Atilla YAYLA
Demokratik sistemin temel özeliklerinden biri, kamusal işlerin şeffaf olmasıdır. Bununla kastedilen, kamu otoritesi kullananların icraatlarının kapalı kapılar ardında kalmaması, hem işleyiş süreçleri hem etkileri ve sonuçları bakımından vatandaşlar tarafından bilinir kılınmasıdır. Böyle olmasının gerekmesinin ilk sebebi, kamu otoritesi sahiplerinin bu otoritenin sahibi değil emanetçisi olmasıdır. Her türlü siyasî ve idarî yetkinin ve otoritenin asıl sahibi toplumdur. Toplum, kendine ait yetkileri, usulüne uygun olarak kamu otoritesini kullanma hakkını kazanmış kişilere-ekiplere emanet eder. Sadece bu değil, kamu otoritelerinin kendilerine verilmiş görevleri ifa etmeleri ve yetkileri çerçevesinde geliştirdikleri projeleri hayata aktarmaları için lüzumlu beşerî, maddî ve malî kaynakları da toplum sağlar. Kısaca, kamu otoritelerinin kullandıkları her türlü yetki ve kaynağın sahibi toplumdur. İkinci sebep şeffaflığın yozlaşmanın, yolsuzluğun önüne geçmede etkili olacak faktörlerden birini teşkil etmesidir. Başka bir deyişle, yozlaşma ile şeffaflık arasında bir bağ vardır. Şeffaflık arttıkça yozlaşma azalmakta, şeffaflık azaldıkça yozlaşma artmaktadır.
Ülkelerin yozlaşma (dolayısıyla şeffaflık) derecesini ölçen bir uluslararası endeks var. Transparency International tarafından hazırlanan Yozlaşma Endeksi ülkeleri yozlaşma derecelerine göre sıralar. Endeksteki puanlamada 100 tam temizliği 0 tam kirliliği gösteriyor. Türkiye 2013’te bu endekste 173 ülke arasında 50 puanla 53. sırada yer almakta. Buna göre, orta derecede temiz bir ülke. Yani ülkemiz ne anti demokratik ülkeler kadar kapalı, şeffaflıktan uzak ve yozlaşmış, ne de istikrarlı demokrasiler kadar şeffaf ve temiz. Şüphe yok ki, endeksteki yeri ülkemizi daha şeffaf hâle getirmek ve yozlaşmayı azaltmak için çabalamamız gerektiğini gösteriyor.
Kamu otoritelerinin yapıp etmelerinin şeffaflığının sağlanmasında basının önemli bir rol üstlenmesi beklenir. Basın özgürlüğü bu açıdan da önem taşır. Medya organları küçüklü büyüklü, mahallî ve merkezî kamu otoritelerinin faaliyetlerini, icraatlarını topluma duyurur. Vatandaşlar böylece yaşadıkları yerde ve ülkede ne olup bittiğinden, işlerin nasıl yapıldığından haberdar olur. Edindiği bilgilere dayanarak kamu otoriteleri hakkında kanaatler geliştirir. Bundan dolayı, devlet organlarının basın özgürlüğünü çiğnemesi, vereceği diğer zararlara ilâveten, vatandaşların kamusal işlerden ve onların yapılma biçimlerinden haberdar olma imkânını ortadan kaldırır, en azından çok azaltır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarını araştırmak için kurulan komisyonun çalışmalarıyla, daha doğrusu eski bakanların ifadeleriyle ilgili olarak, komisyon başkanının müracaatı üzerine mahkeme tarafından alınan yayın yasağı kararı yanlış oldu. Bu karar demokrasinin, basın özgürlüğünün ruhuna aykırı ve şeffaflığa zarar verici. Vatandaşların komisyon oturumlarında yapılan açıklamalardan ve cereyan eden tartışmalardan haberdar olmaya hakkı olmadığı herhalde söylenemez. Kaldı ki, böyle bir yayın yasağının bu çağda işe yaraması, işlemesi ve amaca ulaşması da imkânsız. Nitekim, yasak etkili olmadı, aksine, merakları tahrik etti ve muhtemelen vakanın yasaksız bir ortamda görmüş olacağından daha çok ilgi görmesine sebep oldu. Ayrıca, ister istemez, hükümet olan bitenin üstünü örtmeye çalışıyor kanaatinin çeşitli çevrelerde doğmasına ve yayılmasına yol açtı.
Medya bir araçtır. Medyaya yasak vatandaş kitlelerine yasak anlamına gelir. Bu demokrasilerde normal karşılanamaz. Elbette medya organlarının sık sık sergiledikleri menfi özelliklerden haberdarız. Medya manipüle etmeye ve manipüle edilmeye çok açıktır. Bu yüzden, basın özgürlüğüne ilâveten mutlaka basında çoğulluk da olmalıdır. Aksi takdirde bir bütün olarak hükümetlerin veya başka güç odaklarının güdümüne giren medya demokrasiye de şeffaflığa da hatta ifade özgürlüğüne de faydadan çok zarar verir. Yukarda vurguladığım gibi, teknoloji ve toplumların karmaşıklaşması yüzünden yasaklar halkı habersiz bırakma arayışında istenen faydayı sağlamaz. Medyanın manipülasyon, yargısız infaz ve bilgi çarpıtma gayretlerine karşı en güçlü ve etkili mücadele ise, yasaklarla ve engellemelerle değil, doğru bilgilerle gerçekleştirilebilir. Doğru bilgi ısrarla ve gayretle topluma iletilirse, tek tek medya organları ne derse desin, ne yaparsa yapsın, vatandaşlar gerçekleri anlamaya ve ona göre tavır takınmaya muvaffak ve muktedir olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019