Yıldıray OĞUR
1968 yılının baharında dünya şiddetli gençlik hareketleri ile sarsılır, üniversitelerde işgaller ve boykotlar başlar. Eş zamanlı olarak Türkiye’de de bir fakülte işgal edilir.
Ama devrimci öğrenciler tarafından değil.
Türkiye’deki ilk üniversite işgali ve boykotu, 15 Nisan 1968 günü Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde başladı.
İşgal ve boykotun sebebi 40 yıl sonra Türkiye’de iktidar partisine kapatma davasına dönüşecek “başörtüsü” meselesiydi.
O yıl ODTÜ’de kayıtlar bittiği için İlahiyat Fakültesi’ne yazılan ve derslere başörtüsüyle gelmekte ısrar eden Hatice Babacan ve onun derslere alınmaması üzerine hocalarıyla tartışan Mustafa Demirsöz adlı iki öğrenci üniversiteden atılmışlardı.
Bu kararın geri alınması ve dekanın istifa etmesi talebiyle, öğrenciler İlahiyat Fakültesi binasını işgal ederek, dersleri boykot etti.
Mustafa Demirsöz açlık grevine başladı.
İki hafta süren işgal boyunca Adalet Partisi, şimdiki MHP’nin atası olan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi siyasetçiler işgalci öğrencilere destek ziyaretleri yaptılar.
Tabii bu işgal ve boykot hükümetin ve laik gazetelerin hiç hoşuna gitmedi.
İlahiyat öğrencileri, Paris’te üniversiteleri boykot eden Maocu öğrencilere benzetildi. İrticacılıkla suçlandı. Suçlamaların merkezinde Milli Türk Talebe Birliği vardı.
O günlerin Cumhuriyet gazetesinden bir kaç haber okuyalım:
“İlahiyat Fakültesindeki boykotla ilgili olarak bir kısım öğrenciler, “Derslere girmek istediklerini, boykotun dışarıdan idare edilerek bazı öğrencilerin kışkırtıldıklarını” söylemişlerdir: ‘Başörtüsü konusu ele alınarak olay istismar ediliyor. Dekanımız ve öğretim üyelerimiz yuhalanıyor. Okul çevresine okulla ilişkisi olmayan başörtülü kızlar getiriliyor.”
“Dün boykotçular bir bildiri yayınlayarak boykotu bitirmek için şartlarını açıklamışlardı. Şartların başında dekanın istifası vardır.”
“Hatice Babacan, bundan sonra bazı çevreler tarafından hazırlanan mizanseni uygulamaya başlamış ve aydın profesör ve yardımcılarını inançsızlıkla suçlamıştır. Öğretim üyelerinin tüm uyarılarına rağmen “Bu baş bu gövdeden ayrılmadıkça başımı açmam” cevabını vermiştir. Bazı gerici yayın organlarının birinci plana almaya başladığı bundan sonra sık sık gazetelere demeçler vererek öğretim üyelerini suçlamıştır.”
“Boykotçu öğrenciler devrimci öğretim üyelerini fakülteye sokmamış, bazı çevrelerden geniş ölçüde yiyecek ve giyecek yardımcı almışlar, boykot sırasında AP ve CKMP’li milletvekilleriyle sakallı bazı şahıslar fakülteye girerek boykotçu öğrencileri desteklemişlerdir. Boykot devam ederken Türk uyruğunda olmayan bir profesör boykotçu öğrencilerle evinde özel toplantılar tertip etmiştir. Olaylar bu şekilde gelişirken dekan Yurtsever 3 gün önce fakülteye gelirken öğrenciler tarafından yuhalanmış, çirkin davranışlara muhatap olmuştur. Dekan bunun üzerine hem öğretim üyeliğinden hem de dekanlıktan istifa etmiştir.”
“Boykotçu öğrencilerin Dekan Hüseyin Yurtaydın’a son derece çirkin ve ahlak dışı davranışını şiddetle protesto ediyoruz.”
Günlerce süren yayınlardan bazıları böyle.
İki haftalık fakülte işgaline rağmen, fakülteye polis sokulmadı, kimse gözaltına alınmadı, kimse hakkında dava açılmadı. Nihayet Ankara Üniversitesi yönetimi, iki öğrencinin ihraç kararının ağır bir yaptırım olduğuna karar verdi.
Bu karar üzerine boykotçuların istediği gibi dekan istifa etti. Demirsöz okula geri döndü, Babacan ise DTCF’ye geçerek oradan mezun oldu.
31 yıl sonraya gidelim. 1999 yılına. Bu kez Marmara Üniversitesi’ndeyiz.
İktidarda DSP- ANAP-MHP koalisyonu var. Başörtüsü yasaklarına karşı eylemler sürüyor.
Dün sosyal medyada çok dolaşan Hürriyet gazetesinin haberinden okuyalım:
“Üniversitelerin açılmasıyla birlikte irtica yanlıları da türban gösterileri için düğmeye bastı. İlk türban gösterisi dün İstanbul'da yapıldı. İstihbarat birimleri, irtica yanlılarının ‘‘türban yasağının üzerine gidilmesi ve özellikle İstanbul'daki gösterilerin arttırılması’’ kararı aldıklarını belirledi. İrtica yanlılarının, deprem sonrasında devlete duyulan tepkiyi türban yasağıyla birleştirme, türban gösterilerini tüm Türkiye'ye yaymak yerine İstanbul'a ağırlık verme kararına vardıkları da istihbarat birimlerine ulaşan bilgiler arasında yer alıyor. İstihbarat birimlerine ulaşan bilgilere göre AK-DER, türban yasağı nedeniyle mağdur duruma düştüğü iddia edilen kişilerin sayısını belirlemeye çalışacak. Daha sonra da başta Amerika olmak üzere tüm dünyadaki insan hakları kuruluşlarına başvurularak Türkiye şikayet edilecek. İrticai unsurların, geçtiğimiz yıllarda türban yasağını iyi değerlendiremedikleri ve kitleleri yanlarına çekemedikleri düşüncesinden hareketle konuyu iyi organize edilmiş faaliyetlerle Türkiye gündeminin ilk sorunu yapmaya hazırladıkları da tesbit edildi. İrticai unsurların aldığı bu kararda, İBDA/C'nin (İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi) etkili olduğu, bu terör örgütünün 1999 yılını, ‘‘Kurtuluş Yılı’’ olarak görmesinin birçok radikal grubu harekete geçirdiği, özellikle Nakşibendilerin İsmail Ağa Dergahı, Yeryüzü Grubu, Hak-Söz Grubu'nun İBDA/C'den etkilendiği bildirildi.
İstihbarat birimleri, irtica yanlılarının İstanbul'da düzenleyecekleri türban gösterilerine, aşırı sol örgütler ile PKK'nın da destek vereceğini belirledi. İBDA/C'ye yakın Akademya Dergisi'nin son sayısında da bu desteği ortaya koyucu ifadelere yer verildi. İrtica, aşırı sol ve bölücü unsurların bir kısmının tek başlarına devlet karşısında yeterli gücü bulamadıkları, bu nedenle de bir süre bazı alanlarda ortak hareket etme kararı aldıkları bildirildi.”
Ve 2021.
Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektör protestolarıyla ilgili bir haftadır söylenenleri yeniden okuyalım:
“Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, 6 ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK ile ilgili bir materyal de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar"
“İl Emniyet Müdürlüğümüzce gözaltına alınan 108 şüpheliden 7'sinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğu, 101 şüphelinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmadığı, 15 şüphelinin de üniversite düzeyinde eğitim görmediği, Rektörlük binasının ablukaya alınması nedeniyle gözaltına alınanlardan 50 şüphelinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğu, 1 şüphelinin de başka bir üniversitenin öğrencisi olduğu tespit edilmiştir. "
“İstanbul'daki izinsiz gösterilerde yakalanan 159 şüpheliden 79'u hakkında PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'nin de arasında olduğu terör örgütlerinin propagandasını yapmaktan suç kaydı bulunduğu tespit edildi. Gözaltına alınan 159 şüphelinin 110'u hakkında daha önce farklı suçlardan adli işlem yapıldığı belirlendi.”
“Boğaziçi Üniversitesi'nde Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör atamasını bahane ederek polise saldıran, sergi adı altında Kâbe'ye hakaret eden ve rektörlük binasını işgal etmeye kalkan provokatörlere CHP, HDP ve kaçak FETÖ'cüler destek çıktı. 15 Temmuz darbe girişimi, Gezi Olayları, MİT TIR'ları davası gibi pek çok olayda provokatif paylaşımlarda bulunan isimler sahneye çıktı.”
“Boğaziçi Üniversitesi'nde provokatif eylemlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 159 şüpheliden 98'i emniyette ifadeleri alındıktan sonra dün Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla serbest bırakılırken, 10 kişi hakkında ev hapsi verildi. 51 şüphelinin işlemleri ise sürüyor. Şüphelilerden 19'unun terör örgütü DHKP-C, 23'ünün terör örgütü MLKP ve 9'unun ise terör örgütü PKK ile ilişkisi nedeniyle daha önce haklarında adli işlem yapıldığı tespit edildi.”
“İkinci Gezi Parkı ihaneti hasreti ile yanıp tutuşanlar sosyal medya üzerinden harekete geçti. CHP'li ve HDP'li provokatörlerin yanı sıra sözde sanatçılar kara propaganda tüccarlığına soyundu.Sosyal medya üzerinden kaosu tetikleyecek paylaşımlar yapan sözde sanatçılar, Twitter üzerinden provokasyonlarına devam etti.”
“Kabe-i Muazzama'ya hakaret eden LGBT sapkınlarına müsamaha göstermeli miyiz? Elbette hayır Rektörlük binasını işgale kalkan LGBT sapkınlarına müsamaha göstermeli miyiz? Elbette hayır. Boğaziçi'nin olan biteni izleyen sakinlerine bir sözüm var: Hayatta hiç bir başarının altında imzası olmayan, bir ajansın elinde oyuncak olan, solcu bile olamayan kart siyasetçilerin tuzağına düşmeyin... Sizden beklentimiz, bilimsel başarı, Sizden beklentimiz, okul başarısı, Sizden beklentimiz, Büyük ve Güçlü Türkiye'ye hazırlanmanızdır. “
“Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara baktığınız zaman, hala terör örgütlerinin birer temsilcisi olanları ‘bu ülkenin evlatları’ veya ‘kendisinin de arkadaşları’ olarak tanımlıyor. Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz, ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz, siz talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Bu ülke, teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak buna da asla fırsat vermeyeceğiz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Onun için de gereği neyse bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Artık bu ülke Taksim’deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır. Bay Kemal, sen eğer bu yolda devam edeceksen buyur devam et, terörist arkadaşlarınla yola devam edeceksen buyur o yola devam et ama biz, teröristlerle beraber olmadık olmayacağız. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te teröristlere nasıl oraları mezar ettiysek, nasıl inlerine girdiysek bundan sonra da her yerde aynı şekilde buna devam edeceğiz. LGBT, yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir.”
“Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanıyor. Bununla birlikte sabır ve tahammül kapasitesi test ediliyor. Üç beş şuursuz öğrenciyi paravan yapan terör örgütü mensupları ateşe körükle gidiyor. Eşkıyalar Boğaziçi’ne tutunarak ülkemize meydan okuyor. Öğrenci başka terörist başkadır. Aynısı Boğaziçi Üniversitesi’nde olduğu gibi, bu ikisi birbirine karışırsa, yani teröristler öğrenci kisvesine ve kimliğine bürünürse ne huzur ne de sükûnet kalacaktır. Bu işin şakası yoktur. Ağırlaşan meselenin hafife alınacak tarafı yoktur. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek geldiğimiz bu aşamada teröre destek vermektir. En son vuku bulan olaylarda 108 kişi emniyet güçlerimiz tarafından gözaltına alınmıştır. Bunlardan 101 kişinin söz konusu üniversiteyle ne bağı ne de bağlantısı vardır. Üstelik 79’u da DHKP-C ve TKP-ML örgüt üyesidir. Ne zamandır teröristler öğrenci olmuştur. Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir.”
“Kandil yönetiminin “Boğaziçi Üniversitesi fırsata dönüştürülmeli” talimatı, Irak ve Suriye’de terör kamplarını hareketlendirdi. Suriye’nin Rimeylan bölgesinde Türkiye’den geçen ve terör örgütü PKK çatısı altında HBDH ismiyle faaliyet yürüten grup temsilcileri, Kandil kadrosuyla gizli bir toplantı yaptı. Toplantıda kitlesel eylem tecrübesi olan militanların Türkiye’ye sızdırılması ve bu amaçla geçiş noktalarının belirlenmesi kararı alındı. Özellikle kadın teröristlere öncelik verilmesi istenen toplantıda farklı geçiş lokasyonları değerlendirildi ve Mihraç Ural (Acilciler grubu) tarafından kontrol edilen Lazkiye-Kesep hattının kullanılabileceği vurgusu yapıldı.”
“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'nde gözaltına alınan 108 kişiden 79'unun DHKP/C, TKP-ML dahil olmak üzere terör örgütü üyesi olduğunu belirtti.”
Bütün bu konuşma ve haberlerin üzerinden bir hafta geçti.
Peki bu bir haftada neler öğrendik.
Sırayla;
-Kabe illüstrasyonunun olduğu sergiyi LGBT Çalışmaları Kulübü değil, Sanat Kolektifi adlı bir öğrenci kulübü yapmıştı.
-Protestolara destek için açık havada açılan bu sergide tepki gören görsel yüzünden tutuklanan iki Boğaziçili öğrenci, “resmi yapmaktan”, “dine hakaretten” ya da “kulüp odalarında çıkan bir PKK kitapçığından” değil, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”ten tutuklandılar.
-Bugüne kadar gözaltına alınan hiçbir öğrenciye, Melih Bulu’nun öğrencilerini medyaya ihbar ederken söylediği gibi kulüp odasına çıkan PKK kitapçığıyla ilgili bir soru sorulmadı.
-1 Şubat günkü protestolar LGBT Kulübü kapandığı için yapılmadı. Bundan gece yarısı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı rektörün yazısını yayınlanana kadar kimsenin haberi yoktu. Çünkü rektör buna karar vermesi gereken akademik kurul yerine kendi inisiyatifiyle bu kararı almıştı.
-1 Şubat günkü gösterilerde Boğaziçi öğrencilerinin kampustan çıkışına izin verilmedi. Onlara destek için diğer üniversitelerden gelen öğrenciler de Etiler’de gözaltına alındı. O yüzden gündüz gözaltına alınan 108 öğrenciden sadece 7’si Boğaziçili, 101 farklı üniversitelerden öğrencilerdi. Valiliğin “Üniversite düzeyinde öğrenci olmadığını” söylediği 15 öğrencinin çoğu da yüksek lisans öğrencisiydi, bazıları yeni mezundu.
-Gün içinde gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması için, 1 Şubat akşamı Boğaziçi Üniversitesi Kampusu içindeki rektörlük binası önünde başlayan oturma eyleminde kimse rektörlük binasına girmeye çalışmadı, herhangi bir şiddet olayı yaşanmadı. Ta ki 21.30’da çevik kuvvet kampusa girip öğrencileri gözaltına alana kadar.
-Gözaltına alınan 159 öğrenciden 79’una değil, birine bile ne emniyette ne de savcılıkta terör örgütü üyeliği, irtibatı, iltisakı suçlamasında bulunulmadı.
-Çoğunluğu Boğaziçili olmayan 108 öğrenci, ertesi gün serbest bırakıldı. Yine hiçbirine sorgularında terör ile ilgili tek bir suçlamada bulunulmadı. Gözaltına alınma gerekçeleri “Toplantı ve gösteri yürüyüşünü ihlal”di.
-Boğaziçili 51 öğrenciden 30’u ise tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Ama onların da hiçbirine kulüp odasına PKK broşürü çıkmak, terör örgütü üyeliği, iltisakı, irtibatı suçlaması yönetilmedi, buna benzer en ufak bir iddia, bilgi bile soruşturma dosyalarında bulunmuyor.
-Tutuklanması istenen öğrencilere yöneltilen suçlamalar “"kişi hürriyetini yoksun kılma", "kamu malına zarar verme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet"ti.
-Rektörlük binasını işgal ya da basma diye bir suçlama da yöneltilmedi. Suçlama; rektörlük önünde beş saat oturup, rektörün çıkışını engelleyerek “kişi hürriyetini yoksun kılma” dan ibaretti.
-Kamu malına verilen zarar da Sabah’ın haberine göre “rektörün arabasının lastiklerinin indirilmesi.”
-Bu suçlamalardan mahkeme tutuklamaya gerek olmadığına karar verdi, adli kontrol şartıyla bütün öğrenciler bırakıldı.
-Son olarak Kadıköy’deki düzenlenen eylemlerde gözaltına alınan 105 kişiden hakkında tutuklama kararı verilen biri kız iki öğrenciye yöneltilen suçlama da terör üyeliği, iltisakı ya da irtibatı değil; “Görevi yaptırmamak için direnme”.
Öğrencilerden Anıl. A göstericilere müdahale eden kolluk görevlisine tekme atarak, Şilan ise kolluk görevlisinin kalkanına yumruk ve tekme atarak bunu yapmışlar.
(Tutuklanmasına neden olan bu ‘şiddeti’ gerçekleştiren Şilan aynı zamanda veganmış. Bu arada Navalny eylemlerinde polisin ortasına dalıp yumruk, tekme saklayan gösterici de bile serbest bırakılmıştı.)
Bu arada öğrenciler ne Cumhurbaşkanı’nın istifasını istedi ne de bunu bir Gezi’ye çevirmeye çalıştı. En baştan beri sadece rektör atamasına karşı çıktıklarını vurguladılar.
Yani bir haftadır bu öğrenciler için söylenen her şey baştan aşağı yalan çıktı.
Günlerce çarşaf çarşaf haber yapılan, en süt makamlar tarafından dillendirilen terör iddiaları, emniyet, savcılık dosyalarına konmayacak, mahkeme önüne getirilmeyecek kadar mesnetsiz bulundu.
Peki devlet büyükleri, çoğu torunları yaşında olan bu gençlerden özür dileyecek mi?
Gözlerini açtıklarından beri başlarında gördükleri idarecileri onların haysiyetini, güvenliğini, itibarını Twitter’ın sahibi Jack Dorsey kadar düşünecek mi?
Yoksa bunun için de 1968’den 45 yıl, 1999’dan 14 yıl geçmesi gerektiği gibi uzun yıllar mı gerekecek?
Bu kez de mi büyüklük ‘küçük’lerden beklenecek?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025