Mücahit BİLİCİ
İslama ne gerek vardı? İslamın, ait olduğunu iddia ettiği İbrahimî geleneğe katkısı nedir? Bu soruya cevap aradığımızda karşımıza tevhidin restorasyonu çıkıyor. Tevhid, anlamı pek açılmamış bir kavramdır. Allah’ın bir olması olarak anlaşılması bence önemini kavramak için yeterli değildir. Tevhidi şöyle anlayabiliriz: Yeryüzünde hiçbir şeyin Tanrı’ya ait kutsallığa sahip olmaması. Kutsallığın yerin yüzünden tabir caizse sürülmesi demektir. İslamın Tanrısı yeni değildir. İslamın yeniliği Allah dışında peygamber, kitap, totem, mabed, sınıf veya şahsiyetlerin hiçbirine kutsallık atfetmemesidir. Şu halde İslamın yaptığı şey kutsallığı yerin yüzünden süpürmek, tek ve müteal bir Tanrı olarak Allah’ta cem etmektir. Kutsallık, erişilemez olana aittir. Kutsallık yere düştüğünde, yerde birşeye kutsallık verildiğinde o şeyin tanrılaşması kaçınılmazdır.
İslamın öncelikli ve kurucu ötekisinin Hıristiyanlar, Yahudiler ve hatta ateistler olmaması ilginçtir. İslamın düşmanları müşrikler idi. Müşrik, Allah’a inanan ama kutsalı yere düşürmüş insan demektir. Allah’ı hariç tutarsak İslam geldiği topluma bir ateizm olarak gelmiştir. Bir putkiran yani bir kutsal yıkıcısıdır. Amaç kutsallığı yerin yüzünden ve varlığın içinden söküp çıkarmak ve yukarıya taşımaktır. İbrahim’in eksilterek ve eleyerek ulaştığı herşeyin üstündelik halini (ve bina ettiği aşkınlığı), Muhammed temizleyerek ve arındırarak aslına döndürmüştür. Kutsallığın toplandığı bu aşkın ve soyut varlık Allah’tır. Tevhid nokta-i nazarında İslama en yakın din ateizmdir. Yeryüzüne etkileri itibariyle kutsalı yerin yüzünden çıkartan iki inanç sistemi bunlardır.
Allah’ın aşkın ve dolayısı ile soyut olmasının da bazı sonuçları vardır: Sevginin teslimiyetine veya cemaatin malikiyetine yaslanabilen tanrı anlayışlarının aksine İslamın tanrısı soyut ve evrenseldir. Başka bir ifadeyle somut (görülebilir ve dokunulabilir) olmadığı gibi bize özgü ve bize ait (milli veya kabilesel) bir tanrı da değildir.
Peki kutsalın yer yüzüne düşmesinin ne tür bir sakıncası vardır? Kutsal yere düştüğünde ona sahip olanlar olmayanlar üzerinde hakimiyet kurarlar. Varlığın mahlukiyet (kutsal olmamak) noktasındaki eşitliğini en sağlam şekilde temin eden iki dini perspektif bu yüzden İslam ve ateizmdir. Kutsalı kainatın içinden tahliye etmek suretiyle insanlar arasında ve insanla eşya arasında bir malikiyet, hakimiyet hiyerarşisinin oluşmasına engel olunuyor.
İslamdaki pozitif tevhid ve ateizmdeki negatif tevhid arasındaki yakınlık bizi şu ilginç soruya götürüyor: Yanlış bir şeye de olsa inanmak mı iyidir, yoksa yanlış olmasın diye hiçbirşeye inanmamak mı? İnanmanın kendisi kendi başına bir değer midir? Yanlışa inanmak mı doğruya inanmamak mı tevhide daha yakındır?
(OT Dergi, Ekim 2017)
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025