Akif BEKİ
Toprağın üstüne sıra sıra dizilmiş yüzlerce tabut, kiminin sırtında katır semerleri...
Ve tabutların arasında çengi gibi oynayan köçeklerle tek sıra dikilmiş havaya ateş eden postallı siviller...
Gökyüzünün altında boydan boya uzanan bu sersemletici çarpıklıklar, 10 dakikalık bir kısa filmden.
Adı “Çürüme”, Lütfi Kırdar’da başlayan Contemporary İstanbul sanat fuarında gösteriliyor.
Ahmet Güneştekin’in fuar için hazırladığı iki sarsıcı işten biri.
İnsanı allak bullak eden bu toplu mezara dikkatlice bakın.
“Cinnet” veya “Yozlaşma” da pekala uygun düşerdi. Ama “Çürüme” çok daha güçlü bir tanımlama.
Ölmüş de gömmeyi unuttukları için bozulmaya yüz tutmuş gibi çürüyen insanlık...
Çürüyen, yerin altındakiler değil üstündekiler. Tabutun içindekiler değil yanı başındakiler.
İzleyenlere, dünyanın hangi köşesinde yaşanırsa yaşansın, kurtlanmış bir vicdanın leşten farkı olmadığını söylüyor.

ÖZKÖK’ÜN İMASI ROBOSKİ Mİ?
Eski köşe komşum Ertuğrul Özkök, fuar açılmadan görüp herkesten önce yazdı.
Atlatma yazısında “Kafanızdan hangi ülke, o ülkenin hangi bölgesi geçiyorsa onu düşünün... Türkiye, Suriye, Myanmar, Afganistan... Tabutları oraya yerleştirin... Sonra bir takım adamlar ellerinde öyle bir şeyle gelip onları tabutların üzerine seriyor ki... Gerisini anlatmayacağım ama şaşırıp kalacaksınız” diyordu.
Anlatmadığı şey, katır semerleri. Belli ki Özkök’e, terörist zannıyla vurulan kaçakçılarla katırlarını çağrıştırmış. İrkiltici ve çok konuşturacak diye altını çizmesi ondan.
Sürprizi bozmamak için mi etrafından dolaştı, açık edip etkisini azaltmamak için mi üstü kapalı geçti, başka kaygılardan mı dolaylı anlatıma başvurdu bilemem.
Evet, ‘katır semeri’ sert bir gönderme...
Ama Özkök imasında haklı da olsa, sanatçının kafasından geçeni Roboski’ye indirgemek, filmin güçlü sembolizmini bu yorumla sınırlamak haksızlık.
DUVARDAKİ MAHZUN YIKINTILAR NEREDEN?
Güneştekin’in fuardaki ikinci eseri için de geçerli bu derinlik.
Aynı şiddette sarsıcı, 7 metrelik kasvetli bir duvar enstalasyonu. Adı “Yoktunuz”...
Çöken insanlık vicdanının enkazı altında terk edilenlerin sessiz çığlığı yankılanıyor bu duvarda.

Yıkıntılar arasında dolaşırken kurbanlardan geriye kalanlarla burun buruna geliyorsunuz. Her bir metruk eşya “Yoktunuz” diye haykırıyor, korkunç bir utancı yüzünüze çarpıyor.
Nerede mi yoktunuz?
Yakılıp yıkılırken vurdumduymazca seyirci kaldığınız hiçbir yerde...
Ne şu coğrafyaya, ne bu duyarlılığa hapsedilemeyecek, hapsetseniz de sığmayıp taşacak bir ses...
Özkök’ün “Burası neresi mi... Dünyanın herhangi bir yeri... Suriye’de bir kasaba, Myanmar’da bir Müslüman mahallesi” yorumu tam isabet.
Fakat “Miami’de kasırgaların yıktığı yoksul mahallelerden biri” de değil sanırım, orada dursun. Ona gelinceye kadar doğal afet olmayan ne vahşi yıkımlar, ne acımasızlık depremleri, ne kasıp kavuran merhametsizlikler, ne gaddarlık, ne hoyratlık, ne barbarlıklar var.
Alın size, Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesi. ‘Mezarlığıma gömdürmem’ diyerek defnedildiği yerden çıkartıp tabutuna geri koyduran insanlıktan çıkmışlığı alın... Onu da anlatmıyor mu bu insani çürüme filmi, bu utanç duvarı?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
27.12.2025
25.12.2025
24.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025