Vahap COŞKUN
Kamuoyu araştırmaları, bütün dengeleri alt-üst eden kur artışına müdahalesi ve ücretli kesime yaptığı yüksek oranlı artışla, iktidarın bir sıçrama yapmasa da en azından gerilemeyi durdurduğunu gösteriyor. Farklı oranlar telaffuz ediliyor ancak iktidarın 2021’deki baş aşağı gidişine bir son verdiği ve 2-3 puanlık bir artış sağladığına dair ortak bir kanaat var.
Elbette bunun sürekli bir hal alıp almayacağını, yani iktidarın daimi bir yükseliş trendine girip girmeyeceğini önümüzdeki günler gösterecek. Lakin salt bu yaşananlar bile iki noktaya işaret ediyor:
Birincisi, gelinen aşamada AK Parti’nin siyasi akıbetinin, oylarının azalıp artmasının artık büyük ölçüde iktisadi sahadaki gelişmelere bağlı olmasıdır. Somut olarak durumu düzeltecek bir adım -küçük de olsa- AK Parti’ye müspet bir tesirde bulunuyor. Buna mukabil, hayatı zorlaştıran her hadise, AK Parti’den bir uzaklaşmaya neden oluyor. Elektrik zamlarına gösterilen tepki, bunun çok net göstergesi; böylesine can acıtan faturalar karşısında sözün geniş kitleler nezdinde pek bir hükmü kalmıyor.
İkincisi ise, iktidarın ekonomik alanda halen iyi bir iş yapabileceği ve bilhassa zor durumda olan kesimleri hayat pahalılığına ezdirmeyeceği algısı, kararsızların tercihini AK Parti lehine biçimlendiriyor. Ekonomide gözle görülür ve elle tutulur olumlu bir kıpırdanma olduğunda; bu, gelecekte daha iyi işlerin yapılacağını umudunu besliyor ve AK Parti’nin oyunu artırıyor. Dolayısıyla kararsızlarının tercihinin, seçimin galibini ve mağlubunu tayin edecek en mühim faktör olduğu söylenebilir.
Kararsızların kompozisyonu ve temayülü
MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’nin Nabzı: Ocak 2022” başlıklı araştırması, kararsızların oranının % 22.6 olduğunu belirtiyor. Bir önceki aya oranla kararsızlarda % 3.3’lük bir düşüş var; AK Parti’deki artış da bununla irtibatlı.
Kararsızlar homojen bir kitle değil; kararsız oldukları konular farklı; kimi sandığa gidip gitmeme arasında, kimi partiler arasında, kimi de ittifaklar arasında kararsızlık yaşıyor. MetroPOLL araştırmasına göre, 24 Haziran 2018 genel seçimlerindeki oy tercihleri dikkate alındığında, kararsızların % 36’sı AK Parti’den, % 12’si MHP’den, % 11’i CHP’den, % 5’i İYİ Parti’den ve % 5’i de HDP’den kaynaklanıyor.
Kararsızlarda iktidar blokunun ağırlığı devam ediyor. Araştırmada kararsızlara, bir tercih yapmak zorunda kalırlarsa hangi partiyi tercih edecekleri sorusu da yöneltiliyor. Bu durumda AK Parti’nin oyları 3 puan artarken, bu oran CHP’de 1.5 ve İYİ Parti’de de 0.5 puan oluyor. AK Parti’nin kararsızlar için muhalefete nazaran daha cazip olması; hem kararsızlar içinde AK Parti seçmeninin fazlalığıyla hem de bu seçmen grubunda partisine geri dönme temayülünün yüksek olmasıyla açıklanabilir. Kararsızların bu kompozisyonu ve temayülü, Cumhur İttifakı için bir olanağa, Millet İttifakı için ise bir riske tekabül ediyor.
Ekonominin damgası
Kimlik, Türkiye siyasetinde çok belirleyici bir öğe; seçmenlerin seçimlerinde kimlikleri ve bu kimlikleri temsil edecek aktörlerle kurdukları ilişkinin ehemmiyeti tartışma götürmez. Mamafih, bir seçimin kaderini tek başına kimliğin/kimliklerin çizdiği de söylenemez. Bahusus, şimdilerde Türkiye’de olduğu gibi ekonomik sorunların ülke gündemini esir aldığı zamanlarda ekonomiye dair düşünce ve beklentilerin seçime damga vurma ihtimali yükselir.
MetroPOLL araştırmasında, Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomi öne çıkıyor. Halkın % 65’i, ekonomik sıkıntıları ve işsizliği, memleketin en ağır ve en acil çözülmesi gereken sorunu olarak niteliyor. (Bir vakitler, sorun denildiğinde ilk akla gelen “terör”, artık listenin en sonlarında bulunuyor.) Halkın % 76’sı ekonominin kötü yönetildiğini düşünüyor, % 68’i de ekonomi yönetimine güveninin azaldığını belirtiyor.
Hülasa, toplumsal aynada iktidarın ekonomi tablosu çok karanlık çıkıyor. Ancak buna rağmen halkın % 49’u, ekonomiyi düzeltmesi veya düzeltebileceğinin görülmesi halinde iktidara oy vereceğini ifade ediyor. Hiçbir koşulda iktidara oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı da aynı: % 49. Bıçak sırtı bu dengeden iki neticeye varılabilir:
Biri, ekonomide parmak ısırtacak bir başarı sağlasa da AK Parti için bunun oya dönüşümünün sınırlı olmasıdır. Zira mutlak bir AK Parti karşıtlığının toplumsal zemini, daha önce görülmemiş derecede genişlemiştir.
Diğeri ise, AK Parti için erimeyi durdurmanın tek yolunun ekonomiden geçtiğidir. Başarılı bir ekonomik icraat, bir taraftan AK Parti’nin mevcut seçmeni korumasını, diğer taraftan da kararsızları kendisine çekmesini sağlayabilir.
Araştırma, eğer ekonomi düzlüğe çıkarsa, kararsızlar grubunun % 51-57 arası bir bölümünün AK Parti’ye oy vereceğini söylüyor. Velhasıl, ekonomiyi yakından izleyip buna göre seçim yapan esnek bir kitle var ve bu kitlenin tercihi siyasi dengeleri ve öngörüleri ters yüz edebilir.
İktidarın yumuşak karnı
Halkın % 65’i geçim şartlarının iyileşmesi için iktidar değişikliğini gerekli görüyor; AK Parti seçmenlerinin beşte biri (% 20) ve MHP seçmenlerinin yarısı (% 51) aynı kanaatte. Artık bir iktidar değişikliğine ihtiyaç duyulduğu düşüncesinin, muhalefeti aşan ve iktidar tarafına da sirayet eden bir biçimde yoğunlaşması, iktidarın yumuşak karnı olarak değerlendirilebilir.
Gerek ekonomik manzaranın nahoş hali ve gerek yeni bir iktidarın zamanının geldiği fikrinin yaygınlığı, muhalefet için çok uygun bir siyasi sahne oluşturuyor. Ne var ki veriler, muhalefetin bu sahneyi iyi kullanamadığını, seçmenin kendisine açtığı krediyi çarçur etmemekle birlikte büyütecek bir performans da sunamadığını gösteriyor. Araştırmaya göre, halkın % 46’sı muhalefetin ülkeyi yönetmesine hazır olduğunu düşünüyor, % 47’si bu düşünceyi paylaşmıyor.
2019 yerel seçimlerinde halk, bir değişim arzusu taşıdığını açık bir şekilde ortaya koydu. Bugün de ülkede demokratik bir dönüşümü isteyenlerin net olarak çoğunluğu teşkil ettiğini söylemek mümkündür. Lakin muhalefet, Türkiye’yi değiştirecek bir güç olduğu hissini vatandaşa geçirmedi, geçiremiyor. Çünkü muhalefet, en azından muhalefetin bir kısmı, iktidardan kurtulma hissiyatının seçimleri kazanmak için yeterli olacağını varsayıyor, doğal olarak bu da seçmeni yeterince tatmin etmiyor.
Muhalefetin, artık gecikmeden, bir gelecek vizyonu ortaya koyması gerekiyor; Davutoğlu’nun son günlerdeki uyarıları, bu bağlamda son derece mühim. Ekonomik rasyonelleşmeyi, özgürlükleri, temel hakları, sosyal adaleti ve hukuki güvenliği merkeze alan bir geleceği tasarlamasına ve bunu halka anlatmasına ihtiyacı var muhalefetin.
Geniş bir uzlaşmaya dayanan kurucu bir siyaset üretemediği müddetçe, muhalefetin halkı ikna etmesi ve iktidara belirgin bir üstünlük sağlaması zor.
Independent Türkçe, 10 Şubat 2022
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025
28.03.2025
19.03.2025
16.03.2025