Salih Tuna
"Kanlı Noel” (1963) olaylarını konu edinen bir senaryo çalışması için 90'lı yılların başında Kıbrıs'a gittiğimde bizzat tanıklarından dinlemiştim.
Neyi mi?
Rum mezalimine son vermesi için “karşı yakadan” Türkiye'nin müdahalesini bekleyen Kıbrıslı Türklerin moralini bozmak için Rumlar radyodan fasılasız şu şarkıyı çalarlar:
“Bekledim de gelmedin
Sevdiğimi bilmedin
Gözyaşımı silmedin
Hiç mi beni sevmedin
Söyle, söyle hiç mi beni sevmedin…”
Bu Nihavend şarkıya Kıbrıslı Türkler şu Rast makamındaki şarkıyla karşılık verir:
“Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim…”
Malumunuz, Rumlar “bekledim de gelmedin” şarkısıyla dalga geçerlerken, Türkiye “bir gece ansızın” Kıbrıs'a çıkarma yapmış, merhum Erbakan'ın ifadesiyle, Türk jetleri Rumların ensesine binmiştir.
Hem de ABD ambargosuna rağmen!
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, “Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes görecek. Vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biliriz: Bir gece ansızın gelebiliriz” şeklindeki ifadesi bana bunu çağrıştırdı.
Yani, angajman kuralı gereğince parolamız ortaya konmuştur: “Bir gece ansızın gelebiliriz.”
Lakin, “stratejik müttefikimiz” ABD terör örgütü PKK / YPG ile sınırımızda konuşlanmış vaziyette.
Hülasa, manzara-i umumiye, PKK'ya silah yardımı aşamasını çoktan geçip “yanaşık düzen”e ulaşmış vaziyette.
Aylar öncesinden TVNet'te, “Türkiye için en kötü senaryo, ABD ve Rusya'nın Suriye'de anlaşmalarıydı; maalesef bu senaryo gerçekleşiyor…” demiştim.
Takdir edersiniz ki, bir sonraki aşamada, “Türkiye'de iç savaş” için anlaşacakları muhakkaktır.
Neden mi?
Türkiye parçalanmadan, “İkinci İsrail” kalıcı şekilde kurulamaz da ondan.
Son günlerde, ABD ile Rusya arasında Suriye'nin paylaşımı konusunda (ABD'den kaynaklanan) kimi pürüzlerin çıkması mahut planın devre dışı bırakılacağı anlamına gelmez.
Anlaşılan o ki pazarlıklar sürüyor…
ABD'nin dış politikası başkandan başkana değişmeyeceği gibi 5-10 yıllık projeksiyonlarla da çalışmaz.
En azından 11 Eylül 2001'den beri bölgeyi (yeni haritalar dahilinde) dizayn etmek için bir planları var.
Evvela, Türkiye'ye kendi eliyle, “İkinci İsrail'i” kurdurmaya çalıştılar.
Biliyorsunuz, sosyolojiyi hazırlama ihalesini, “nüfuz casusu” mesabesindeki “sömürge aydınları” yüklenmişti.
Haklarını teslim edelim; efendileri adına iyi iş çıkarmışlar, mesela, dindarlara bu zokayı “demokratikleşme” diye bi güzel yutturmuşlardı.
Aklıevvel “Neo-İttihatçı” muhafazakarlar zaten dünden razıydılar. Zira, “Madem ABD 'Kürt devleti' kurmaya kararlı, bari biz kendi elimizle kuralım…” diyorlardı.
Yani, Perinçek'in 90'lı yılların başında savunup sonradan hata yaptıklarını itiraf ettiği yerden gidiyorlardı.
Kestirmeden söyleyeyim: Erdoğan (“üçüncü tarafa” gönüllü aparat olmak isteyenler başta olmak üzere) alayının masasını devirdi.
Malumunuz, “Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet” diskurunu çekince de “diktatör” ilan edildi.
Şimdilerde CHP etrafında “mütareke masası” kurmak için yoğun çaba içerisindeler.
Kamuoyunun Atatürkçü-ulusalcı olarak bildiği CHP milletvekili Tuncay Özkan, “YPG Fırat'ı geçecek sen de mal mal bakacaksın” diyen Demirtaş'ı Cuma günü hapiste ziyaret ettiğini, “adalet, özgürlük, barış için müthiş düşünceleri” olduğunu, “Türkiye'nin onu can kulağıyla dinlemesi” gerektiğini söyledi.
Demek ki, bağlama çaldırma görevini Ahmet Hakan'dan devralmış. Ne diyelim, sağlık olsun. (Bu “bağlama”ya, 7 Haziran öncesi HDP'ye oy dilenen Sözcü yazarlarından Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun desteğini esirgemeyecektir.)
Proje (“bağlama” mı deseydik?) bununla sınırlı değil.
“Türkiye'nin Kürt politikası yok” diyenlerden “AKP'li fırıldaklara” kadar herkes bu “mütareke masasını” kurma peşinde.
Ortak özellikleri tek: Erdoğan karşıtlığı.
Çünkü… Erdoğan demek… Müstevlilere boyun eğmemek demektir.
NOT 1: KHK ile televizyon programı kaldırmak doğru değildir. Üstelik açık seçik şekilde cunta güzellemesi yapan, 15 Temmuz direnişçilerine küstahça ayar vermeye kalkışan diziler dururken “arkadaş bulma” gibi magazin programlarıyla uğraşmak izaha muhtaçtır. Bu tarz terörle alakası olmayan programlar RTÜK'ün konusu değil midir?
NOT 2: Her gazetenin patronları vardır; bizim dava arkadaşlarımız, dava abilerimiz var… Yeni Şafak'ın patronları fakir için tee üniversite yıllarından beri böyledir. Zaten 28 Şubat'tan 17-25 Aralık'a, Gezi'den 15 Temmuz'a kadar nasıl mücadele ettikleri de herkesin malumudur…Ayrıca saygın yazarları da Türkiye'nin birikimidirler…
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019