Ural ATEŞER

ANAYASA SINIRLARINI ZORLAMAK...
20.12.2015
1767

 Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Kamuran Yüksek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’ın katılımıyla Diyarbakır’da bölgede yaşananlara ilişkin basın toplantısı düzenlemiş...

Burada  hükümete, devletin tavrına, Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na yönelttiği eleştiriler, sataşmalar tamamen bir siyasi partinin Anayasal hakları ve görevleri içindedir, ona değinmeyeceğim... Üslup, onun üslubudur... Başka türlüsünü de görmedik şimdiye kadar ondan... Ama partisini Anayasal sınırların dışına taşıyan ifadeleri, yasal bir parti olarak suç işlemektir...

Birlikte okuyalım:

“Önümüzdeki hafta sonu Diyarbakır’da DTK’nin genişletilmiş kongresine katılacağız, özyönetimin tartışılması için geniş bir katılım sağlayacağız önemli kararlar alacağız ve hepsini hayata geçireceğiz. Bize tankın namlusunu göstererek bizi korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bizler ölüm korkusunu çoktan aştık. Ölüm Allah’ın emridir olacaksa onurlu olsun.

...

Haklıyız kazanacağız. 7’den 70’e el ele vereceğiz kenetleneceğiz. Faşizm rica ile minnetle geriletilmez. Ancak direnişle geriletilebilir. Yılgınlığa gerek yok, halkımızı bulunduğu her yerde bu onurlu direnişi daha fazla büyütmeye çağırıyoruz.

...

Geri adım atmak bu tarihi döneminin şerefine yakışmaz. Biz kimsenin malını çalmadık kimsenin hakkını gasp etmedik, biz kendi topraklarımızda özgür ve onurlu bir halk olarak yaşamak istiyoruz bu da bizim hakkımızdır. ... Bu direnişi ortaya koyan herkese partim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

...

Zulüm günlerinin bitmesi için direnişi büyüteceğiz, halkımızı direnişe sahip çıkmaya çağırıyorum. ..."

Son derece yürekli, hiç tartışmaya gerek bırakmayacak kadar açık ifadeler... Bu ifadeler sırf eleştiri değil, alkış da alacaktır ülkede ve ülke dışında... Hatta, Kürt halkı çoğunlukla desteklerse ve uluslararası konjonktür de uygun olursa teorik olarak "kazanabilir" bile... İşte o zaman kahraman olur... Henüz değil...

Ancak tüm konuşmasının sonunda dile getirdiği "Gündemimizde Meclis’ten çekilmek gibi bir tartışma yok" ifadesi havada kalıyor...

Yukarıdaki sözleri yüksek sözle ve tevile yer bırakmayacak şekilde açık ifade eden adam/kadın köprüleri atmıştır artık partisine millet meclisinde bulunma olanağı sağlayan Anayasa ile... Yeri "yüreklice" ifade ettiği "direnişin" göbeğidir artık...

Tabi, Batının rahat ortamında bunlara alkış tutup yaşamın keyfini sürenler de bir karar vermek zorundalar... Devlete bayrak açan "isyanı" desteklemek istiyorlarsa, isyanı yerinde destekleyebilirler... Artık destekleyecekleri anayasal bir parti yok.

Elçi'nin vasiyet haline gelmiş dileğinin kabul görmediği ortada... Onun tarif ettiği "yasadışı silahlı güçler" 6 milyondan fazla oyla parlamentoya ve onlarca yerel yönetime seçilmiş bir anayasal partinin en azından yönetici kadrosunu da emirleri altına alarak "direnişe" devam etmekte... Yine Demirtaş'ın ifadesiyle, devlet de "kendini korumak için" "direnişe karşı "görevini" yapmakta... Durum bu kadar açık...

HaDePe de artık, Demirtaş ve öteki üç harfli PKK örgütleriyle birlikte bu açıklamaları yaptıktan sonra Anayasal bir parti olma kimliğini çöpe atmıştır...

Herkese kolay gelsin... Daha çok acı çekilecek bu çilekeş topraklarda...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar