Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi Suriye’deki Kürt grupların kendilerine statü tayin etmesi üzerinden yürüyor; gizli toplantılar yapıyor ama Başbakan bunu pek gündemine almış gibi değil,konuşmalarını ağırlıklı olarak Gezi olaylarını da içine alarak, Ramazan münasebetiyle de iftar sofralarında yaptığı konuşmalarının ağırlığını din alıyor,Mısır da ki darbeye ara vermiş gibi görünüyor.
Bizde Başbakanın gündemine girmeyen “temel hak ve özgürlükleri” din ve mezhep üzerinden uygulamalarını ve anlayışını gündeme getirelim dedik.
Başbakan Erdoğan, olayları ve sorunları din ve mezhep üzerinden yorumluyor demek bile abes kaçar,bunu artık aleni yapıyor.
Tek din demesi,dindar nesil yetiştireceğiz,neslimizi bozdular,zorunlu din dersinde ısrar etmesi,seçmeli Kuran dersini eğitim müfredatına alması.
Generallerin harp akademilerinden mezun olanların toplumu yöneten kadrolar yetiştirme yerini; Erdoğan’ın İmam hatip okullarından mezun olanların toplumu yönetecek kadrolar olduğu, anlayışına geçtik.
Her meydana cami yapmaya kalkması,Çamlıca camisi bunun bir örneği..
AKP’nin 10 yıllık iktidarında tam 8723 cami yapılmış bu 2 günde bir cami yapılmış oluyor.
Yine Diyanetin bütçesi AKP’e iktidara gelmesiyle, 6 bakanlığın bütçesinden 11 bakanlığın bütçesine eşit olması.
Her yıl Diyanet İşler Başkanlığı(DİB) Maliye bakanlığında 10 bin kadro talep etmesi;bunu bir televizyon kanalında DİB’ lığından sorumlu Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ dile getirdi..Bu kadar her yıl istenen kadro nereye gidiyor; DİB’lığını üzerinden diğer kurumlara geçişler,kadrolaşmanın da göstergesi değil mi? DİB’ lığının kadrosu şuan 130 bin kişi ve bunun 65 bini imam kadrosunda görev yapıyor tamamı Sünni mezhebinden.
Yine DİB’ lığının devlet protokolündeki yerini 51. Sıradan 10.sıraya çekmesi,neyin nesi,bu devleti dini esaslara göre yön vermenin işaretleri, olmuyor mu?
Alevilerin Cem evlerinin yasal statüye kavuşması talebini DİB’ lığının fetvasıyla yanıtlamadı mı;biz Camiinin dışında başka bir yeri ibadet yeri olarak görmüyoruz,diye,Erdoğan!.
Zaman zaman da Başbakan milliyetçiliğe de oynamıyor değil oylarının düşüşe geçtiği dönemlerde; aynı dinden olup ta kendisine oy vermeyen Kürtler içinde demedi mi, bunlar Zerdüşt,diye.
Uludere de askeri savaş uçaklarıyla param parça edilen 34 Kürt vatandaşının akıbeti sorulduğunda; her Kürtaj bir Uludere,diye de kürtaj yasağıyla bu katliamın üstünü örtmek istemedi mi?
Ortadoğu ve Afrika da olan savaşlar iç çatışmalar gündeme geldi mi;oralarda Müslüman kanı akıyor diyor,insan kanı demiyor,Erdoğan.
Ölen insan kendi vatandaşı da olsa ona insan üstünden değil de mezhep üzerinden bakıyor,Başbakan.
Reyhanlı da benim 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,diyen;ölen insan Sünni değilse TC vatandaşı da olsa bir anlamı yok,Başbakanın nezdinde!.
Yine Erdoğan alkol yasasının düzenlemesi üzerine gelen eleştirilere;iki ayyaşın çıkarttığı yasaya mı inanıyorsunuz yoksa yüce dinimize,sözü sosyal hayatı da din üstünden tanımlarken,parlamentoyu önemsemediğinin itirafı değil mi?
Başbakan teröre bakışında da aynı mantığı sürdürüyor,ırk ve din anlamında ..
Hamas ile görüştüğünde Hamas terör örgütü değil mi,diye sorulduğunda;seçimle gelen terör örgütü olamaz,derken, BDP’yi PKK’nın mecliste ki uzantısı,diye görüşmemişti yıllarca;BDP’e seçimle parlamentoya gelmedi mi?
Yine Suriye de Beşer Esat ile köprüleri atarken bu eli kanlı diktatör halkını katlediyor buna syirci kalamam diyordu ama;Sudan kasabı 300 bin kişinin katili Ömer El Beşir’i Ankara da kırmızı halıda karşılayıp,El Beşir için Müslüman, insan öldürmez diyerek de aklamaya çalışmadı mı?..Ama Ömer El Beşir uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hükümlü bir katil olduğunu ise hiç önemsemiyordu,Başbakan.
Gezi olaylarından ve Mısır da ki askeri darbeden sonra Erdoğan,nerede konuşursa konuşsun bütün konuşmalarının özünü din,mezhep ve çoğunluk üstünden,Gezi olaylarını da gündemine alarak, konuşmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Bireysel haklardan,temel hak ve özgürlüklerden ise yeminli gibi hiç değinmemesi aklına gelmiyor diyebilir miyiz!.
Demokrasiyi sandıkla tarif edip,kendisine destek veren yüzde 50’yi gündemde tutarak,muhalefeti rejim karşıtı gören;Kemalizm’in din versiyonuna sarılırken, çoğulculuk kavramını yok sayıp,demokrasinin kuvvetler ayrılığını ise ayak bağı gören bir insan demokrat olabilir mi?
Demokrasilerdeki farklılığı kabul etmeyen kişiye demokrat diyebilir miyiz.
Demokrasilerin olmazsa olmazı olan gösteri,düşünce ve ifade özgürlüğünü;basın üzerindeki baskıları askeri darbelerdeki ortamı yaşatanın, iler demokrasisi de bu olsa gerek! İşte bunu teyit eden araştırmalarda gösteriyor.
Gezi olayları üzerinden KONDA’nın kamuoyunda yaptığı araştırmaya göre; Medya toplumun yüzde 20’sinin güvenini alırken bu oran gittikçe düşüyor,sosyal paylaşım hesaplarından gelen elektronik mesajlar ve twetler.
Yine Gezi olaylarının üç nefret objesini yayınlıyor KONDA;bunun birinci sırasını Erdoğan,ikinci sırasını polis,üçüncü sırasını ise Merkez medya alıyor.
Toplumun yüzde 50’sinden oy alan bir Başbakan nasıl nefret ediliyor bunu Erdoğan kendine bir sormalı.
ölçüsü insan olmayanın itibarı nefret olur.Gezi olaylarından sonra yeryüzünün nefretini de kazandı Başbakan.
Başbakan şaşalı iftar sofralarında yaptığı konuşmalarında zenginlere çağrı yapıyor; malın mülkün olsa ne fayda;gireceğin iki metrelik çukur diyor ama kendi yakınlarının ve etrafında ki insanların zenginliği de, göz kamaştırıyor..
Başbakan kusura bakmasın ama kendini Tanrı tarafından özel yaratılmış,seçilmiş peygamber gibi görüyor..
Hukuk ve insan üzerinden yaşama bakmayan birini başka türlü nasıl tarif etmeliyiz;her şeyi din ve mezhep üzerinden okuyorsa!.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025