Ali Saydam
Bu arkadaşların işi gerçekten zor. Sayısını artık bir çırpıda hatırlamakta zorlanıyoruz. Arka arkaya on küsur seçimde kaybeden tarafta olmalarının nedenini kavrayamadıkları için, tekrar tekrar kaybettiklerinin de farkında olmamaları ne elem verici…
İngilizce'deki wishfull thinking karşılığı Türkçede hüsnü kuruntudur, ya da temelsiz temenni… Her seçimden sonra CHP liderlik kadrosunun çaldığı parçanın adı işte budur...
Dün bir ara gözüme takıldı. Haberlerde CHP Grup Başkanvekili Levent Gök konuşuyordu. Levent Bey, CHP'nin referandumda büyük başarı elde ettiğini vurguluyor; referandumun galibinin kendileri olduğunu söylüyordu. Bu büyük başarı karşısında şaşıran 'havuz medyası' da CHP'yi karıştırmak için durduk yerde “CHP'de bir şeyler oluyor” algısını yaratmak istiyordu…
Genel Başkan Kılıçdaroğlu da gündem değiştirmede, konuyu başkalarının üzerine yıkmada büyük bir iletişim ustası olan Sayın Aziz Yıldırım'a taş çıkartacak bir kıvraklıkla devreye girmişti:
“Partiyi karıştırmak için Saray'dan düğmeye basıldı; bazı arkadaşlar bilinçli olarak hizmet etti… Biz her şeyi biliyoruz. Bu partiyi karıştırmak amacıyla Saray'dan düğmeye basıldı, talimat verildi.”
Bunun üzerine bazılarının bilinçli, bazılarının ise bilinçsiz olarak bu projeye hizmet ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu partiye, parti içi demokrasiyi getiren benim, kimse kusura bakmasın. Bu partiyi korumak da benim görevim. Genel Başkan olmak isteyen varsa buyursun, hatta delegelerle buluşması için yardımcı olurum. Kendi cebimden para verir, salon tutarım. Ama hiç kimseye partiyi yıprattırmam” demiş…
Sanki Sayın Baykal'ı televizyona iktidara yakın medya çıkarıp konuşturmuş… Sanki CHP milletvekili Sayın Fikri Sağlar'a “Esas tek adam Kılıçdaroğlu'dur” dedirten, sanki Selin Sayek Böke'yi “Gelinen noktada mevcut yönetim anlayışının parçası olmayı uygun bulmuyorum” şeklinde bir açıklama ile istifa ettiren bunların 'havuz medyası' dediği basın kuruluşlarıydı…
Olağanüstü Kurultay'ın hemen toplanması gerektiğini savunan Muharrem İnce'nin de arkasında herhalde aynı medya vardı…
Nasıl bir akıldır bu? Kaybettiği hiçbir seçimi kaybettiğini kabul etmeyen, tersine her seçimden zaferle çıktığına inanan bir zihniyet, kendisine getirilen her eleştirinin, önerilen her yeniliğin arkasında iktidarın oyununu görmeye odaklanmış bir paranoyaya teslim olmuş, karşı çıkan herkesi 'kapının önüne' koyarak parti liderliğini koruyacağını sanan bir bakış açısı… Ancak zaman her türlü görmezliğin önündeki perdeyi kaldırıverir…
Bir de “CHP'nin içinde karışıklık var, ama AK Parti'de de iç çatışmalar var” diye züğürt tesellisi türü tatmin arayanlar var ki, en zor durumda olan CHP sempatizanı tayfası da bunlar… AK Parti'deki duruma çok zorlarsanız, bu kadar uzun süre iktidar olan her siyasi partide gözlemlenen 'Güç kirlenmesi' (power polution) ya da 'güç zehirlenmesi' olabilir. 21'inden sonra bakılacaktır o işe. AK Parti'nin Başkanı mutlaka gerekeni yapacaktır. Zaten yeni sistem, parti yapısında bundan böyle bu tür arazlara izin vermeyecektir. CHP'deki durum ise Başkanlık krizidir, parti içi iktidar krizidir. Çıkış yolu hayli zordur…
Referandum sonrası yeni sistem, siyasi partilerimizin de yapısını değiştirecektir, derken, neyi kastettiğimiz önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır…
Helal olsun Unilever Başkanı'na…
Dünyanın en güçlü markalarından biri olan Unilever'in Dünya Başkanı Paul Polman, Türkiye'nin Afrika pazarlarına erişim konusunda herkesten bir adım önde olduğunu belirterek Türkiye'nin yatırım için çok elverişli olduğunu söylemiş.
Türkiye'nin yurt dışında yürüttüğü son kampanyayı çağrıştırdı bize. İletişim boyutunda sizin ne kadar iyi olduğunuzdan çok daha fazla etkili olan başkalarının sizin ne kadar iyi olduğunuzu söylemesidir.
Polman, Türkiye'nin Afrika pazarlarına erişim konusunda herkesten bir adım önde olduğunu belirterek, “Geçmişten günümüze ülkesel ve uluslararası parametreler değerlendirildiğinde, Türkiye yatırım için çok elverişli bir yer ve burada olmamak aptallıktır bence” diye açmış konuyu... İngiltere-Hollanda sermayeli Unilever'in 350 milyon Avro değerindeki ev ve kişisel bakım ürünleri fabrikasının açılışı için Konya'ya gelen Polman, düzenlediği basın toplantısında gazetecilere son derece önemli açıklamalarda bulunmuş.
Batı sözleşmiş gibi Türkiye'ye saldırırken, Batı basını Türkiye'yi yok saydırmak için elinden geleni yaparken, Unilever'in hem yaptığı yatırım, hem de Başkanı'nın açıklamaları işin iletişim değeri boyutunda son derece anlamlıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019