Mustafa ARMAGAN
Her şeyin bir tarihi olduğu gibi tarihin de bir ‘tarihi’ olduğunu söyleyen John Lukacs haklı galiba. Baksanıza, nereye bassanız altından tarihçilerin ya görmedikleri ya da göstermedikleri bilgiler fışkırmakta. Misal mi? İsrail başbakanlarından Şamir’in 1941’e kadar Filistin’deki İngiliz mandasına karşı mücadele ederken yardım için Nazi yönetimine başvurmaya çalışan Siyonist terör gruplarından birinin üyesi olduğunu biliyor muydunuz?
Tarih böyle birçok bilinmeyenle dolu bir kuyu. Tarihçiler ise o kuyuya nefesleri yettiğince dalış yapan dalgıçlar… Artık ya nasip! Peki ya çıkaramadıkları?
16 Nisan 1923’te Lozan’ı onaylamayacağı anlaşılan TBMM dağıtılır ve yeni bir seçim kararı alınır. Tam seçimler yapılacakken Yemen ve Musul’dan mesajlar gelir. Asıl önemlisi, mesajlarıdır. ‘Biz de Türkiye’deki seçimlere katılmak istiyoruz’ demişler ve bu isteklerini Ankara’ya bildirmişlerdir.
Hayrullah Cengiz’in İstanbul Üniversitesi’nde yaptığı yüksek lisans tezinde tespit ettiğine göre Ankara hükümeti talepleri kabul etmiş ve o sırada kontrolü altında bulunmayan bu iki ‘seçim bölgesi’ için aday bile çıkarmıştır! Hatta Musul için şu adaylar belirlenmiş: Şeyh Vasfi, eski Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi, Şeyh Said-i Kürdî, eşraftan Musa ve İstinaf Mahkemesi Başkanı Haşim Bey.
“Şeyh Said-i Kürdî” ismi sizin de dikkatinizi çekmiş olmalı. Bu zat gerçekten de Bediüzzaman Said Nursî midir yoksa bildiğimiz “Şeyh Said”e mi aittir? Kesin bir şey söylemeye imkân yok ama neresinden baksanız ilginç bir veri karşısındayız.
Sonuçta ne Yemen’de seçim yapılabildi, ne Musul’da. Açıklanan isimler açıklandığıyla kaldı. Ancak adayların zikredilmesi, hele Yemen’den seçime katılma arzusu bile ‘Araplar bizi arkadan vurdu’ yalanının ne kadar uzun kuyruklu olduğunu göstermeye yeterli.
SESSİZ SEÇİM 1939
Zamanın seçim kanununa göre seçimler 4 yılda bir yapılırdı, cumhurbaşkanının görev süresi de buna bağlı olarak 4 yıldı. “Reisicumhur”un görev süresi Meclis’le beraber sona erer, yeni Meclis kendi cumhurbaşkanını seçerdi. (“Yeni” dediysek lafın gelişi; Ebedî ve Millî Şefler bütün ipleri ellerine almışken başkasını aday göstermek kimin haddineydi! Açıkça demokrasicilik oyunu oynanıyordu: Cumhurbaşkanı Meclis üyelerini ‘atıyor’, onlar da cumhurbaşkanını ‘seçiyorlardı’.) Son genel seçim 1935’te yapıldığı için normal süre 1939’da doluyordu.
1938’in 11 Kasım’ında 5. seçim yapıldı ve Çankaya’ya çıkan İnönü oldu. Önce Atatürk’ün son Başbakanı Bayar’la çalıştı, sonra Refik Saydam’a verdi bu görevi. Tam hükümet güvenoyu almıştı ki, seçimi yenileme kararı geldi. İnönü bu yeni dönemde Atatürk’ün yakın arkadaşlarını hızla tasfiye edip rahat çalışabileceğine inandığı kendi kadrosunu kuracaktı. Özetle 142 günlük ilk cumhurbaşkanlığı döneminden sonra gelen seçimler bu tasfiye harekâtında onun elini kuvvetlendirecekti. Nitekim 1939 Mart’ında genel seçim yapıldı. 3 Nisan 1939 günü yapılan oturumla ise gerçek “İnönü devri” başlayacaktı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017