Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
“Muhafazakâr demokratlar değişimin sınırına vardılar mı” sorusunu sormuştum, 17 ocak tarihli yazımda. Yanıtını sonraya bırakmış, sorunun üzerinde birlikte düşünmek için sorunun yanıtına temel olabilecek bazı gözlemlerimi aktarmaya girişmiştim. Daha sonra bu konuda iki yazı daha yazmış ama orada kalmıştım. Çünkü Ortadoğu’da halen sürmekte olan büyük bir deprem olmuştu.
Referans gazetesinde yazarken elde ettiğim ve sonra da AKP Siyaset Akademisi’nden edindiğim gözlemlerimi aktarmıştım. Üçüncü olarak, katıldığım söyleşi ve panellerde de fikir edinmeme hizmet eden gözlemlerim oldu.
İzmit, Adapazarı, Kocaeli, Akçakoca, Sakarya ve Düzce’de, birden fazla olmak üzere söyleşi ve panellere katıldım. “Yetmez Ama Evet” kampanyası sırasında da katıldığım paneller oldu. Yöre kamuoyunun az çok nabzını tutabileceğim geniş katılımlı toplantıları tercih ettim. Öyle de oldu. Hemen hemen bu toplantıların çoğunluğunda AKP tabanı ve çevresinden katılanlar veya genel olarak muhafazakâr çevreler diğer siyasi eğilimlerden daha fazlaydı. Katılanlar içinde AKP üyeleri olduğu gibi, yöredeki yerel yöneticiler de vardı.
Daha dar bir katılımla uzun saatler süren sohbetlerim de oldu ki orada daha derine inen gözlemler yapma şansını yakaladım. Ek olarak bu saydığım yörelerde yöre halkı ile ciddi ilişkileri olan, aynı sol siyasi hareket içinde geçmişten beri ilişkilerimin olduğu dostlarımın gözlemlerinden de çok yararlandım.
Bütün bunları şu dolayımla söylüyorum: AKP benim için ilgi çekici olan, nevi şahsına münhasır (sui jeneris) yeni bir partiydi. Herkesin olduğu gibi benim de kafamda bu partiyle ilgili sorular vardı. Sorularımın peşini kovaladım ve halen de bunu yapıyorum. Ama bu parti bu özelliğiyle yalnızca izlediği politikalarla veya liderin, tepe yöneticilerinin görüşleriyle tanınamazdı.
AK Parti neden ilgimi çekmişti?
İlgim esas olarak 1980’li yıllarda yurtdışında politik göçmen yaşamımda İran TUDEH (komünist parti) ile yakın ilişkilerim olduğunda başlamıştı. Bu parti gerçekten de İran halkının bir parçası olabilmiş bir partiydi ve din ve İslam konusunda kendi ülkemizle ilgili ne denli bilgisiz olduğumuzu anlamıştım o zaman. Aslında kendimiz adına utanılacak bir durumdu bu. Sığdık.
12 Eylül diktasına karşı durmak için yurtdışında İslami çevrelerle derine inmese de ilişkiler kurmuştuk, özellikle demokrasinin önünde ciddi engellerden biri olan ve düşünce ve ifade, inanç özgürlüğünü kısıtlayan yasalara karşı (TCK 141,142 ve 163. Maddeler) demokrasi için birlikte çabalarımız olmuştu. O günlerden bu yana İslami hareketleri elimden geldiğince takip etmeye ve bilgilenmeye gayret ettim.
Teorik bir ön çerçeveniz olmaz ise tekil sosyal olayların art arda dizilişinden doğru genellemelere varmanın mümkün olmadığına inananlardanım. Tekil olayları anlayabilmek ve yerli yerine koyabilmek için kendi ülkenizin tarihsel gelişimi ve sosyal yapısıyla ilgili bir sosyolojik ön-teori, önbellek gereklidir. Genellikle yaptığımız yanlış şurada ki, bu önbelleği daha sonra yeni bilgi ve gözlemlerle değiştirip, yenilemek, güncellemek gerekirken bunu yapmayı gözardı ediyoruz. Bu başlangıç çerçevesini ya da kullanılan parametreleri değişmez kabul ediyoruz.
Belki bundan da önce yaptığımız asıl vahim yanlış bu ön-teoriyi oluştururken bunu kimi Batılı sosyolojik şablonlara sıkıca bağlı kalarak, eleştiri süzgecinden geçirmeden yapmaktır. Daha da kötüsü özellikle sol için geçerli olanı, şablon bile kullanmadan, kerpiç dökücülerin kalıpları gibi kalıplar içine her olayı tıkıştırmak, ya da elmasın kıratını metreyle ölçmeye kalkışmaktır. Sol için bu kerpiç kalıpları anti-kapitalizm, anti-emperyalizmden ibarettir. Daha geniş çerçevede ilerici-gerici... Bu kalıplardan çıkan ürün yani siyaset ise ancak taş gibi kerpiç kalıpları olabilirdi, ama dokununca da dağılan.
Çok kabaca ve çok kısaca söylersem böylesi bir ön-teorik çerçeve içinde bana göre İslami hareketler, siyasi İslam, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze tarihsel ana muhalefeti oluşturuyor ve dolayısıyla “değişimin” de itici gücü olma “potansiyeli” taşıyordu. Bu yaklaşımımı 1990’lı yıllardan beri geliştirerek sıklıkla söylüyorum, yazıyorum.
28 Şubat post-modern darbesi bu ilgilerimi olağanüstü canlandırmıştı. Ardından AKP’nin kuruluşu ve iktidara gelişini çok dikkatle izlemeye başladım. Yukarıda değindiğim ve sonuçlarını gelecek yazı veya yazılarımda aktaracak olduğum gözlemlerimi bu genel çerçeve içinde okumak gerek.
Kısaca, AK Parti’nin iktidar olmasıyla beliren yeni siyasi durumu sıkça tekrarladığım popüler bir ifadeyle şöyle özetlemiştim:
“AKP iktidardaki tarihsel muhalefet, CHP muhalefetteki tarihsel iktidar.”
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012