Ahmet ALTAN
Birçok dostumuzun da aralarında bulunduğu bir yazarlar grubunun bir görüşü, daha doğrusu olayları değerlendirme konusunda bir yaklaşımı var.
“Biz” diyorlar, “devletle mücadele eden bir örgütü eleştirmeyiz, devleti eleştiririz”.
İtiraf edeyim ki bu görüşü tam anlamıyorum.
Gazete yazarları hangi amaçla eleştirir?
Eleştiri, bir “kötüleme, karalama” yöntemi midir yazarlar için yoksa gördükleri bir hatanın düzeltilmesini istemek midir?
“Eleştirilecek ve eleştirilmeyecek kuruluşlar” diye kategorilere ayırmaya başlarsak, bu, “eleştirinin dürüstlüğünü ve objektifliğini” yaralamaz mı?
“Sadece şunları eleştiririm” dediğinizde ve bazılarını “asla”eleştirmeyeceğinizi söylediğinizde, eleştirdikleriniz sizin dürüstlüğünüze inanır mı?
Eğer eleştiriyi bir “kötüleme, karalama, zor duruma düşürme” aracı olarak görüyor ve kullanıyorsanız, bu, sizin iyi niyetinizi kuşkulu hale getirir, yok eğer eleştiriyi bir “uyarı, yardım, aklının erdiğince yol gösterme” olarak görüyorsanız, o zaman da “ben sadece devlete yardım eder, ona yol gösterir, önerilerde bulunurum” demek de fazla devletçi bir tutum olur.
Nereden bakarsanız bakın, “ben sadece devleti eleştiririm” tavrı entelektüel bir tutarlılık taşımaz.
“Ben devleti asla eleştirmem” ile “ben devletten başkasını asla eleştirmem” anlayışları arasında dürüstlük açısından hiçbir fark yoktur bence.
İki tavırda da eleştiriyi bir “kötüleme” aracı olarak kullanıyorsun demektir, iki tavırda da bazı düşüncelerini saklıyorsun demektir.
Eleştiriyi gerçek amacından koparmak da, düşüncelerinin bir kısmını söylemeyip saklamak da, en azından benim için, yakışıksız bir davranıştır.
Dürüst olan tavır, kendi görüşlerini, amaçlarını açıkça belirtip, kendi ölçülerini açıkça ortaya koyup, bu ölçülere göre eleştirilerini yazmaktır.
Ben, Kürtlerin haklarının sonuna kadar kabul edilmesini istiyorum, anadilde eğitim, iki dillilik, seçim barajının düşürülmesi, isteyen herkesin ayrılıkçılığı siyasi platformda savunma hakkı yasalarla güvence altına alınmalı diyorum.
Bu aşamada bunların “silahla” değil ancak siyasetle ele geçirileceğine inanıyorum.
Silahların susmasından, ölümlerin durmasından, siyaset yolunun sonuna kadar açık tutulmasından yanayım.
Kürtler için de, Türkler için de, Türkiye için de en doğru ölçülerin bunlar olduğunu düşünüyorum.
Bu yoldan sapılmasının büyük hatalara ve felaketlere yol açacağı görüşündeyim.
Onun için bu yoldan sapan kim olursa olsun eleştirir, ona çözümü barış içinde aramanın daha yararlı olacağını anlatmaya çalışırım.
Bu yoldan sapanın “kimliğiyle” ilgilenmem, bu yoldan “sapılmasıyla”ilgilenirim.
Böylesine karmaşık bir ortamda kimse kendi düşüncelerinin “en doğru düşünceler” olduğunu söyleyemez, söyleyebileceğimiz “ben bunun doğru olduğuna inanıyorum”dan ibarettir, dürüstlüğümüz ise “doğru” olduğuna inandığımız ölçüyü herkese uygulamakla sağlanır.
Devleti de eleştiririm, PKK’yı da eleştiririm.
“Barışın ve çözümün” yolunu hangisinin kestiğinin bir önemi yok ki, önemli olan barışın önünü açık tutabilmemiz, insanların ölümünü önleyebilmemiz, bu ülkede eşitliği, özgürlüğü sağlayabilmemiz.
Açın PKK yöneticilerinin haziran ayından bu yana yazdıklarına ve söylediklerine bakın, sadece “savaştan” söz ediyorlar, üstelik de devletle masaya oturup müzakere ettikleri sırada, çözüme yaklaşıldığında, Apo’nun ev hapsine çıkması masadayken yapıyorlar bunu.
Tamamen yanlış analizlerle, tamamen yanlış bir strateji izlediler.
Bugün, o günden daha iyi bir durumda mıyız?
Eğer hep birlikte PKK’yı uyarsak ve PKK da müzakereleri savaşa tercih etseydi bugünkünden daha kötü bir durumda mı olacaktı toplum?
Peki, PKK bugün hazirandakinden daha iyi durumda mı, efsane olmuş bir muzaffer bir örgüt olarak masadaydı, bugün muzaffer mi, efsane mi?
Çizdiği strateji başarıya mı ulaştı?
Eleştirmemenizin PKK’ya, Kürt meselesine ve Türkiye’ye nasıl bir yararı oldu?
O gün hiç koşulsuz masaya oturmuş olan devlet, bugün PKK’nın ne kadar çok hata yaptığını görmenin kibriyle yeniden masaya oturmak için koşullar öne sürüyor, demokratikleşme adına hiçbir adımı atmıyor, Kürt meselesini bahane ederek sertleşiyor.
PKK’yı eleştirmeyenler gibi “devleti de asla eleştirmeyenler” var, bunun sonucu iyi mi olacak, Türkiye bu sertlikle, bu çatışmayla daha mı hızlı yol alacak?
Bizim görevimiz doğru bildiğimizi söylemek ve bunu herkese söylemek.
Biz ne bir savaş başlatabilir, ne bir savaş bitirebiliriz, bizim bir tek gücümüz var, o da dürüst olmak.
Onu da kaybetmemek gerek bence, bir gün o dürüstlüğe herkesin ihtiyacı olacak çünkü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018