Yıldıray OĞUR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Uçar tarafından hazırlanan 25 Aralık İddianamesi 1359 sayfa. Fakat boşa harcanmış bir 1359 sayfa değil bu.
“Bu dosyada bir grup polis memurunun yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle seçimle işbaşına gelmiş hükûmeti görevini yapamaz hâle getirmeye ve darbe ile görevden uzaklaştırmaya çalışmaya teşebbüsü ve bu gücü nereden aldıkları ortaya konulmaya çalışılacaktır” cümleleriyle başlayan iddianameye bu başlangıç iddiasından sapmadan bir mantık silsilesi içinde ve deliller üzerinden yazılmış.
Hakkında bir haftadır yazılıp çizilenlerin aksine “Seçilmişlik sendromu”ndan, “cizvit ve opus dei” örneklerinin anlatımına kadar zengin referanslarla hazırlanmış bir teorik girişle başlıyor iddianame.
İddianamenin en güçlü yeri ise tuhaf ama iki numaralı sanık.
Bir numaralı sanık malum; Fethullah Gülen. Üç numaralı sanıktan itibaren ise 17/25 Aralık soruşturmalarını yürüten polisler sıralanmış.
İşte iddianamedeki iki numaralı sanık, Gülen’le 17/25 Aralık’ı yapan polis şefleri arasındaki kayıp halka.
Savcı güçlü delillerle bu halkayı yakalamış.
Halkanın adı yani iki numaralı sanığın adı; Sinan Dursun.
Sinan Dursun’un adını Googleladığınızda karşınıza önce 2008 yılına ait bir Associated Press haberi çıkıyor.
Fethullah Gülen’in ABD’de aldığı oturma izni hakkındaki haberde Sinan Dursun ajansa Gülen adına bilgi veren kişi. “Sağlığı el verirse Türkiye’ye de kısa süreli bir ziyaret yapmak istediğini” söyleyecek kadar yakın bir isim.
AP Dursun’un Gülen’le ilişkisini “İrtibat/bağlantı ve destekçi/takipçi” kelimeleriyle tanımlamış.
Sinan Dursun adıyla karşılaştığımız ikinci yer Erdoğan’ın ofislerine böcek yerleştirilmesi soruşturmasının iddianamesi.
Polisin İstanbul’da Swissotel’de içinde “hizmet” geçen belgeler, sahte dolarlar ve kaçakçılık işleriyle adı anılan bir kişiyle birlikte yakaladığı soruşturmanın sanığı, dönemin Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı’nda görevli Emniyet Amiri Ahmet Türer’in Sinan Dursun’la telefon görüşmesi iddianameye girmişti. Ahmet Türer, aynı zamanda böceği yerleştiren ve hâlâ kaçak olan soruşturmanın bir numaralı sanığı Eski Başbakanlık Güvenlik Büro Amiri Serhat Demir'in bacanağı. İkisi de kariyerlerinin çoğunu ABD’de yapmış, oradan Başbakanlık’a gelmiş polisler.
Ama Sinan Dursun’u bu iddianamede sanık olarak karşımıza çıkaran başka bir telefon görüşmesi.
İddianameden okuyalım:
“Şüpheli şahısların Yurt Dışı numaraları ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda Hamza TOSUN isimli şüphelinin Uluslararası Numara: 1571 (FIX) Virginia-United States 15712076131 numaralı hat ile, 17.12.2013 15:28:39 tarihinde Arandığı ve 193 saniye görüştüğü görüşme yaptığı kişinin ise Fetullah GÜLEN isimli şahsın fahri başkanlığını yaptığı Rumi Forum bünyesindeki Dinler Arası ve Kültürler Arası Diyalog merkezi Direktörü TC 12677144574 numaralı Sinan DURSUN isimli şahıs olduğu şahsın ikametinin nüfusa dayalı adres kayıt sisteminde 5629 Harrington Falls Lane Apt. F 22312 Virginia ABD olduğu, şahsın 23.06.2000 tarihinde en son ülkeden çıkış yaptığı tespit edilmiştir...”
Peki, şüpheli Hamza Tosun kim? Eski İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı. Şöyle diyelim; 17/25 Aralık operasyonları yapan Mali Suçlar Şubesi’nin bağlı olduğu İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı.
O hâlde yukarıda iddianameden alıntıladığımız teknik ibareler içeren paragraftaki telefon görüşmesinin yapıldığı tarihe bir daha bakalım.
17.12.2013. Bingo! 17 Aralık 2013.
Saat: 15:28:39. Yani Sinan Dursun 17 Aralık günü ABD saatiyle sabah 8.30’da, 17 Aralık soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısını aramış, 193 saniye konuşmuşlar.
Sinan Dursun, Hamza Tosun’u 23 Aralık 2013 tarihinde iki kez ve 4 Ocak 2014 tarihinde bir kez daha aramış. Ama iddianameye göre bu aramalarda görüşme süresi 0 saniye. Savcıya göre bu aramaların da “başka bir iletişim aracına geçmek için çağrı olduğu anlaşılmıştır...”
İddianamede savcı 17 Aralık günü yapılan bu 193 saniyelik telefon görüşmesi, 23 Aralık ve 4 Ocak tarihli çağrılar için şöyle diyor:
“Sinan Dursun vasıtasıyla hükümet yetkililerinin ve Başbakan’ın gözaltı talimatının kaçak olan şüpheli Hamza Tosun’a iletildiği tespit edilmiştir.”
Peki eski İstanbul Emniyet Müdür yardımcısı Hamza Tosun ne demiş bu tuhaf telefon trafiğine, 17 Aralık günkü telefon görüşmesine? Onu da iddianamede yer alan ifadesinden okuyalım:
“15712076131 numaralı hattın Sinan Dursun'a ait olacağını düşündüğünü, kendisi ile görüştüğünü, Sinan Dursun’un 1986-1990 yılları arasında Ankara'da polis akademisinde yatılı olarak okuduğu okul arkadaşı olduğunu, öncelikle polislik mesleğine başladığını, daha sonra ücretsiz izin alarak Amerika'ya gittiğini, ücretsiz izni onaylanmayınca meslekten atıldığını, Amerika'da ticaretle uğraştığını bildiğini, herhangi bir dernekte ya da sivil toplum kuruluşunda üyeliği olup olmadığını bilmediğini, kendisi eski bir dostu olduğu için yılda 2-3 kez ararsa görüştüğünü, sorulan Rumi Forum bünyesindeki Dinler Arası ve Kültürler Arası Diyalog Merkezini bilmediğini ve Sinan Dursun'un bu merkezin direktörü olduğunu bilmediğini, konuşmanın içeriği tespit edilmediği için şu anda ne konuştuğunu da hatırlamadığını, muhtemelen her zaman olduğu gibi hâl hatır sormuş olduklarını, Sinan Dursun'un Ankara’da görülmekte olan 'Böcek Davasında' yargılanan polis memuru Ahmet Türel ile konuşup konuşmadığını bilmediğini, Ahmet Türel'i uzaktan tanıdığını, bir komiserin çocuğu olduğunu, samimiyetinin olmadığını, Sinan Dursun'un kendisini 17 Aralık tarihinde aramasında hiçbir anormallik olmadığını, konuşmayı hatırlamadığını, polis olduğu için çok değişik kişinin kendisini aradığını, bu nedenle kendisiyle soruşturmalara yönelik konuşmadığını. Fetullah Gülen'in yardımcısı olduğunu da bilmediğini, ilk defa duyduğunu, kendisine Fetullah Gülen'den bir talimat iletmediğini, buna cesaret edemeyeceklerini, böyle bir şeyin mümkün olmadığını, kendisini yıllardır polislik yaptığını, suç soruşturmalarını yönettiğini. Bu bilgilere sahip birisi olarak örgüt üyesi olduğunu bildiği birisiyle konuşmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını, ayrıca Uluslararası görüşmeler istihbarat birimleri tarafından takip edildiğini bildiğini, bu bilgileri rağmen böyle bir görüşme yapmasının mümkün olmadığını...”
17 Aralık, 30 sene önce polis akademisinden tanıdığın bir arkadaşla konuşmak için ilginç bir gün!
İddianamede Sinan Dursun’la telefon kaydı tespit edilen tek isim İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun değil.
27 kez görüştüğü isim Samih Teymur o sırada Mersin İl Emniyet Müdür Yardımcısıymış. Ama esas onu Kuzey Teksas Üniversitesi’nde kurduğu Türk Polis Çalışmaları Enstitüsü, orada FBI’yla iş birliği, o enstitüye mastera gelen 186 polisin daha sonra güneydoğu illerinde görev yapması gibi ayrı bir yazıyı hakeden ilişkiler ağından tanıyoruz.
Sinan Dursun’un telefonla görüştüğü daha tanıdık isimler de var.
17 kez görüştüğü Zeki Bulut Başbakan Erdoğan’ın böcek davası sanığı eski koruma müdürü.
En ilginciyse şu:
“Adem KOCABAS adına kayıtlı 0 505 … numaralı hat ile 2 kez iletişim kaydının bulunduğu, yapılan istihbari çalışmalar neticesinde bu hattı Ramazan AKYÜREK’in kullandığı, 01.12.2013-31.12.2013 tarihleri arasında Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptığı, halen Tutuklu olduğu tespit edilmiş...”
Bütün bu telefon trafiğinin ortasındaki Sinan Dursun hakkında savcının iddianamede yazdığıyla bitirelim:
“Amerika’da yaşar. Örgüt liderinin yardımcısıdır. Örgüt adına Amerika’da Dinler Arası Diyalog çalışmaları yapan Rumi Forum’un üyesidir. Polislikten ayrılma olduğu için emniyet teşkilatı içerisinde bulunan örgüt üyeleriyle irtibatı sağlar. Kamuoyunda böcek davası olarak bilinen davanın sanıklarıyla irtibatlıdır. Ayrıca 17 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Emniyet Müdür yardımcısı Hamza Tosun’u telefonla arayarak 25 Aralık soruşturması olarak bilinen 2012/656 sayılı soruşturma dosyasının operasyonunun yapılması talimatını vermiştir. Dosya henüz tekemmül etmemişken Amerika’dan gelen talimatla sonlandırılarak operasyon safhasına geçilmiştir. Yapılan HTS sorgulamasında suç tarihinde emniyetin üst düzey makamlarında görev yapan kişilerle irtibatının olduğu anlaşılmıştır. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı da yapmış olan Ramazan Akyürek, Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı yapmış olan Zeki Bulut’la görüşmeleri tespit edilmiştir...”
İddianame üzerine yazacak daha çok şey var. Yurt dışıyla ve ABD Başkonsolosluğuyla ilginç telefon trafiği, bir medya patronunun nasıl sanık olmaktan çıkarıldığı, dinlediği kişi Fethullah Gülen’le görüşünce heyecanlanan polis vb…
Ama iddianamenin esası şu; Savcı cemaat soruşturmalarındaki kayıp halkayı yakalamış görünüyor.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025