Ahmet ALTAN
Siyasetçiler dünyanın hiçbir yerinde “ilkelere yüzde yüz” sadık insanlar olarak bir tutarlılık sergilemezler, şartlara göre değişmeye yatkındırlar, bazen bir gün önce söylediklerinin ertesi gün tam tersini söyleyebilirler, zikzak çizebilirler, esnek davranırlar, belki de böyle davranmaları gerekir.
Ama bu fazlasıyla esnek tutumun, ülkeyi bir yandan bir yana fırlatacak bir kaosa ve keyfiliğe dönüşmemesi için çok sağlam ve asla değişmez “ilkesel” bir zeminin üstünde durmak zorundadırlar.
O ilkesel zeminin sağlamlığı, değişmez kurallar bütünlüğü, siyasetçilerin “küçük ilkesizliklerini”toplumun ve siyasetin taşıyabilmesini sağlar.
O temel ilkelerden biri “asker-siyaset” ilişkisidir.
Yeryüzünün gelişmiş hiçbir toplumunda “asker siyasete karışamaz” ilkesi esnemez, yöneticinin çıkarlarına göre değişmez.
Başbakan Erdoğan da bir siyasetçi, ondan her konuda tutarlılık, ilkesellik bekleyemeyiz belki ama“asker-siyaset” ilişkisinde ilkesiz davranması bu toplumu altüst eder, askeri siyaset dışına çıkarabilmek için verilen mücadeleleri alır en başa taşır.
Orduyu, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile yazar Bekir Coşkun sert biçimde eleştirdi.
Eleştirileri çok gerici, darbeci eleştirilerdi, orduyu artık darbe yapmadığı, halkın iradesiyle işbaşına gelen siyasetçilere saygı gösterdiği, disiplinli davrandığı için aşağılıyorlardı.
Bu eleştirilere cevap verecek olanlar, siyasetçiler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar, okuyuculardı.
Herkesin buna cevap vermeye hakkı vardı.
Buna cevap veremeyecek tek kuruluş orduydu.
Ordu, sivillerle polemiğe giremez, ordunun silahı var ve silah ona tehdit etme gücü veriyor.
Silahı olan, silahsız insanlar arasındaki tartışmaya katılamaz.
Karışırsa, silahsızlar arasındaki dengeyi bozar.
Ordunun sivillere karışmasına, tepki göstermesine, tehdit etmesine, “tahammül ediyoruz”türünden sözler kullanmasına, aşağılamasına göz yumduğunuz vakit, ordunun bir dahaki sefere kimi tehdit edeceğini bilemezsiniz.
Eğer Başbakan Erdoğan, ordu hiçbir açıklama yapmadan önce çıkıp konuşsaydı, darbe yapmadığı için orduyu aşağılayanları kınasaydı, eleştirseydi, görevini yerine getirmiş bir siyasetçi olurdu.
Ama ordu “muhtırayı” verdikten sonra ordunun o tavrını ve muhtırayı desteklemek, ordunun önünden değil “arkasından” gitmek, onu, “temel ilkeleri” çiğneyen ilkesiz bir politikacı yapıyor.
Bu ilkesizlik tehlikelidir işte.
Bu kadar önemli bir ilkeyi kendi siyasi çıkarı için çiğneyen bir siyasetçinin bir dahaki adımda ne yapacağını bilemezsiniz.
Başbakan’ın bu kadar ciddi bir konudaki ilkesizliğine toplum bir set çekemezse, yarın bir gün herkes bunun faturasını ağır biçimde öder.
İşinize geldiğinde “orduya” göz yumarsanız, işinize gelmeyecek olaylarla karşılaşırsınız.
İlkeler, işte öyle olaylar olmamasını güvenceye almak için vardır.
Gelişmiş ülkelerde toplum ve siyaset öyle olaylarla karşılaşmamayı garanti etmek için o ilkelere dört elle sarılır.
Başbakan, muhtıraya destek verdiği konuşmasında sanata da geniş bir yer ayırdı.
Türkiye’de mitinglerde sanat konuşulması aslında hoş bir gelişme bence.
Erdoğan, muhafazakâr kesimin “bu Kemalist aydınlar bizi hep hor gördü, şimdi onlara günlerini göstereceğiz” öfkesini alabildiğine sömürmek ve önemli olayları bu kavganın arkasına gizlemek için sanat meselesine giriyor ama gene de sanatın böylesine geniş kesimler tarafından konuşulması, sanatın toplum gündemine girmesi iyi ve olumlu bir gelişme bence.
Erdoğan’ın sanatla ilgili sözlerine gelince...
Bilmiyorum bu düzeydeki sanat yorumunu ciddiye almak gerekiyor mu, sanırım gençler epey dalga geçecektir Başbakan’ın söyledikleriyle.
Benim dostane tavsiyem, Başbakan’ın “muhafazakâr entelektüellerle” biraz ahbaplık etmesi olacak.
Muhafazakâr kesimde çok parlak sanatçılar, çok donanımlı aydınlar var, madem bu sanat konularında konuşmak istiyor, onlardan randevu alsın, onlarla görüşsün, buluşsun, sohbet etsin.
Biraz derinlikli konuşmanın, sanatın ne olup ne olmadığını gerçek sanatçılardan dinlemenin zararı olmaz, yararı olur.
“Bunlar sanatı sanat için yapıyorlar” türünden yüz yıl öncede kalmış lafları kemal-i ciddiyetle söylemenin bu çağda epeyce tuhaf kaldığını öğrenir.
Bir de, geçen yüzyıldan kalmış bir “ulusalcı” gibi “bunlar Tanzimat’tan beri böyleler” diyerek Tanzimat’ı da aynı bizim Kemalistler gibi küçümseyen bir yaklaşımı var; Tanzimat çok önemli bir adımdı, bu toplumun ilk demokratikleşme hareketiydi.
Bilmeden küçümseyeceğine, ne olduğunu öğrenip sahip çıkması daha yararlı olur bence.
Erdoğan gittikçe daha fazla ulusalcı Kemalistlerin çizgisine kayıyor, orduyla ilişkilerinde ilkesiz davranıyor.
Bundan siyasi bir çıkar umuyor herhalde ama böyle giderse değişimini sağlamakta büyük rol oynadığı bu toplumun epey gerisinde kalacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018