Serdar KAYA
Geçen pazar yayımlanan “Federasyon ve bölünen Türkiye” başlıklı yazıma gelen bazı itirazlar ekseninde yazının kimi noktalarını detaylandırmaya çalışacağım.
» Soru 1: “Türkler henüz bunun farkında değiller” gibi bir ifade, yazarın kendisini Türk saymadığı anlamına gelmez mi?
Gelmez. Çünkü, hiç kimse, değerlendirmelerini taşıdığı kimliğin perspektifinden yapmak zorunda değildir. Hatta insanın kendisine mesafe alması, tek yönlü bir bakışa hapsolmaktan kurtulma ve daha objektif olabilme adına önemli bir adımdır.
Diğer yandan, bir insanın Türk olması kadar olmaması da gayet doğaldır ve bu ikisinden birinin diğerine (elbette) herhangi bir üstünlüğü yoktur. Dahası, bir insan Türk olmakla birlikte bir kimlik olarak Türklüğü önemsemiyor ve kendisini milliyeti dışındaki özellikleri (örneğin, düşünceleri ya da inançları) ekseninde tanımlıyor olabilir.
Yani bu gibi sorular aslında çok anlamlı değil. Bir tartışmada aslolan, kişinin kendisini hangi milliyet ekseninde tanımladığı değil, ortaya koyduğu argümanlardır.
» Soru 2: Peki bu gibi ifadeler genellemede bulunuyor olmaları itibariyle problemli değil mi?
“Türkler”, “Kürtler” ya da “Amerikalılar” gibi ifadeler, zorunlu olarak genelleyici değildir. Örneğin, “Amerikalılar seçim sonuçlarına şaşırdılar” gibi bir ifade, “Amerikalıların çoğu” anlamına gelir. Yani ülkede seçim sonuçlarına şaşırmayan, böyle bir sonucu bekleyen kimseler de muhakkak vardır. Ancak ilgili ifade ile kastedilen ülkedeki herkes değil, yaygın eğilimdir.
Bu gibi ifadelerin sorunlu olması, ancak belli bir kimliği taşıyan herkese aynı özelliğin atfedildiği durumlarda olur. Örneğin, “Türkler çalışkandır” ya da “Yahudiler zengindir” gibi özcü önermeler bu çerçevededir.
» Soru 3: Teksas ile Kürdistan’ı karşılaştırmak makul mü?
ABD’nin Teksas eyaleti ile Türkiye Kürdistanı arasında analitik bir karşılaştırmadan ziyade, bir düşünce egzersizi yapmak mümkün:
Kürtlerin milliyetçi bir Türkiye’deki konumlarının ne olacağı konusu Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesinin ardından gündemde oldu. Mustafa Kemal’in sıklıkla atıfta bulunulan ve Kürtlere özerklik verileceğini ifade ettiği İzmit konuşması da bu döneme rastlar. Ancak tek parti diktatörlüğünün tesis edilmesinin ardından, merkezî hükümet Kürtlere özerklik tanımak şöyle dursun, Kürt kimliğini bir tehdit olarak görmeye başladı ve bu süreçte, Kürt kimliğine dair kültürel ögeler dahi zamanla birer suç unsuru haline geldi.
Teksas ise, 1845 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne katılmış ve (ilgili müzakerelerde karara bağlandığı üzere) kendi kimliğine ve siyasi sembollerine sahip olmaya devam etmişti. Ancak federal hükümet tek taraflı olarak aldığı bir kararla Teksaslıların temel haklarını hiçe saysa, Teksaslılar buna rağmen ABD’nin bir parçası olarak kalmak isterler miydi? Yoksa hemen herkesin zaten silahlı olduğu Teksas’ta merkezî hükümete karşı mücadele veren ayrılıkçı örgütler ortaya çıkar mıydı?
Tarihi değiştirmemiz mümkün olmadığı için bu soruların cevaplarını bilemesek de, dünyadaki örneklere baktığımızda, dayatmaların ve asimilasyon politikalarının ne gibi facialara neden olabildiklerini görebiliyoruz.
» Soru 4: Federasyon neden Kürt sorununa çözüm olamaz?
Onyıllarca süren ve Kürt kimliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen sistemli uygulamalar artık sona erdi. Bu yeni dönemde, yeni bir Kürt kimliği hayatın hemen her alanında ciddi bir dinamizm ile inşa olmakta. Geçmişteki acılarla ve Türklerin (biraz da kendi acıları nedeniyle) bu acıları halen ciddiye almıyor olmalarıyla şekillenen bu yeni kimlik, ciddi derecede reaksiyoner bir yapıya da sahip. Dolayısıyla, bu yeni kimliği taşıyanlar, temel haklarına sahip olmayı artık bir lütuf olarak görmedikleri gibi, kendilerine yönelik aşağılayıcı tavırları da daha fazla sineye çekmek istemiyorlar.
Ancak Türk tarafı, bu güçlü hisleri (ve daha da önemlisi, bu hislerin ima ettiği siyasi gelişmeleri) anlamakta halen zorlanıyor. Bu nedenle de, Türkler, asıl konunun federasyon (ya da herhangi bir başka bir sistem) olmadığını, Türk devletinin acımasızlıklarıyla şekillenen Kürt milliyetçiliğinin kendisini TÜRKiye’ye ait hissetmesi için artık ortada pek bir neden kalmadığını göremiyorlar. Bu nedenle de, bugün duymaya dahi tahammül edemedikleri bir kelime olan “federasyon”u bir gün mumla aramaya mahkûmlar.
Sonsöz
Türk tarafının bu hali, yaklaşmakta olan tsunamiden haberdar olmadıkları için sahilde eğlenmeye devam eden ve içinde bulundukları sarhoşluğun etkisiyle anlamsız sloganlar atan ve hatta bu sloganlara inanabilen insanların durumunu andırıyor.
En azından benim baktığım yerden görünen bu.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014