Şahin ALPAY
Türkiye’de demokrasi askerî-bürokratik vesayetten fiilen kurtuldu; şimdi çoğunluk diktatörlüğüne dönüşme tehlikesini bertaraf etme mücadelesi veriliyor. Bu açıdan 30 Mart yerel seçimlerinden çıkardığım başlıca sonuçları aşağıdaki noktalarda toplayabilirim.
Yerel seçimlerde AKP, daha doğrusu Tayyip Erdoğan, büyük başarı sağladı; ağır rüşvet ve yolsuzluk iddialarının gölgesinde % 43,5 oranında oy almayı başardı. Bu başarının kuşkusuz birçok nedeni var. Bu nedenler arasında yaklaşık yarım asır süren askerî-bürokratik vesayet dönemi boyunca dinsel ve etnik kimlikler üzerindeki baskılara halkın gösterdiği tepkinin, o günlere dönülmesi endişesinin önemli bir rolü olduğu muhakkak. Bu husus, askerî vesayet yandaşlarının, Balyoz ve Ergenekon avukatlarının kulağına küpe olmalı.
Evet, koşullar dikkate alındığında AKP, yerel seçimlerde büyük başarı sağladı. Ne var ki % 43,5, 2011 seçimlerine göre % 6 dolayında oy kaybettiği anlamına geliyor; Erdoğan’ın başında olduğu AKP’nin oy oranının inişe geçtiğine işaret ediyor. Erdoğan’ın kampanyayı (olağanüstü bir enerjiyle, ama) neredeyse tek başına götürmesi, lideri ile AKP arasındaki özdeşliğin sorgulanmasına yol açtı. Bu defaki balkon konuşması bunun simgesel ifadesiydi: Erdoğan, halkın karşısına partinin ileri gelenleriyle değil ailesinin ileri gelenleri, fezlekeli bakanlar ve yandaş işadamlarıyla çıktı. 2011 ve 2014 balkon konuşmaları arasındaki fark da, nereden kalkıp nereye geldiğimizi çok iyi anlattı.
30 Mart’la birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve Başbakan Erdoğan’ın temsil ettikleri zihniyet arasındaki makas açıldı. Gül’ün Kuveyt ziyareti sırasında gazetecilere verdiği mesajlar şu soruyu gündeme getiriyor: Türkiye’de AB normları mı hakim olacak, yoksa Putin normları mı? Makas bu kadar açık. Gül tekrar başbakan olursa Türkiye yeniden doğru yola çıkabilir.
2010’da “Yetmez ama evet!” şiarıyla kabul edilen anayasa değişikliklerinin olumlu sonuçlarını görüyoruz. Yeni Anayasa Mahkemesi (AYM) artık Kemalist vesayet değil hukukun üstünlüğü doğrultusunda kararlar veriyor. Erdoğan HSYK’dan sonra AYM’yi hedef tahtasına oturtabilir. Zira bu AYM’nin, HSYK, internet ve tasarlanan (muhaberat devleti kurma amaçlı) MİT yasasını geri çevirmesi ihtimali yüksek.
Yerel seçim kampanyası, AKP’nin İslam’la ilgisini de sorgulanır kıldı. Erdoğan’ın en hararetli yandaşları bile fezlekeli bakanların yargılanmasını, dinî değerleri alaya alanların partide barındırılmamasını talep ediyor. Gören gözlere göründü ki Erdoğan, otoriterleşmeyi İslami popülizmle destekleme çabasında ama İslamcı gömleği dahi üzerinde iğreti duruyor.
Hepsinden belki daha önemlisi, yerel seçimler toplumda din ve vicdan özgürlüğüne saygı anlamında laikliğe desteğin güçlendiği yönünde işaretler verdi. İnançlı Müslümanların bir bölümü, din ve vicdan özgürlüğünün ancak gerçek anlamda laik, din ile devletin ayrıldığı bir rejimde güven altında olabileceğini daha derinden kavradı. Dinî inançların vicdanlarla sınırlı olmasını savunan laikçilerin bir bölümü de belki, Müslümanlığın İslamcılıkla özdeş olmadığını, inançlı Müslümanların da demokrasiye ve hukuk devletine sahip çıktıklarını görmek fırsatını buldu.
CHP’nin başörtüsü yasağından vazgeçmesi, önemli olanın başların örtülüp örtülmemesi değil zihniyet olduğunu nihayet görebilmiş olması, gerçek laikliğe doğru ilerleyişin başka bir güçlü işareti. Laikçilik ve vesayetçiliğin zincirlerinden kurtulmadığı sürece, CHP’nin ikincil bir oyuncu kalmaya mahkûm olduğu şimdi belki daha iyi anlaşılıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020