Amberin ZAMAN
Biz bu satırları yazarken Brüksel havalimanı ve metrosunda en az 23 kişinin hayatına mal olan patlamalar yeni meydana gelmişti. Saldırıların failleri muhtemelen IŞİD.
Bu köşede daha önce belirttiğimiz üzere geçtiğimiz kasım ayında meydana gelen Paris saldırılarının faillerinin de Türkiye sınırından geçtiği tespit edilmişti. Halen IŞİD denetiminde bulunan Türkiye-Suriye sınırının 98 kilometrelik bölümünden sızarak Paris’e ulaşmışlardı.
Eğer Brüksel saldırılarının faillerinin de Türkiye’den geçtiği saptanırsa Ankara artık Suriyeli Kürtlerin Mare-Cerablus hattı ve Menbic olarak anılan bu bölgeyi IŞİD’den arındırmasına itiraz edemez. Son yazımda ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Tony Blinken ile Başkan Barack Obama’nın IŞİD karşıtı koalisyon nezdindeki temsilcisi Brett McGurk’ün Ankara’ya tam da bu konuları görüşmeye geleceklerini belirtmiştim. Görüşmelerin yarın başlanması bekleniyor. Türkiye’ye yumuşak mesajlar verilecek. Türkiye’yle ilişkilere atfedilen öneme vurgu yapılacak. Özellikle McGurk’ün Kobane ziyaretinin yarattığı kuşkular giderilmeye çalışılacak.
SDG harekete geçiyor
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) önümüzdeki ay ABD desteğiyle IŞİD’e karşı Menbic’te harekete geçmesi öngörülüyor. Brüksel saldırısından sonra bunun böyle olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak Türkiye’nin hassasiyetleri gözetilecek. SDG Tişrin Barajı’ndan, yani batıdan doğuya doğru ilerleyerek temizliğe başlayacak. Doğudan batıya doğru değil.
Kürtler Afrin’e kadar giderek Türkiye’nin kabus senaryosunu canlandırmayacak, yani Cizire ve Kobani kantonlarını Afrin’le birleştirmeyecek. Azaz’a ve civarındaki muhaliflere hiç dokunulmayacak. En azından şimdilik öyle. Ancak El Nusra diğer muhaliflere saldırmaya devam ederse doğan kaos ortamında SDF ne yapar bilinmez. Kaldı ki muhaliflerin dağıldığı takdirde Nusra’nın Rusya ve koalisyon tarafından vurulacağını varsayarsak meydanın SDG’ye kalacağı bariz.
Kanton sözcüğü de zaten Kuzey Suriye Federasyonu’nun ilanından sonra YPG lügatinden arındırıldı. Bu konuyu bir sonraki yazımızda ele alacağız. Ancak şurası net. Batının Türkiye’nin Mare-Cerablus konusundaki ayak sürmesine sabrı kalmadı.
Türkiye’nin Mare-Cerablus hattını kendi himayesinde toparlayacağı sözde ılımlı muhaliflerle kapatma vaatleri artık tümüyle inandırıcılığını yitirmiş bulunuyor. Batılı yetkililerin arasında yaygın kanaat Ankara’nın işleri yavaştan almasının esas nedeninin ABD’yi uçuşa yasak bölge için halen ikna etme inadında yatıyor. Ama yine aynı kaynaklara göre bu mümkün değil. Kaynaklarımızın birinin ifadesiyle: “Eğer Hillary Clinton başkan olduğunda ABD’nin farklı davranacağını düşünüyorlarsa Türkler hayal görüyor.”
En büyük tehlike
Üstelik Sultanahmet ve İstiklal Caddesi’nde yaşanan vahşetin ardından Türkiye’nin de artık IŞİD’in hedef tahtasında olduğu ortada.
An itibarıyla Türkiye iki ayrı cephede savaşıyor. Öncellikle Kürtlerle ve giderek IŞİD’le. Önümüzdeki en büyük tehlike, hele Kürtler Mare-Cerablus’ta IŞİD’e karşı harekete geçtiğinde, Kürtler ile İŞİD arasındaki savaşın Türkiye sınırları içerisine çekilmesi.
Ankara’nın da PKK’nın da derhal aklına başlarına alıp yeniden ateşkes sürecine ivedilikle dönmeleri gerekiyor. Çünkü topluca bir felakete doğru sürükleniyoruz.
Bulunduğumuz Erbil’de ABD’nin PYD dahil çeşitli Kürt aktörleri üzerinden PKK’ya derhal tek taraflı ateşkes ilan etmesi için bastırdığı haberleri konuşuluyor. ABD heyetinin Türkiye’yi de PKK’nin olası bir ateşkes karşılığında operasyonlara ara vermesi için bastırması sürpriz olmaz. Ankara veya Kandil dinler mi o ayrı mesele.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018