Mümtazer TÜRKÖNE
Orta oyunu, Türklere özgü bir tiyatrodur. Sahne, perde ve dekor kullanılmadan halk arasında, ortalık yerde oynanır. Dans, müzik gibi her unsur kullanılır, replikler doğaçlamadır, ama oyun belirli bir sıraya göre ilerler. Biri “anahtar” veya “dişi söz” denen bir kelimeyle çanak tutarak muhavereyi başlatır. Müziği ve oyuncuların sahneye girişini saymazsanız orta oyunu, muhavere, fasıl ve bitiş bölümlerinden oluşur. Asıl olay “fasıl” bölümünde geçer.
Suriye’de tam olarak Türk usulü bir orta oyunu sahnede. Şu anda muhavere aşamasındayız, fasıl yani asıl ana bölüm henüz başlamadı. Ayrıntılara gömülüp kaybolmadan, asıl meseleye odaklanmalıyız.
Suriye üçlü bir federasyona bölünecek. Fırat’ın doğusunda bir Kürt bölgesi, batısında Halep merkezli Sünni Arap bölgesi, aşağıda Şam etrafında Esad rejiminin bakiyesi Nusayri bölgesi olacak. Düşmanlıkları ve çatışmaları dikkate alırsak bu federasyonun fiilen konfederatif bir yapıda kurumlaşması akla daha yakın.
Oyun iki aktör arasında
Bu tarafta İsrail, ABD, İngiltere, karşı tarafta ise Rusya’nın yer aldığı, mecbur kalmadıkça sahneye çıkmayan senaristleri, oyun kurucuları, yani plan-program yapanları bir kenara bırakırsanız, oyun iki aktör arasında oynanıyor: Türkiye ve İran.
Ortadoğu’da sabahtan akşama dostlar, düşmanlar, haritalar değişir; ancak olanlar hiçbir zaman tesadüf değildir. Kimse bilmediği, sonunu kestiremediği bir oyunda aktör olarak sahneye çıkmaz; ama fırsatları da kaçırmaz. Sonunda elbette kazananlar ve kaybedenler olur.
Biri anavatanında Ukrayna’ya, diğeri İsrail’e karşı Rusya ve İran zaten kaybetmişti. Suriye’deki yeni mimari, bu kayıplar sayesinde kuvveden fiile geçiyor. Türkiye oyun kurucu olmasa bile kazanan tarafta asıl ana aktör olarak devreye giriyor.

“Türkiye Ortadoğu’nun tek patronu”
Türkiye’de tam iki aydır Kürtlere dönük coşan sevgi selinin sebebi Suriye’de bugün sahnelenen işte bu orta oyunuydu. Kırk yıldır başa bela olan PKK ilk defa doğrudan Türkiye’nin millî menfaatleri ile aynı çizgide saf tutuyor. İki tarafın da kazandığı oyunda, genel af, Öcalan’ın çıkışı, çözüm süreci türünden teferruata çok fazla takılmayın. PKK, Türkiye’de değil ama Suriye’de toprağa dayalı legal bir egemenlik kuruyor; Türkiye ise bölgedeki gücünü neredeyse ikiye katlıyor, Ortadoğu’nun tek patronu haline geliyor.
Tarih tekrarlanıyor. Türkler, Kürtleri yanına aldığında iki taraf da kazançlı çıkıyor.
Elbette bu tür uzlaşmaların her zaman kâr ve zarar hanesinde farklı kalemleri olacaktır.
“Öcalan dışarı çıkacak”
Suriye’de toprağı olan PKK, terörü sona erdirerek, zeytin bahçelerinin, buğday tarlalarının, sulama sistemlerinin derdine düşecek. Döviz kurunu, vergi kalemlerini takip edecek. Tabii bir de komşuları ile çıkara dayalı ilişkiler geliştirecek. Meselâ, Kuzey Irak’ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerini sizce ne kadar zamanda normal hale getirebilir? Kim bilir, belki de istemeden de olsa Türkiye’nin toprak bütünlüğünün garantörü olacaktır. Hücre yapısı içindeki örgüt disiplininden hukuk devletine, adil bir ekonomiye, akılcı diplomasiye geçiş problemleri yüzünden başı çok ağrıyacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025