Yusuf Kaplan
Şerif Mardin, neredeyse yarım asır önce, “iki Türkiye”den sözetmişti. Birinci Türkiye, belli başlı kentlerde, Ankara, İzmir gibi “Cumhuriyet kentleri”nde yaşayan “kentli / laik Türkiye. İkinci Türkiye, kırda yaşayan “dindar / muhafazakâr / köylü Türkiye”.
Şerif Mardin, bir sosyal teorisyen olarak, bu iki Türkiye’nin zihin kodlarını, anlam haritalarını ayrıntılı olarak deşifre etmiş ve iki Türkiye’nin toplumun sinir uçlarını temsil ettiğini söylemişti.
İCAT EDİLMİŞ BİR MÜHENDİSLİK PROJESİ: LAİKLİK PRANGASI
Bir laik Türkiye, bir de dindar Türkiye var artık. Dindar Türkiye, dini iyi temsil edemediği için, dini darlaştırdığı için kan kaybediyor...
Önceden Cumhuriyet’ten önce laik bir toplum yoktu bu ülkede. Laiklik, bu ülkede hem “kurucu” hem de “bölücü” roller oynayabildi.
Türk laikçiliği, katı dindışı bir devlet, bürokrasi ve zamanla toplum icat etme projesi olarak tepeden Jakoben yöntemlerle monte edildi. Laik bir devletin kurulmasında, Jakoben mühendislik projesi olarak kurucu rol oynadı.
Benedict Anderson’ın “hayalî cemaatler” teorisinin en somut örneklerinden biri Türk laikliğidir: İcat edilmiş, sonra da topluma dayatılmış yapay, sığ, baskıcı bir mühendislik projesi. Bütün askerî darbelerin ve devrimlerin, kendisi adına ve kendisi için yapıldığı bir sosyal mühendislik çabası bu.
KEMALİST ANTROPOLOJİ,LAİKLİK VE ASKERÎ DARBELER
Türk laikçiliği, katıdır, kaskatı hem de. Kemalist Laiklik, varlığını askerî darbelere borçludur. Bütün darbelerle balans ayarı yapılmış, toplum hizaya getirilmeye çalışılmıştır!
Evet tam böyle olmuştur: Toplum, adam edilmeye, laik kalıba göre şekil verilmeye çalışılan bir nesne, “ehlileştirmesi gereken barbar bir entite” olarak görülmüştür. “Bidon kafalı”, “göbeğini kaşıyan adam” metaforlarıyla bu ötekileştirme, barbarlaştırma girişimleri günümüzde de sürüyor aynen...
Kemalist antropoloji, bu anlamda Stalinist modernleştirmeciliğe çok yakındır. Bu toplumun bin küsur yıllık, doğru, iyi ve güzel fikrini, insan ve toplum tasavvurunu, dolayısıyla medeniyet iddialarını ve ruhköklerini önce yoksayan, sonra inkâr eden ve zamanla yok etmeye kalkışan patolojik bir antropolojidir.
MUHAFAZAKÂR KEMALİZM’İN MEŞRULAŞTIRICI ROLÜ
Kemalizm varlığını, meşrûlaşmasını katı laikçi, tepeden inmeci mühendislik projesine değil, zihin, davranış ve anlam setlerini sekülerleştirici, toplumun kendi kendini seküler sisteme entegre etmesini kolaylaştırıcı Muhafazakâr Kemalizm’e borçludur Menderes’ten itibaren.
Burada ikili bir süreç devrede: Bir yandan Muhafazakâr Kemalizm, Kemalizmi -istemeden de olsa- kökleştirme / meşrulaştırma çabası sergilerken, öte yandan Devletçi Kemalizm, muhafazakârları ötekileştirerek kendini Muhafazakâr Kemalizm üzerinden inşa ediyor.
Bu ülkede bir ideoloji olarak Kemalizm yok aslında. Bir kullanım aracı, bir Demokles’in kılıcı, bir sopa olarak Kemalizm var: Kemalizm, birilerinin hem ülkenin altını oymaları hem ülkenin içini boşaltmaları hem de ülkedeki sosyal gerilimin tırmanma eğilimi kazandırılması süreçlerinde tepe tepe kullanılıyor.Gerçek Kemalistler bu duruma isyan etmeliler!
Kemalizm aparatı, efsaneler, kültler, çağdaş hurafeler üzerinden kullanılıyor. Ekonomik sömürü aracı olarak kullanılması bu şekilde oluyor Kemalizm’in.
Bir de hem genelde siyasî baskı aracı hem de ideolojik gerilim hattı olarak kullanılması sözkonusu Kemalist ideolojinin.
Kemalizm, devşirme çetelerin ve bu devşirme çeteler üzerinden küresel kapitalist sistemin ülkeyi kontrollerinde tutma aracı olarak işlev görüyor: En büyük ya da katı Kemalistler, çıkarperest tipler, kapitalistlerdir, o yüzden.
BİR ASIRLIK MASKELİ BALO, TEHLİKELİ YOLLARA SAPARKEN...
Türkiye’de bir “maskeli balo” sahneleniyor bir asırdır. “Balo”, heyecanlı olabilir ama topluma pahalıya patlıyor! Toplumda her fırsatta yapay sorunlar icat ederek, toplumu geriyor ve laiklik-dindarlık gerilimi gibi gerilimler icat ederek toplumun ruh sağlığını allak bullak ediyor.
Bu maskeli balo’nun gerçeğe dönüşme sinyalleri veriliyor bir kaç yıldır. Önceden yapay olarak icat edilenprovokatif eylemler şimdi açıkça yaşanan ürpertici sosyal gerçekliklere dönüşmeye başladı.
Bunun en son örneği, metroda, sarıklı-cüppeli bir vatandaşımızın şamar atarcasına toplu söylenen Onuncu Yıl Marşı, gözüne gözüne sokulan Mustafa Kemal posteri ve sürekli zoom’lanan kamera görüntüleri üzerinden maruz kaldığı taciz!
Cumhuriyet, cumhurun, yani halkın malıdır, toplumun bir kesiminin bir başka kesimini sopalama, aşağılama, medya üzerinden taciz etme silahı değil.
Çok tehlikeli bir süreç bu. Bütün kesimlerin, özellikle de CHP kadrolarının, mensuplarını sakinleştirmeleri temel sorumluluklarıdır.
Yoksa maskeli balo olarak başlayan, toplumu tam ortadan ikiye yaran bu netameli süreç, kontrol edilmesi zor, tehlikeli yollara kayabilir-Allah korusun.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020