Burhanettin DURAN
Milletimizin şanlı destanı 15 Temmuz'un ikinci yıldönümünü kutluyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sisteme göre kurduğu kabinenin göreve başlaması da bu kutlama dönemine denk geldi.
Bakanlar dün, Hacı Bayram'da kılınan cuma namazından sonra 1.
Meclis'teki toplantıyla yeni bir başlangıç yaptı.
Zamanlama ve semboller Erdoğan'ın başkanlık sistemi ile birlikte "Büyük Türkiye'yi kurma" hayaline işaret ediyor: Kurtuluş Savaşı, cuma saati, Gazi Meclis ve 15 Temmuz vurgusu.
Hepsinin ortak noktası "millet iradesi" ve milletin "kutsal" değerleri...
İşte Erdoğan, ülkemizin "tarihi dönüşümünü" bu değerlere dayanarak yürütme niyetinde:
"1. Meclis gazi bir meclisti, şu anki Meclisimiz de gazilikle şereflenmiştir. Yeni yönetim sistemimizin merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de gazi bir mekândır...
Ezanları susturmamak, bayrağı indirmemek için alın terimizle gerektiğinde canımızla mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye'mizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız.
Geleceğimize güvenle bakabileceğimiz bir Türkiye inşa edene kadar dur durak bilmedençalışacağız."
Muhafazakâr-İslami köklerden gelen Erdoğan'ın değer dünyasında Kurtuluş Savaşı'nın, 1. Meclis'in ve gazi kavramının hep ayrı bir yeri olageldi.
Aslında gaza kavramı, diğer bütün kopma göstergelerine rağmen, Osmanlı devleti ile Cumhuriyet'i birbirine bağlayan bir unsurdu.
Erdoğan, AK Parti'nin on altı yıllık Türkiye'yi dönüştürme çabasını da bu semboller üzerine oturttu. Şimdi yeni sisteme geçişin hızıyla Türkiye'yi "inşa ve ihya" hamlesinde de Cumhuriyet'in kuruluş dönemine referans vermesi hiç şaşırtıcı olmadı.
Ancak bu defa kendi siyasi mücadelesine milletimizin verdiği desteği gösteren bir değerden daha güç alıyor: 15 Temmuz ruhu.
Nedir bu ruh? İç ve dış vesayet odaklarının saldırılarına karşı koyan milletimizin iradesidir.
Siyasetin üstünlüğüne, seçtiği siyasetçiye, vatanına, demokrasiye ve geleceğine sahip çıkmaktır.
"Menderes'i kaptırdık, Erdoğan'ı vermeyiz" diyenlerin cesaretidir.
Bu ülkenin Suriye gibi olmasını istemeyen kahramanların canlarını feda etmesidir.
Toplumun her kesiminden vatanseverlerin FETÖ darbecilerine geçit vermediği destanın adıdır.
İşte Erdoğan, davasının, mücadelesinin ve öfkesinin "milletin davası, mücadelesi ve öfkesi" olduğunu söylerken de bu ruha işaret ediyor.
"98 yıl önce olduğu gibi milli iradenin üzerinde güç tanımıyoruz" derken de bu kutlu hissiyata başvuruyor. Ve 15 Temmuz ruhuna dayanarak yeni Türkiye'yi inşa etmek istiyor.
Erdoğan'ın 1920 ile 2016'yı bir araya getiren bu sentezi aynı zamanda "yerli-milli duruşun" tarifi. Yeni Türkiye'nin "kimlik, değer ve dünya görüşünün" beslenme havzasını göstermekte.
Böylece 15 Temmuz ruhu köklere, kuruluşa dönerek yenilenmeyi sağlamakta. Kapsamlı ve kuşatıcı bir atılım hamlesinin "kurucu" unsuru olmakta.
15 Temmuz ruhu son beş yılda yaşanan türbülanstan çıkışın enerji kaynağı olduğu gibi daha müreffeh ve özgür bir geleceğe ulaşmanın da ümidi konumunda.
Elbette soyut bir sembolden bahsetmiyorum. Şehitlerimizin, gazilerimizin ve o geceye dair anılarımızın hafızalarımızda taptaze olduğu bir duygu ve değer dünyasından söz ediyorum.
Daha demokratik ve daha güçlü Türkiye için 15 Temmuz ruhunun "kuruculuğundan" kopmamak elzemdir vesselam.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020