Mümtazer TÜRKÖNE
Tuğrul Türkeş ile Devlet Bahçeli’nin, “dokunulmazlık” oturumunda Meclis’teki fiskosunu resmeden fotoğraf çekilmeden birkaç saat önce MHP’nin tanınmış isimlerinden eski bir dostumla sohbet ediyorduk. “Yakında bütün hainler için genel af çıkar” demiş, “neden?” soruma “başka türlü Bahçeli, koltuğunu koruyamaz” diye karşılık vermişti. Muhakeme doğru çıktı, ancak yine de bir yanlışlık var. Tuğrul Türkeş’ten başlamak doğru mu?
Fotoğrafta kahkaha ile tebessüm arasında kararsız yüz ifadeleri bir “mavra”nın geçtiğini gösteriyor. “Mavra”, Ülkücü jargonda “geyik muhabbeti”nin karşılığı. Kahkahaya ramak kalan mavranın, Türkeş’in AK Parti’ye geçmesiyle kazandığı hainlik statüsünden çıkış sahnesi olması imkânsız, bir öncesi olmalı. Demek Tuğrul Türkeş üzerinden AK Parti ile Bahçeli arasında, bu mavraya çanak olacak temaslar başlamış. Bir espri patlatıldığına göre, buzlar önceden çözülmüş.
Sözlerin ve sözlerin sahiplerinin inandırıcılığını kaybettiği anda fotoğraflar sahici dünyaya dönüş imkânı veriyor. Bugünün Türkiye’sini birkaç fotoğraftan çıkartılacak bir kolaja döksek, Dürümlü mezrasında paramparça olan 13 köylünün tabutunun yer aldığı fotoğrafı en başa koymamız gerekir. Altına “toplam 60 kg” yazısı yeterli. Sonra, önceki gece Meclis’te çekilen iki fotoğraftan, milletvekillerinin sırtını döndüğü Davutoğlu fotoğrafı ile diğerini, yani şu “mavra” fotoğrafını yan yana koymamız şart. Peki altına ortak ne yazılabilir? Benim önerim: “Saray’ın gölgesi”.
Türkiye’de maalesef sorun çözmeye, ülkenin çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye yönelik siyaset üretilmiyor, saray entrikaları ile iktidarını sürdüren bir gücün hegemonyası bu son iki fotoğraf karesinin çekildiği Meclis başta olmak üzere, ülke üzerine koyu bir gölge gibi çöküyor. Bunlar düpedüz saray entrikası, siyaset değil. Bu iki fotoğrafın çekildiği toplantının gündemini ele almak yeterli.
Dokunulmazlık gündemi, Güneydoğu’da devam eden PKK şiddetini bir kaldıraç gibi kullanıp, iç siyaseti Saray’ın çıkarlarına uygun şekilde düzenlemeyi amaçlayan bir satranç hamlesinden ibaret. Anayasa’da ve İç Tüzük’te dokunulmazlıkların kaldırılmasını mümkün kılan prosedürü bir kenara itip, toptancılık yapıp anayasa değişikliğine gitmenin ne gerekçesi olabilir? Toplumun önüne “PKK’lı hainler” diye bir düşman figürü çıkartıp, MHP’yi de CHP’yi de köşeye sıkıştırıyorsunuz. Mesele gerçekten terörle mücadele olsa, Çözüm Süreci’nde Güneydoğu’ya yığılan silahlara göz yumanları ve Dolmabahçe Mutabakatı’nın İktidar kanadını yargılamak, HDP’lileri içeri tıkmaktan daha etkili bir yol değil mi? Baksanıza terörle mücadele hâlâ PKK’ya göz yumanların etkili konumuyla sürüyor. Böyle bir çarpıklıktan sonuç çıkar mı? MHP’nin neden böyle bir yola başvurmadığını şu “mavra” fotoğrafı yeteri kadar açıklamıyor mu?
Düşman üreterek muhalefeti taraf olmaya zorlamak Saray’ın elinden hiç düşürmediği bir entrika enstrümanı. HDP’yi düşman ilan edince MHP doğrudan ve CHP tereddütlerle Saray’ın hegemonyasına teslim oluyor. “Paralel” deyince eski “Derin Devlet” sahipleri Ergenekon ve Balyoz davaları üzerinden saldırıya geçiyor. Alevilere karşı Sünnileri seferber ediyor. Müteahhitleri ve finans sektörünü reel sektöre karşı kullanıyor. Fay kırıkları üzerinde akrobatik hareketlerle düşmanlıkları entrikalarla çoğaltan ve siyaseti ülke sorunlarından soyutlayan Saray hegemonyası genişliyor.
Yüzde 99’u muhalefete ait dokunulmazlık dosyası savcıların önüne gidince, HDP’li milletvekilleri Saray’ın emriyle inip kalkan giyotine teslim edilmiş olacak. Olacak da terörle mücadeleye katkısını kim soracak?
Asıl tehlike, bu anayasa değişikliğinin bir referandum konusu yapılmasında saklı. Çoğunluğu imtiyazlı, sayıca az olanları kısıtlanmış bir hukuka mahkûm eden bir referandum kararı, ülkenin birliğine devletin bekasına hizmet edemez.
Kamuoyu araştırmacısı Özer Sancar, Devlet Bahçeli’nin arkasındaki MHP’li desteğinin yüzde 16’lara indiğini söylüyor. “Mavra” fotoğrafını, bu realiteden daha iyi açıklayacak bir bahane bulunmaz. Daha ötesi herkesi herkese düşman eden Saray siyasetinin, işine geldiği zaman kırgınlıkları düzeltip küskünleri nasıl barıştırdığını da anlıyoruz. Baksanıza “yeni hainler” kapının dışında beklerken “eski hainler”e genel af geliyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025