Burhanettin DURAN
IKBY'nin "bağımsızlık" referandumu komşu ülkelerde "toprak bütünlüğü" hassasiyetini zirve yaptırdı. Irak, İran ve Türkiye, bölgesel yönetimin referandum öncesi statükoya dönmesini sağlamanın yollarını arıyor.
Ekonomik tecritten askeri operasyona kadar bütün seçenekler Irak'ın parçalanmasını durdurmayı hedefliyor. Ana strateji Bağdat'ı muhatap haline getirmek ve bir şekilde Kerkük'ü IKBY'nin kontrolünden alabilmek şeklinde.
Bölgesel güçlerin arasındaki koordinasyonun mahiyeti ve ABD ile Rusya'nın politikalarını netleştirmesine bağlı olarak Irak'ın geleceği önümüzdeki aylarda belirlenecek.
Barzani ise, bir yandan Türkiye ve İran'ın tavrını yumuşatmaya çabalarken, diğer yandan Irak ile müzakere masasına oturmayı istiyor.
Elbette ABD'nin sertleşen iklimi "masada müzakere" düzlemine çekmesini de şiddetle arzulayarak...
Her geçen gün yeni somut adımların atıldığı bir ortamda Barzani'nin referandumu gerçekleştirmesinin orta ve uzun vadede çok önemli bir sonucu oldu. O da Ortadoğu'da yeni bir milliyetçilikler kapışması dönemine girilmesidir.
Bünyesinde Kürt nüfusu barındıran ulusdevletler bir yönüyle Kürt milliyetçilerini bir arada yaşamaya ikna konusunda en zorlu evreye geçtiler. Zira referandumla bir arada yaşamın bir yolu olarak "özerklik" çalışamaz ilan edilmiş oldu. Dahası, Kürt milliyetçilerinin bulundukları ülkelerdeki "statü" taleplerinin ister istemez "bölünme" ile sonuçlanacağı yönündeki algı güçlendi.
"Büyük Kürdistan" tahayyülünün dört ülkede hangi bölgeleri içerdiği yönündeki haritalar sembolik düşmanlıklar olmaktan öteye geçti. Halkların zihninde orta vadede kendi çocuklarının tanıklık edeceği felaketler olarak kodlanır hale geldi. Ve ABD ve İsrail gibi güçlerin de bölgedeki ulus-devletleri parçalamaya yöneldiği kanaati pekişti.
Doğrusu, Irak ve Suriye'nin başarısız devlete dönüşmesi "beka" korkularının gerçekliğine işaret eden bir konjonktür yaratıyor.
Bu yönüyle artık bölgesel güçlerin önündeki en büyük meydan okuma Kürt milliyetçiliği ile yüzleşmektir. Hem 4 parçayı birleştirme hülyasındaki PanKürdist aktörlerin yapıp ettikleri anlamında. Hem de "bölünme" arayışında görülen Kürt milliyetçilerine tepkileri kontrol edebilme anlamında.
Etnik temelli anti-Kürt hissiyatın kontrolden çıkması daha fazla çatışma ve yabancılaşma üretecektir. Vatandaşlık ve milli kimlikler "Kürtlerin haklarının gerçekte ne olduğu" bağlamında yeniden tanımlanmak zorunda hissedilecek. Ve bu tartışma Irak ve Suriye'deki Kürt milliyetçilerinin elde ettikleri ya da edecekleri "statüler" gerçekliği ile yüzleşme üzerinden yapılacak.
Bu olası "statülerin" Türkiye ve İran'a tehdit teşkil etmediği argümanı Barzani'nin referandum kararından sonra ikna ediciliğini tümüyle kaybetti. Hatanın Bağdat'ta mı Erbil'de mi olduğu artık ikincil bir konu. Hele hele, Suriye'nin kuzeyinde PKK-PYD kontrolünde oluşacak bir özerk yapının Türkiye'nin bütünlüğüne zarar vermeyeceği argümanı kamuoyunda daha rahat mahkûm edilecektir.
Hatırlayalım, Arap isyanlarının ilk aylarında Arap milliyetçiliği yükselmişti. Suriye'den Yemen'e iç savaşların ortaya çıkışı ile yerini Sünni-Şii sekteryan kutuplaşmaya bırakmıştı. Deaş ile mücadele ise Kürt milliyetçilerine fırsat alanları açtı.
Irak'ta Barzani'nin referandumu ve Suriye'de ABD destekli olarak PKK-PYD'nin özerklik arayışı da sadece Kürt milliyetçiliğini güçlendirmekle kalmıyor. Kürtleri, Arap, Türk ve Fars milliyetçiliklerinin tepkisel "ötekisi" haline getiriyor.
Artık Kürtler de, Kürt milliyetçilerinin "aşırı talepleri" ile yüzleşmek zorunda. Ve maslahatın "bölünmeden" geçmediğini dillendirme yönünde Kürt siyasetçilere daha fazla görev düşecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020