Melih ALTINOK
Seçime giren tüm partiler vaatlerini doğal olarak iktidar perspektifiyle şekillendirdiler. Bu nedenle liderlerin her girizgâhı "Bizim iktidarımızda" sözleriyle başlıyor. Ancak partilerin üç aşağı beş yukarı ne kadar oy alacağı herkesçe biliniyor. Bu yüzden hayallerden ziyade fiilen ne yapabilecekleri, işlevleri ve "anlamları" üzerinde durmak daha isabetli görünüyor.
Seçimden birinci parti çıkma olasılığı en yüksek olan aday halen Ak Parti olduğu için iktidar vaatleri üzerinde ciddiyetle durulacak, sadece o. Bu durum da onun anlamı ve fiilen yapabilecekleri tartışmasını zaten gereksiz kılıyor. CHP ve MHP de seçimin iki büyük öznesi. Ancak onlar da işlevsel pozisyonlarını analiz yapmaya gerek kalmayacak şekilde net olarak tanımlıyorlar. Geriye, girişteki tartışma önerimizin doğrudan ve ilk muhatabı olarak HDP kalıyor.
Geçtiğimiz dönemde seçimlere bağımsız adaylarla giren ve daha sonra mecliste grup kuran HDP 7 Haziran seçimlerine parti olarak girme kararı aldı. Bunun üzerine taşıdığı riskler açısından bu kararın nedeni tartışılmaya başlandı. Kimi parti üyeleri ve destekçileri bile, HDP'nin parti olarak seçime girmesinin artılarının, barajı aşamama riskini karşılamayacağı yönünde görüş belirttiler. Hatta hareketi yakından izleyen pek çok yorumcu, Öcalan'ın son anda devreye girip HDP'yi bu kararından döndüreceği konusunda iddialı yazılar kaleme aldılar. Ama olmadı.
Ne var ki hareket bugüne değin, zaten mecliste grup olarak temsil edilen HDP'nin bir de seçime parti olarak girip barajla boğuşma riskini neden üstelendiği sorusuna doyurucu yanıt veremediler. "Bu bizim hakkımız" türünden moral söylemleri zaten es geçiyorum. Siyaset ciddi bir iş. "Milletvekili sayımızı 5-10 artırırız" gerekçesinin de bir dava partisinin varoluşunun önüne geçmesi inandırıcı değil. Peki o halde ne? Bu sorunun yanıtı, HDP'nin tercihlerinde son tahlilde söz sahibi olan Öcalan'ı ikna etmek için kimlerin devreye girdiğinde gizli.
Adları tek tek analım.
1. Hareketten ayrılmışken Selahattin Demirtaş'ı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden itibaren sahneye süren ve bugünkü pozisyonuna getiren ABD'deki kimi çevreler.
2. "Bebek katili" mottosunun patenti elinde olduğu halde, bu seçimde ilk kez CHP'yi bırakıp HDP'nin "seni başkan yaptırmayacağız" söylemini yükselten merkez medya.
3. Sırrı Süreyya üzerinden Öcalan'a endişeli modernlerin desteğinin koşullarını ileten kanaat önderleri.
4. Ve son olarak manipülatif anketleriyle ABD ve Avrupa'nın yanı sıra Öcalan'ı da HDP'nin parti olarak seçime girmesine ikna eden anket şirketi sahibi.
Kürt partisini, Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez Çözüm Süreci'nin siyasi riskini üstelenen partinin üzerine koç başı gibi dizayn eden ortak aklın tek amacı var. Türkiye'nin içinde bulunduğu reform sürecinin lokomotifi Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi koalisyon olasılıklarıyla işlevsizleştirmek. Öyle ya, "Derdim günüm barış, Kürt sorununa demokratik çözüm" diyen HDP'nin barajı aşıp meclise girmesinin olası sonucu, Çözüm süreci karşıtı partilerden müteşekkil koalisyon ihtimalleri. HDP'nin neden olacağı milliyetçi cephe koalisyonlarının Türkiye'nin demokratikleşmesine, Çözüm Süreci'ne ve Kürt vatandaşlara nasıl bir artısı olacak?
Kürt seçmen, "seni başkan yaptırmayacağız" atarının peşine takılıp, bunca kazanımı çöpe atacak HDP destekli CHP-MHP koalisyonuna omuz verir mi? 7 Haziran'da hep birlikte göreceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019