Cemil KOÇAK
Daha 1930 yılında Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) kurulduğunda, Atay, bunun bütün Cumhuriyetçilere; “memlekette nizamı bozmak isteyen içi dışı karışık insanlar” bulunduğunu gösterdiğini yazmıştı. Bu türden gelişmelere karşı “uyanık” bulunmak gerekiyordu. Ona göre, Türkiye bu sırada bir muhalefet partisine hazır değildi. Ortam buna uygun değildi. Muhalefete lüzum da yoktu. Kendince haklıydı; çünkü sadece iki yıl önce, “büyük hareketlerin en kuvvetli mesnedinin yalnız yeni bir muhit değil, bu yeni muhit içinde yeni bir güzideler sınıfı yaratmak” olduğunu yazmıştı. Bu da yetmezdi; “otorite” onun anlam dünyasında çok önemli bir yere sahipti. Şimdi onun “otorite” anlayışına bir bakalım…

‘Otorite ve disiplin’
Atay’a göre, otorite “devletin hürriyeti”ydi; “otorite ve disiplin, her türlü idarede koruyucu ve kurtarıcı vasıtalardı.” Üstelik “hürriyet, Cumhuriyetçinindi.” “Cumhuriyetçilerin iktidarlarını ve otoritelerini zaafa uğratan her şeyle etkili bir şekilde mücadele etmeleri” gerekiyordu. Çok uzun yıllar sonra da şöyle yazacaktır: “Ben Atatürk’ün tek-parti rejimini, Atatürk devrimciliğini, Türk milletini Batı medeniyet toplumlarının bütün hak ve hürriyetlerine kavuşturacağı için, bu devrimleri çok partili demokratik rejimle yürütmek imkânsız olduğu için savundum.”
Kadrosuz devrim olmaz
Atay’a göre, Kemalist devrimin en büyük talihsizliği, elinin altında yetişmiş bir kadro bulamamasıydı. “Demokrasi ve liberalizm, realite tarafından bin kere mağlup edilmişti.” “İleriye gitmek için dolaşık iniş çıkışlar yerine, kestirme yollar, kestirme köprüler aranmalı”ydı. Bu arayışın sonunda; o Kemalizmi şöyle tanımlıyordu: “Henüz sınıf kavgası doğmamış bir toplumda demokrasi salgınlarının men edilmesi yönünde bir hareketti.” Gençler elbette en büyük ümitti; bu bakımdan da Kemalizm gençlere, “tam, sert, müsamahasız, açık bir mefkûreler disiplini, bir ruhlar organizasyonu ve bir dava ahlâkı” verilmeliydi. Bunun için de “basının tutacağı meslek istikâmeti, rejim ve inkılâp sanatını tamamen tatbik etmek ve bilhassa Amerika ve Avrupa sürüm gazeteciliğini tamamen terk” etmekti.
1950 seçimi öncesinde Atay, devrimin sonuçları konusunda kötümserdi: “Beni dört yılını tamamladığımız hürriyet üzerine titreten tek şey, kapayamadığımız bir gediğin gitgide genişlemesine alışıldığını görmektir. Köylerde Latin alfabesine karşı bile şimdilik gizli Arap yazısı sınıfları açılarak savaşa geçilmiştir. Hatta inkılâbın havasının büyük şehirler dışında git gide nasıl söndüğünü görenler, bir medeniyet denemesinin iflâs ettiğinden bahsetmeye başlamışlardır.”
‘Diktatorya’nın başarısı
Atay, diktatoryanın başarılı olması için şu ilkeyi öne sürüyordu: “Diktatorya, büyük yığınları her gün şuurlaştıra şuurlaştıra kendi idealine yaklaştırabildiği kadar faydalıdır.” Aradan geçen uzun yıllardan sonra bütün açıklığıyla şöyle yazacaktır: “Ben ve benim gibi Atatürkçüler, tek dereceli seçim yoluyla hemen çok partili demokratik rejime geçmenin aleyhindeydik. İnönü beni hiçbir vakit kazanamamıştır. (…) Tek disiplin, devrimcilik disiplini olmalıydı.”
‘Demokratik tesamuh’
1950 seçimi öncesinde Atay, geleceğe ilişkin hayli kötümserdi; geçmişi biraz da eleştirel değerlendiriyor ve şöyle diyordu: “Gazi’ye yanaşan açık hava evetçileri, hani şu zilli ellerinin düğmesi karınları üstünde olanlar yok mu, bir gün bir fırsat çıkarsa inkılâba işte onların hıyanet edeceklerini Büyük Petro kadar uzaktan değilse de şöyle böyle bir nesil kadar uzaktan sezmiştim. Başlarına geçirilen şapkayı bir türlü kafalarına uyduramayanların ya ön tarafa bir ay yıldız işleterek, yahut hiç olmazsa adını siperi serpuşa çevirerek avunmak istedikleri gibi fırsat elverince, irticaya ‘demokratik tesamuh’ [hoşgörü] lâkabı takarak bizi avutmaya kalkacaklarını bilirdim.”
‘Solcu’ CHP
Atay, SCF kurulduğunda, bu partinin ‘solcu’ olduğu yolundaki görüşlere şiddetle karşı çıkarak, asıl solcu partinin CHP olduğunu da şöyle yazmıştı: “Bu memlekette padişahlığı, halifeliği, şarklılığı kaldıran, dini dünya işlerinden ayıran, Latin harflerini alan, şapka giydiren bir fırkanın daha solu yoktur.” Hatta o kadar ki, “İsmet Paşa’nın soluna ancak hürmet icabı geçilebilir”di.
Atay, SCF’nin kuruluşunu doğru bulmuyordu. Muhalefet partisinin kurulmasına ilke olarak karşıydı ve bu görüşünü şöyle dile getirecektir: “Yeni bir fırka için ortamın uygun olmadığı, demokrasiye geçiş için çok erken olduğu ve yeni fırkanın etrafını inkılâp düşmanlarının saracağı…” Hatta o kadar ki, bu görüşlerini Atatürk’e de anlatmıştı.
SCF’nin feshinden sonra Atay kendince ‘ideal muhalefet’in tanımını da yapacaktır: İyi bir muhalefet öncelikle Cumhuriyetçi olmalıydı. Sonra, CHP’nin deneyiminden ders alarak gelişmesi gerekirdi. “Kendisini şuursuz galeyanların içine atması” iyi bir muhalefet partisinden beklenmezdi elbette. Muhalefet partisinin iyi olup olmadığının kıstası, onun inkılâba olan bağlılığıyla ölçülürdü. Böyle bir parti “tehlikeli kıyılarda gezinmemeli”ydi.
Eğer muhakkak bir muhalefet partisi kurulması gerekiyorsa, Atay için böyle bir partinin çerçevesi de şöyle olmalıydı: “Olsa olsa inkılâp fırkasının bir takım tedbirlerinde yavaşlık ve uysallık gören genç idealistler tarafından kurulmuş daha sol, hazmedilmesi daha güç ve büyük ekseriyeti, eski fırkaya daha fazla yaklaştırmak” olan bir partiye gerek olabilirdi. Yani muhalefetin yegane görevi, iktidara hizmet etmekten ibaretti!
İktidarın da tek bir hedefi olmalıydı: “İnkılâp nesli yetişinceye kadar halkın menfaatleri kırılmış, hissine dokunulmuş, sinirleri bozulmuş olanlar tarafından oyuna getirilmesini” engellemek… Belediye seçimlerindeki tartışmalar konusunda da tutumu netti: Millî iradenin tecellisine engel olunduğu yolundaki eleştiriler karşısında; “ekseriyetin fırkası olan” CHP’nin seçimleri kazanmasının başlı başına millî iradenin tecellisi olduğunu yazacaktır.

DP DE ŞERİATÇIDIR…
Atay, 1945 sonrasında kurulan yeni rejime de karşıydı. Yazılarında hep bunun işaretlerini vermeye çalışmıştı. Şimdi de bu yazılarına bir göz atalım isterseniz. Ona göre, DP, “demokrasiyi yeni bir şeriat olarak” kullanıyordu. DP, demokrasiyi kullanarak, saf ve gafil halkı sömürmeye çalışıyordu. Demokrasi, aslında muhalefetin gerçek yüzünü saklamasını sağlayan sadece sihirli bir kelimeydi. Demokrasi uğruna bazı gerçekler göz ardı ediliyordu.
Atay, bütün bu dönem boyunca muhalefeti; yani CHP’yi ve iktidarı eleştirilenleri hep “düşman” sözcüğüyle tanımlayacaktır. Bir anlamda SCF, aradan geçen on beş yıldan sonra yeniden tezahür etmişti. Arada hiçbir fark bulunmuyordu. Tan ve Vatan gazeteleri, “düşman”dı; çünkü bu iki gazete ‘Osmanlı liberali’ydi; dahası “rejim ve devrim düşmanı”ydı Tan gazetesinin yazarları Sertel’ler ise, ancak “kızıl anarşinin sömürebileceği tezatlar” yaratmaya çalışıyorlardı. Neyse ki, “tahrikler”inin sonucunu görmüşlerdi!
Muhalefet dediğin, yapıcı olmalıydı, kesinlikle yıkıcı değil. Şimdiye kadar ülkede muhalefetin varlığını sürdürememesinin nedeni de, bu gerçeği anlayamamış olmasıydı. Muhalefet önce bir fikir hareketi olmalıydı. Eğer bunu yapmaz ve “olgun ve faydalı bir muhalefet” olmaktan uzak kalırsa, bu takdirde “soysuzlaşmış” olurdu. “Erken iktidar düşkünlüğü” buna bir örnekti. “İktidar hırsı” muhalefetin uzağında bulunmalıydı. DP ise bu muhalefet çizgisini çoktan aşmıştı: “Yıkıcılar ve intikamcılar” hareketiydi sadece.
MERAKLISI İÇİN NOT
Falih Rıfkı Atay’ın kitaplarından ve gazete yazılarından hareketle yapılmış güzel bir çalışma için Funda Selçuk Şirin’in Tarihçi kitabevinden bu yıl yayınlanan İmparatorluktan Cumhuriyete Bir Aydın: Falih Rıfkı Atay kitabına bir göz atmanızı öneririm. İkinci Meşrutiyet’ten ölümüne kadar geniş bir zaman aralığında yazılar yazan, üstelik bir anlamda tek-parti rejiminin resmî sözcüsü olan Atay’ın en önemli temalar hakkındaki görüşlerini derli toplu olarak sunan bu çalışma, bize aynı zamanda bu tür araştırmaların ne denli eksik kaldığını da hatırlatmaktadır.
Elbette Atay gibi daha pek çok önemli fikir adamının yazılarının bir derlemesine çok ihtiyaç vardır. Bu bakımdan bu tür çalışmaların çoğalmasını diliyoruz. Ben de bu yazımı hazırlarken bu çalışmadan yararlandım. Elbette daha fazla bilgi almak isteyen okuyuculara benim İkinci Parti ile İktidar ve Demokratlar ve Rejim Krizi eserlerimi salık verebilirim. Orada da pek çok başka örnekler bulabileceklerdir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016