samimi arkadaşıdır… Sabahları Yılmaz ile Ateş birlikte sabahları yürüyüşü yaparlar… Emniyet müdürü olan arkadaşı Saffet Yılmaz’ın Sinan Ateş’e can güvenli konusunda güvence verdiği için ülkeye döndüğü söylenmekte.
Sinan Ateş cinayeti MHP’nin bilgisi dahilinde, Ülkü Ocakları tarafından İstanbul üzerinden planlanır, iddia hedef şaşırtmak.
Suikast timi:
”MHP kanadı,MHP’nin kontrolünde olan Özel hareketçi polisler ve uyuşturucunun içinde olan ülkücü mafyadan” seçilir...
Cinayet ekibini, MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi Ufuk Köktürk’ün organize ettiği ve MHP genel merkezinin bilgisi dahilinde yapıldığı, tartışılmaz bir vaka..
Ufuk Köktürk’e bir parantez açalım;Köktür Sinan Ateş suikastında görev alan ve hala yakalanamayan Eray Özyağcı ile özel hukuk olan birisi…Kendinden para isteyen Özyagcılar’a eşinin hesabı üzerinden aralıklarla, 97 bin lira para gönderen kişi…
Suikast timi hazır olduktan sonra İstanbul’dan yola koyulur..
Aralarında ikisi özel hareket polisi Murat Can Çolakçı, Aşkın Mert Gelenboy.. Eray Özyağcı ve Doğukan Çep’ten oluşan dört kişilik ekip,güvenliğe takılmamak içinde, Çakarlı bir minibüsle İstanbul’dan Ankara’ya hareket ederler.
Doğukan Çep’in,Maltepe uyuşturucu çetesinin içinde yer alan ve ülkücü mafyadan olan biri. Doğukan Çep,uyuşturucu çetesine karşı mücadele veren, mahallesinde protestolara öncülük eden; Hasan Ferit Geyik’i öldürmekten ceza evine düşer ve iki yıl sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilir. Mahkeme Doğukan Çep’e 35 yıl ceza verir ama Doğukan Çep, sırra kalem basar ve altı yıldır yakalanamaz. Sinan Ateş cinayetinde yakalanan Doğukan ÇEP’in emniyetin bilgisinin, dahilinde yakalanmadığını gösteriyor.
Sinan Ateş cinayetini yapacak olan ekip,Ankara’da bir eve yerleşirler…
Ve iki gün Sinan Ateş’in evinin etrafında keşif yapıp, etrafı kolaçan ederek Ateş’in giriş çıkış saatlerini öğrendikten sonra…Motosikletle gelen İki kişiden biri olan ve hala yakalanmayan Eray Özyağcı Sinan Ateş’e, ve arkadaşına evinden çıkınca ateş ederler… Sinan Ateş olay yerinde ölürken, yanında olan arkadaşı aynı zamanda Sinan Ateş’in bacanağı olan kişi yaralanır. Katiller de hiçbir güvenliğe takılmadan motosikletle olay yerinden uzaklaşırlar.
Burada üzerinde durulması gereken iki nokta var.
Biri,Sinan Ateş’in azmettiricisi olarak bilinen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un, cinayetten dört gün önce,İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu makamında ziyaret etmesi ve Soylu ile çektirdiği fotoğrafını, sosyal medya hesabından paylaşması.. Olcay Kılavuz’un Mersin kanlı olaylarından önce de Süleyman Soylu’yu ziyaret etmesi hayra alamet olmasa gerek.
İkincisi,Sinan Ateş’e, ateş eden kişinin veya kişilerin keskin nişancı olduğu…Çünkü, kurşunların 5’nin de Sinan Ateş’in ölümcül yerlerine isabet etmesi,katilin profesyonel birisi olduğunu gösteriyor.
Sinan Ateş cinayetinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen,MHP’deki sessizliğinin yanında…
Toplumun can ve mal güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanlığı ve topluma adalet dağıtan, Adalet Bakanlığının suskunluğu, MHP’nin sessizliği ve Sinan Ateş cinayetinden daha vahim bir olay,hukuk devleti açısından.
Ne yazık ki iki bakanlıkta olaydan tam 12 gün sonra açıklama yaptılar.
Meğer MİT’in Erdoğan’a Sinan Ateş cinayeti konusunda kapsamlı bir rapor sunduğu basın haber yapınca, iki bakanlık ta suskunluğunu bozuyor.MİT Raporunu T24 yazarı Tolga Şardan köşesinde yazmıştı.
Kamuoyunun merak ettiği, Sinan Ateş cinayetine iktidarın neden haber yasağı getirmediğini de böylece öğrenmiş olduk.
MİT’in Erdoğan’a sunduğu Sinan Ateş raporu,MHP’nin bütün planlarını bozduğu anlaşılıyor.
MİT’in raporuna Erdoğan inanmış olmalı ki…
Erdoğan’ın talimatıyla AKP’nin bir Bursa milletvekili, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve il örgütü,Sinan Ateş’in Bursa’da düzenlenen cenaze törenine katılır.
Yine Erdoğan’ın yönlendirmesiyle, Bursa AKP il başkanı ve heyeti Sinan Ateş’in ailesine başsağlığına gider ve Erdoğan’ın sesli taziye mesajını dinletirler... Erdoğan ayrıca Sinan Ateş’in ailesini telefonla arayarak, cinayeti aydınlatacağı konusunda söz verir. MİT’in raporu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini güçlendirirken,MHP’yi daha çok zora sıkıştırmış görünüyor.
Böylece cinayetle ilgili haberlere de yayın yasağı getirilmez.
Sinan Ateş cinayetine muhalefetin ve muhalif medyanın gündemde tutmak için büyük çaba sarf ederken;Sözcü Gazetesinin Sinan Ateş suikastı üzerine, yazarlarından bir yorum yapmamaları dikkatimi çekti.MHP’nin bu suikasta ve iddialara sessiz kalması, MHP tabanında deprem etkisi yaratmış durumda…MHP’den 150 bin üye, e-devlet üstünden partiden istifa ederken, parti önlem olarak internet sitesini kapatır.
Türkiye 2018 yılında, adına Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli denilen ucube sisteme geçtikten sonra;iktidarın değişmez ortağı mafya olunca, ülkenin uluslararası itibarı da Birleşmiş Milletler raporuna olumsuz olarak yansıyordu…
Birleşmiş Milletlerin Raporundan: “Türkiye Küresel Suç Endeks”de 193 ülke arasında,12.sırada yer alırken…
Türkiye’de devletin suç örgütleriyle arasına yeterli mesafeyi koymadığını, raporunda detaylı bir şekilde anlatılmakta.”
Sinan Ateş suikastı, elinde silah olanınaynı davayı savunsa da, bir gün görüş ayrılığına düşünce, en yakınını da öldüreceğini göstermiyor mu?
Gelin Ülkücü hareketin Tarihine bir göz atalım:
” Ülkü Ocakları 1968 Yılında,MHP ise 1969 yılında kurulur.
MHP ve ülkücü hareket anti komünizm üzerine siyasi varlıklarını konumlandıran,sırtını da devlete yaslayan,aynı yolda yürüyen iki hareket olarak yola çıkar.
Ülkü Ocakları MHP’nin bir gençlik örgütüdür. Bugüne kadar ülkücü hareket silahlı veya silahsız ne kadar eylem yaptıysa,partisinin bilgisi dahilinde yapmıştır. Ülkücü hareketin konsepti “Türk Milliyetçiliği” olsa da, “zor oyunu bozar” ilkesiyle hareket eder...Bu aynı zamanda MHP’nin de konseptidir. Ülkücülerin yol haritasını ve sosyal yaşantılarına kadar MHP yön verir.MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli bir ara ülkücülerin bıyık bırakmamalarını ve beyaz çorap giymemelerini açıklamıştı.
Ülkücülerin ideolojisi aynı zaman bir ordu ideolojisidir.
Ülkücüler çağdaş, çoğulcu demokrasiyi değil, temsili demokrasiyi savunurlar.
Çoğulculuk kavramına yabancıdırlar.
Farklı kültürlerden olan ve kendilerine biat etmeyenlere, kendileri gibi düşünmeyenlere şüpheyle bakarlar.
12 Eylül öncesinde başta Maraş’ta olmak üzere Alevilere yapılan toplu katliamlar, unutulur gibi değil.
Ülkücü hareketin Kürtlere yaptıkları saldırıların sayısı hatırlanmayacak kadar fazladır.
Hiçbir ülkücü yaptığı eylem ölümcül olmadığı sürece tutuklanmaz, tutuklansa da üç beş ay sonra serbest bırakılır.Bunu MHP’den ayrılanlara ve MHP’yi eleştiren gazetecilere, Kürtlere yapılan saldırılar teyit etmektedir.
Ülkücüler Bireyin özgürlüğünü, azınlık haklarını tanımazlar.
Evrensel olan temel hak ve özgürlükleri kabul etmezler.
Eşit vatandaşlık hukukunu yok sayarlar.
Türkiye’de yaşayan toplumun her kesimini “TÜRK,Müslüman ve Sünni” olduğunu savunurlar.
Devleti, toplumda en çok kutsayanların başında ülkücü hareket ve partileri MHP gelir.
Aslında bu düşünceleri mevcut devlet yapısının kuruluş felsefesiyle de örtüşen bir düşüncedir.
Ülkücülerin siyasal anlayışlarında, “Konsensüs mutabakat, hoş görü ve uzlaşma” yok denilecek kadar azdır.
Ülkücü hareketin içinde yer alan gençliği sosyolojik olarak incelediğinizde, genel de ırk olarak “Türk kökenli”, mezhep olarak ta “Sünni mezhebinden” ve taşra kökenli, eğitim düzeyi düşük, mesleksiz gençlerden oluştuğunu görürsünüz.
Ülkücü gençliğin “sanat ve edebiyata ilgi duymayan ve uğraşmayan” gençlerden oluşmakta.
Çevre sorunlarına, hayvan haklarına, kadın ve iş cinayetlerine karşı duyarlı değillerdir.
Küçümsenmeyecek bir genç kesimin, Ülkücü hareketin içinde yer almaları da düşündürücü bir durumdur.
Gençlerin Ülkücü hareketin içinde yer alması ile kendine bir statü kazandırdığını düşünenlerdenim. Devlet nezdinde büyük itibar görmeleri ve imtiyazlı kişi olduklarını, devletin özellikle de güvenlik kadrolarında istihdam edilmeleri, küçümsenecek bir konu olmasa gerek.
Dikkat ederseniz başta, özel hareket ve polis teşkilatında ağırlıklı olarak Ülkücü hareketten seçilmesi tesadüf olamaz.Bu kişiler taşıdıkları silahlarının kabzasına MHP’nin üç hilalini kazımaları ve imajlarını da,sarkık bıyıklarıyla, kurt başı hareketleriyle, mesaj vermekten çekinmezler.
Ordu içerisinde kadrolaşmayı hedefleyen, orduyu kutsayan bir siyaset anlayışları vardır ve özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerini, Emniyet teşkilatlarını, kolay kolay eleştirmedikleri gibi, eleştirtmezler de.
Her yaptıkları yasa dışı eylemi ve olayı kutsal davaları ve devletin ali menfaatleri için yaptıklarını savunurlar.”
Hatırlatayım, 12 Eylül Askeri darbeden sonra tutuklanan MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş savunmasında; ”düşüncemiz iktidarda kendimiz zindandayız” demişti.
Ülkücü hareket, gençleri askerliğe özendirmeyi kendilerine şiar edinmişlerdir.Asker uğurlamaları bunların başında gelir. Asker uğurlamalarında Şehrin en işlek caddelerinde ve yollarında araba konvoyu oluşturup, havaya silah sıkarlar yasak olmasına rağmen , eğlence yaparlar,saatlerce trafiği kilitlerler ama polis müdahale etmez.
Ülkücü gençliğin silaha özendirildiğini görüyoruz, isteyen her ülkücü rahat ruhsatlı silah alabilir ve güvenlik soruşturmasına da takılmaz.
Ülkücü gençliğe seksenli yılların,beynelminel tröstlerinden olan üç teröristi, idol olarak gösterirler.
Bunlardan biri:Derin devletin emrinde yer almış, aranan birisi iken, kanunen yakalaması gereken polis müdürü ve bir milletvekili ile aynı arabada seyahat ederken; sevgilisi Gonca Uslu’nunda içinde olduğu arabanın bir kamyonla çarpışması sonucu,Susurluk’ta trafik kazasında ölen, Abdullah Çatlı’dır…
İkincisi,7 TİP’li öğrenciyi Ankara Bahçelievlerde vahşice öldüren katillerden biri olan,Erzurum Valisi iken nikah şahtitliğini yapan Mehmet Ağar’ın yakın arkadaşı, Haluk Kırcı’dır…
Üçüncüsü,Gazeteci Abdi İpekçi’yi katleden, Papa’ya suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca’dır.
Ağca için ,Memleketi Malatya’da bir futbol maçında türbinler koro halinde ,”Malatya da doğdu Papayı da vurdu” diye tempo tutarak kahraman gibi alkışlandı.
Bu üç katil de Ülkücü hareketten gelen,devlet içinde hukukun denetimine girmeyen, devlet görevliler tarafından yıllarca kollanmış ve kullanılmışlardır.
Sinan Ateş suikastı şunu gösteriyorki;bir hareket mücadelesini düşüncesiyle değil de, silahla veriyorsa ki,Ülkücü hareket böyle bir örgüttür. Sonunda birlikte silahlı mücadele verdiği aynı dava arkadaşını, görüş ayrılığına düştüğünde,örgütün tepe noktasında görev almış olsa bile,onu rahatlıkla öldürmekten çekinmiyor.
Silahlı mücadele veren örgütler aynı hedefe yürüseler de, görüş ayrılığına düşenleri, örgüt ilk önce hain ilan edilir, sonra da davaya ihanet ettiği içinde öldürülür.
Sinan Ateş bunun en son örneği.
Bunun tarihte ” Sağ -Sol ve İslami terör örgütlerinde” sayısız toplu katliam yapan vahşi örnekleri var.
Sinan Ateş, “uğruna ölümüne gittiği ve kutsadığı, tepe noktasında görev yaptığı Ülkü Ocakları tarafından ilk önce hain ilan edildi, sonra da öldürüldü.”
Ortaya çıkan tabloyu şu tezimizle özetleyelim:
“Siyaset yapanların elinde silah olmamalı, elinde silah olanlar da siyasete müdahale “etmemeli.
Ancak, böyle bir hukuk toplumu ve AB standartlarında bir demokrasimize kavuşuruz.
Yoksa bu tablo değişmeyecek.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025