Mümtazer TÜRKÖNE
Birincisi mecaz değil gerçek: 2012'deki hararetli İslâmcılık tartışması meğer Saray inşaatı ile eşzamanlı ilerlemiş. Bugün savunma kabilinden çıkan seslerin tamamı, aynı sarayın yıkıntıları arasından yükseliyor. Dünün masum arayışı ve tartışması Saray'ı engelleyemediğine göre, bugünkü de yeniden inşa etmeye vesile olmayacak. Ali Bulaç'ın “eski” nitelemesi “mütekait” gibi burada tam yerine oturuyor. “Eski İslâmcılar” yıkıntılar arasında yaşamaya ve ilk fırsatta yeni bir Saray inşasına omuz vermeye niyetli. O kadar ayrıcalık, o kadar güç, o kadar itibar; hepsi ucuna-köşesine yerleşecekleri bir sarayın mevcudiyetine bağlı. Bu yüzden hiçbiri posasını çıkarttıkları İslâmcılığı savunmaya, ayağa kaldırmaya niyetli değil, varsa yoksa sadece Saray'ı savunuyorlar.
Neyi tartıştığımızı göstermek için çok elverişli bir ölçü ortaya çıkıyor. Başta Saray'ı, kısmen devlet içinde tamamladığı otokrasisi, bu otokrasi gölgesinde oluşan rant şebekesi ve bu şebekenin beslediği medyası ve devlet destekli sivil düzeneği ile Erdoğan olmasaydı, hangi lâfı söyler, hangi tezi savunurlardı? Cumhurbaşkanlığı yetkilerini anayasal sınırlar içinde kullanan ve “sorumsuzluk” bilinciyle hareket eden veya emekli olmuş Kısıklı'daki villasının bahçesinde domates yetiştiren bir Erdoğan, İslâmcılık savunusu adına yazılanlarda nereye tekabül ederdi? Ali Bulaç'a ve bana itiraz edenler hiçbir şekilde İslamcılığa dair kelam etmiyorlar; “İslâmcılık ölmedi” diye söze başlayıp sadece “Erdoğan kültü”nü savunmaya girişiyorlar. Hem de ölümüne. Ne diyelim? Görgüsüzün sarayı olmuş, İslâmcılığı ayağa düşürmüş.
Bugün İslâmcılığı “Erdoğan kültü”ne indirgeyenler düpedüz faşizm yapıyorlar. Faşizm tabirini tam da Mussolini'nin anladığı şekilde kullanıyorum. Faşizm, şu anda liderin aklından geçen düşüncedir. Koskoca bir ideolojiyi “Reis'i yedirmeyiz” muhabbetine indirgeyenlerin çaresizliği, ilkel bir faşizm türü değil mi? Savunduğunuz şeyin Alman Nazizm'inin, İtalyan faşizminin doktrini “lider kültü”ne indirgemesinden ne farkı var?
Bütün işaretler aynı adresi gösteriyor. Öyleyse İslâmcılığın hal-i pür melâlinin sebeplerini Saray'ın yıkıntıları arasında ve belki de bu yıkıntılardan yeni bir saray inşa etme umudunda aramalıyız.
Erdoğan vazgeçmiş değil, Saray'ın bahçesine özenle diktiği çalılara takılacak, gelip geçen koyun sürülerinin yünlerine dair çok ince hesaplar yapıyor. Saray'ı hâlâ en çürük argümanlarla, “dış dünyaya karşı itibar” teziyle savunması, yeni şartlara intibak edemediğini gösteriyor. Şatafatlı saray, büyük devlet olma iddiasıymış; tam tersine büyük saray küçük devlet olmanın, daha çok da bir diktatör tarafından yönetilmenin sembolüdür. ABD Başkanı'nın “beyaz evi”ne, Büyük Britanya Kraliçesi'nin orta halli bir köşkü andıran sarayına bir bakın!
Saray'ın camiinde cumhurbaşkanının kıldıracağı cuma namazı, galiba o sarayda karşımıza çıkan İslâmcılığın bir tezahürü olacak. Ancak Cumhurbaşkanı bu yolla “imamü'l-müslimîn” olmaz, sarayın devrilen sütunları ayağa kalkmaz. Ne olur? Hiçbir şey olmaz. Tersine Allah'ın dinini sarayın şatafatına kalkan yapmak, başka türlü bir gösteriş olarak algılanacaktır. Dikkat ederseniz saraydan, yıkılmış halinde bile sadece “gösteriş” çıkıyor. Bu gösterişin karşılık bulabilmesi için, vakıf geleneğimizin medrese, aşevi, cami, hastane gibi topluma hizmet eden binalardan oluşan “külliye” tabirinin yerine Erdoğan'ın icadı “saray ve camiden oluşan külliye”nin geçebilmesi lâzım.
Saray yıkıldı. Mücadele azmini kaybetmiş, sarayın ihtişam ve konforuna alışmış İslâmcılar omuz verseler de lider kültü yeniden ayağa kalkmaz. Güç zehirlenmesi sadece lideri değil, eski İslâmcıları da zehirlemiş. Tövbe edip arınırlarsa, şatafatla kamaşmış gözleri sarayın dışındaki koca dünyayı algılamaya başlayabilir.
Yazarlar
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025