Ali BAYRAMOĞLU
Darbe girişimi sonrası, yarım kalmış “sivilleşme meselesi”ne doğal olarak yeniden el atıldı. Jandarma Teşkilatı ve Sahil Güvenliğin İçişleri Bakanlığı'na bağlanması yarım kalan işlerin önemli kalemleri arasındaydı.
Önemli olan daha pek çok kalem var.
Asker-sivil ayrımı üzerinden devletin işleyişini iki parçaya bölen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile sivil yargı karşısında geniş bir saha kapsayan askeri yargı meselesi bunlardan birisidir. Askeri harcamalar ve mallarının parçalanmış ve eksik denetimi bir diğeridir. Askeri işler açıdan “fiilen yetkili ancak sorumsuz” Genelkurmay Başkanlığı ile“siyasi olarak sorumlu yetkisiz” Milli Savunma Bakanlığı'nın ilişkilerinin çarpıklığı bir üçüncüsüdür. Subay eğitiminden askeri sosyalizasyon süreçlerinden Milli Güvenlik Kanunu ve İç Hizmetler Kanunu'nun sorunlu maddelerine, milli güvenlik, asker, vazife tanımlarına uzanan vesayet mantığı yüklü bir mevzuat dördüncü bir kalemdir.
Bu dönemde muhtemelen bu konulara el atılacaktır.
Nitekim Genelkurmay Başkanlığı'nın cumhurbaşkanlığına bağlanması (ki başkanlık sistemine geçilmeden gerçekleşmesi yanlış olur), kuvvet komutanlıkların statüsü, kalkışmalara önlem olarak başkent ve büyük kentlerdeki askeri birliklerin şehir dışına çıkarılması gibi hususlar tartışılıyor.
Ancak mesele vesayet düzenine ilişkin tortuları ve kalkışma riskine ilişkin açıkları taramak, bulmak ve temizlemekten ibaret değildir.
Mesele, gerek asker-sivil ilişkilerini, gerek askeri kurumu belli sistematik etrafında yeniden oluşturmaktadır.
Bu köşenin takipçileri yıllardır bu konular üzerine çalıştığımı ve bunları tekrar tekrar dile getirdiğimi bilirler.
Şimdi yeniden zamanı...
Avrupa'da askeri darbe ve dönemler yaşamış Yunanistan, Portekiz, İspanya gibi ülkelerin izlediği sivilleşme süreçleri, Doğu Avrupa devletlerinin NATO'ya katılmasıyla, ordularının yeniden yapılanması çerçevesinde üzerine ihtiyaç duyulan ve belirlenen “askeri gücünün demokratik denetimi”ne, ilişkin ilkeler, bu sistematik açısından evrensel bir modele işaret ederler.
Bu model üç temel esas üzerine oturur.
İlki, askeri kurumun siyasi otoriteye mutlak bağlılığını sağlayacak mevzuat ve eğitim sisteminin varlığıdır.
İkinci esas, bu bağlılığın mali, idari ve askeri açıdan etkin bir denetim mekanizmayla sağlanmasıdır. Etkinlik askeri kurumun sadece bütçe, silah ve silahlanma ve strateji açısından değil, her tür askeri faaliyet ve işleyiş açısından da etkin ve kurumsal sivil gözetimini gerektirir.
Üçüncü esas, askeri kurumda aşırı merkezileşmenin ya da güç yoğunlaşmasının önünü alacak bir yapılanmadır. Bu, temel olarak emir-komutanın sefer hali ve savaş dışında, Genelkurmay'da olmadığı, her kuvvetin kendi komuta merkezini oluşturduğu ve ayrı kollardan savunma bakanlığına bağlandığı, Genelkurmay Başkanlığı'nın ise siyasi iradeye bağlı olarak kuvvetler arasında koordinatörlük yaptığı bir modeldir. Diğer ifadeyle bu model, askeri gücü değişik birimler arasında dağıtır, bunları ayrı kanallardan sivil otoriteye bağlar, sivil otorite ise yetkileri tek elde toplar. Batı demokrasilerinde ordu teşkilatlarının “dağıtılmış yetki ve koordinatör genelkurmay” mantığı üzerine kurulmasının temel nedeni, askeri kurumların elinde yetki toplanmasını ve sistemlerin askerileşmesini engellemektir.
Bizim partizan ya da cemaatçi siyasi geleneğimize oranla bunlara dördüncü bir esas daha eklenebilir. Bu esas, sadakatı kişiye ya da siyasi bir anlayışa değil, demokrasi ve devlete yönelecek bir liyakat sistemini inşa edilmesi olmalıdır.
Umarız, askeri kurumun yeniden yapılanması, darbe girişiminin üreteceği tepkisel davranış ve düzenlemelerle değil, bu veya buna benzer bir sistematikle yol alır.
Not. Dün altını çizdiğim, Gülenci kadrolar riski karşısında ordunun yeni bir teşkilat modeli ve büyük bir arınmayla yapılandırılarak temizlenmesi de, eğer yapılacaksa, bu esasları dikkate alarak ve acilen yapılmalıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025