Melih ALTINOK
Hukukun amacı, adaleti yakalamak.
Ancak her zaman biri diğerinin varlığının garantisi olmayan bu iki kavram, zihinlerimizde iç içe geçmiştir.
Oysa bilirsiniz, pratikte pek birbirleriyle yan yana geldikleri görülmemiştir...
Ne 2 milyon 200 bine yakın tutuklu-hükümlünün bulunduğu ve bunların üçte ikisinin siyah olduğu ABD'de de, ne de Türkiye'de.
Bu evrensel sorunun pek çok yapısal nedeni var elbette... Son Durak'ta yargıyla ilgili yaptığım her haberin ardından önüme bir kitap açan avukat dostum Jirhat Kılıç'tan biliyorum... Eminim hukukçularımız da otursalar sabaha kadar anlatırlar.
Ancak öyle örnekler var ki, hiçbir bahaneyle ya da gerekçeyle açıklamak mümkün değil.
Geçtiğimiz gün görülen Sözcü davasına bir bakın...
İddia makamı ancak o kadar hazırlıklı ki (!), son gün aradığı delili, haklarında zorla getirme kararıyla çağırıp "yazılarından sorduğu" gazetecilerde arıyor.
Üstelik tanıklıklarına başvurulan kişiler iddianameyle ilgili değil, Sözcü'ye yönelik başka konulardaki yazılarından sorgulandıklarını söylüyorlar.
Hakikaten olacak iş değil!
Şimdi hangimiz izlediğimiz mahkemede, Sözcü'ye ait kamuoyunun da merak ettiği soruların yanıt bulduğunu söyleyebiliriz?
Üstelik tek sorun, yalnızca adına adalet aranan halkın aldatılması değil... Bu lakaytlık aynı zamanda yargılanan sanıkların aklanma haklarının da ellerinden alınması anlamına geliyor.
Öyle ya gerçekten aklanmak isteyen hangi zanlı ciddiyetsiz bir sorgulamayla tatmin olur ki?
Savcılarımız en yüksek cezayı verdirme motivasyonuyla değil de suçun yasalardaki karşılığını yakalama amacıyla hareket etseler... Kasmasalar... Ve ev ödevlerine daha iyi çalışsalar... Belki de adalete daha az engel olacaklar.
Hukukçularımız ne derler?
***
Aman "şahitmahit" yazmasınlar!
Fuat Uğur yukarıda bahsettiğim, Sözcü davasında hariçten ifadesi alınan isimlerden biri.
Benim de en iyi arkadaşlarımdan...
Kimileri ifadesinden dolayı ona kızıyor, kimileri de destekliyor...
Geçen gün, sık sık yaptığım gibi hem biraz takılmak hem de olan biteni öğrenmek için kendisini aradım.
"Bundan sonra olsam olsam sana nikâh şahidi olurum" dedikten sonra önemlibir soru sordu Fuat. Buradan ilgili mahkemeye iletelim:
"İddianamede yer alan ve Sözcü'ye açıktan istihbarat sağladıkları iddia edilen adı sanı, sicil numarası belli polisler nerede mesela? Hiçbir şey duymadık bu önemli ayrıntı ile ilgili. Kuşkusuz eleştirilerinden ötürü zorla mahkemeye çağrılan bizlerden daha fazla söyleyecekleri vardır bu kişilerin."
Kuşkusuz.
***
Engin Ardıç'ı kullanışlı bulmadıklarından...
Ana muhalefet lideri çıkıp yılların gazetecisine "şaklaban" diye hitap ediyor... Onu hedef gösteriyor... Yazdığı gazetenin patronuna seslenip "Kovun bunu" diyor... Ardından da yargı devreye girip bir yazısından dolayı gazeteci hakkında soruşturma başlatıyor.
Evet, akıl ve mizah dolu yazılarından çok şey öğrendiğimiz Engin Ardıç'tan bahsediyorum.
Engin Abi söz konusu yazısıyla ilgili herkesin anlayabileceği bir açıklama yaptı köşesinde.
Ancak konu bu değil. Olmamalı.
Zira gazetecilere yönelik baskı tartışmasının ilkesel bir zemin var.
Beğenilmeyen içerik suç unsuru sayılamaz.
Ama bu gazetecinin de davası Babıalimizin ve ecnebi basın örgütlerinin pek dikkatini çekmedi.
Çünkü Ardıç goygoycu değil cesur bir adam. Ve yükselen dalga sörfçüsü goygocular için kullanışlı değil.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019