Fehmi KORU
Teknoloji gazeteci-yazara kolaylıklar sunmasaydı bugün halimiz nice olurdu, düşünmek bile istemiyorum.
Eskiden, yerleşik düzenimizden uzağa gittiğimizde, günümüzün yarıdan fazlası yazdıklarımızı gazetenin merkezine gönderme çabasıyla geçerdi.
Birçok kez cihazların başında kuyruk oluşturduğumuzu, hızlı yazamayanlarımızla kavgaya tutuşulduğunu hatırlıyorum.
Özal ile bilgisayar oyunu oynardık
Bir keresinde, ABD başkenti Washington’da, şimdilerde Yeni Birlik gazetesinde yazılarıyla gündemi yorumladığı gibi ‘Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı’ unvanı da bulunan İlnur Çevikfaks cihazının telefonuyla gazetesinin merkeziyle konuşurken, o cihazdan yazısını çekmek için bekleşen hayli kıdemli bir yazar, sonunda dayanamayıp kavgayı patlatmıştı.
Teleks cihazında incecik sarı rulolar üzerine delikler açarak yazılır, gazete yazı veya haber merkezine ulaştığında kâğıt üzerinde belirirdi.
Cihaz o kadar hayatımızın merkeziydi ki, o dönemin önemli gazetecilerinden Teoman Erelonu sütununa başlık olarak seçmişti; ‘Teleks’ idi Erel‘in köşesinin başlığı…
Önce faks cihazı çıktı; herkeste bulunmadığı için yazıyı elimle veya daktiloyla yazdıktan sonra bulunduğum yabancı kentteki postaneye gidip oradan parası mukabili yazıyı gazete merkezine fakslatırdım.
Bizim PTT’ler fakslanan yazının bir nüshasını kendi arşivlerinde saklamak isterlerdi.
Daha sonra dizüstü bilgisayarla tanıştı gazeteci milleti.
Isınmak hiç de kolay olmadı.
Pek çok ünlü meslektaşa nice zorlamalardan sonra aldırmayı başarmışımdır taşınabilir bilgisayarı.
Biraz da, Turgut Özal’ın yurtdışı gezilerinde uçakta beni sıklıkla yanına çağırması dikkat çektikten ve sebebinin yanımda taşıdığım küçük bilgisayardaki ‘mayın tarlası’ oyunu olduğunu öğrenmelerinden sonra…
Cumhurbaşkanı Özal o oyunun hastasıydı.
Bir keresinde acele Çankaya Köşkü’ne gelmemi istemiş, hangi konuyu görüşeceğimiz merakıyla koşarak yanına gittiğimde, ABD’den yeni getirttiği tenis bilgisayar oyunuyla beni tanıştırmıştı.
Acemiliğimi bir türlü üstümden atamadığımı görünce, yine ‘mayın tarlası’ oyununa geçmiştik.
İlk taşınabilir bilgisayarlar küçük olmasına küçüktü ve nereye gidersek yanımızda götürebiliyorduk, ancak kapasiteleri çok kısıtlıydı. Bir de fazla hacimli olmayan bir yazıcıya ihtiyaç duyuluyordu. Yazılanı o cihazda yazdırdıktan sonra faksın başına koşuyorduk.
Sıra beklememiz gerekebiliyordu.
Başıma gelenler
Birinci Körfez Savaşı öncesi, o kente giden savaştan önceki son uçağın yolcusu olarak indiğim Bağdat’ta, gazeteyle otelden modem bağlantısı kurabilmem için tam 48 saat odamda alesta beklemiştim.
Oradan sonra Suudi Arabistan üzerinden Mısır’a gitmem gerektiğinde, gemiden teleksle göndermeye kalkıştığım yazı için, kaptan tam 250 dolar tahsilat makbuzu kesmişti de, sonraki üç gün yazıları yazmaya devam etmiş, ancak para yetiştiremeyeceğim için gazeteye geçememiştim.
Sorunlar hiç durmaksızın devam etti.
Ta ki, ‘tın, tın, tın’ sesiyle ilk modemlerle tanışana kadar…
Akıl durduran bir şey gibi gelmişti modem; el kadar bir cihazı telefon hattına bağlıyor, oradan gazetenin modemiyle ilinti kuruyordunuz ve o tatlı sesin varlığı yazınızın karşı tarafa geçmekte olduğunu size bildiriyordu.
Kolaylıksa, bir gazeteci ve yazar için bundan alâ kolaylık mı olur?
Aslında olurmuş.
Bugün yazar dostlarımızdan çoğu yazısını cebinde taşıdığı telefonda yazıyor, yine onunla internete bağlanıp yazdığını gazetenin bilgisayarına ânında iletiyor. Bu arada cep telefonuyla çektiği fotoğrafı da kolayca merkeze geçebiliyor isteyen herkes.
‘Mobil journalism’ deniliyor buna, ya da kısaca ‘mojo’…
Bizim millet kadar hareketlisi yok
Son bir ayı Türkiye içerisinde bir yerden diğerine dolaşarak geçirdim. Kimi sosyal birer zorunluluk gereği, kimi de tatili değerlendirmek üzere… Bir el çantası içerisinde taşıyabildiğim birkaç parça âlet ve cihaz bana yazdıklarımı sizlerle paylaşma imkânı sağladı.
Bundan bir 30-35 yıl önce, böyle bir şeyin bir gün mümkün olabileceğini biri söyleseydi, kimsenin inanacağını sanmıyorum.
Söylediğimde pek az kişi anlattıklarıma kulak vermişti.
Gezi raporum şu: Dünyanın en hareketli milleti Amerikalılar bilinir; bu gezi sırasında gözlediklerime bakarak hiç tereddütsüz Türk milletinin Amerikalıları geçtiğini söyleyebilirim.
[Sosyolojiyle uğraşanlar Vance Packard adını işitmişlerdir. İlginç konuları ele alan iki popüler sosyologdan biriydi Packard (diğeri ‘The Power Elite’ kitabının yazarı C. Stuart Mill’dir). Amerikalıların bir yerden diğerine gitmekten yorulmadığını ilk tespit eden Packard’tır.]
Dün gezimin son durağı olan İzmir’den öğleye doğru bir saatte hareket ettim. Cep telefonumun yol haritası nihai durağa araçla 5,5 saatte varabileceğimi müjdeliyor, bunu anlamam için bütün yol güzergâhını yeşile boyanmış gösteriyordu.
Maharetli şoförümüz (oğlum oluyor bu) ve Yandex programı sayesinde gıdım gıdım gidilen yerlerde yan yollara sapmak şartıyla, İstanbul’a ancak 9 saatte varabildik.
Henüz bayramın ve tatilin son günü de olmadığı halde.
Bütün millet yollardaydı.
Tatil beldeleri, o beldelerdeki oteller, moteller, pansiyonlar tatil günleri boyunca yerli ziyaretçilerle dolup taştı. Eskiden bazı gazeteler “Halk plajlara koştu, vatandaş denize giremedi” diye haber yaparlardı; halk da vatandaş da bol bol denize girdi yazın bu son günlerinde.
Mesai yapanlar dışında.
Eski günlerde yaşıyor olsaydık, ben ya mesaide olacak ve yazı yazacaktım, ya da yazı yazmayı düşünmem gerekmeyecek tarzda tatilin tadını çıkaracaktım.
Teknoloji sağolsun, hem yazılar yazdım, hem de tatil yaptım.
Şimdiden sonrası.. ‘full-time’ mesai zamanı…
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025