Elif ÇAKIR
AK Parti’nin nereden nereye evrildiğinin mukayesesini yapabileceğimiz örneklerle artık daha sık karşılaşıyoruz. İyi de oluyor. En son örnek şarkıcı Linet üzerinden ortaya çıktı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Bostancı’nın sosyal medya hesabından şarkıcı Linet’in konserinin iptal edilmesine tepki gösterdi, sağduyu tavsiyesinde bulundu, dedi ki:
“Ses sanatçısı Linet’i beğenir ya da beğenmezsiniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet’in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve ancak kabilecilik olan konser engellenmesi asla kabul edilemez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlarından Oktay Saral sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanına Prof. Bostancı’yı ihbar ederek “istifasının alınmasını” ve hakkında “tahkikat” yapılmasını istedi.
Prof. Bostancı’nın sözlerinin masum olmadığına hükmeden Başdanışman Saral diyor ki:
“Hayırdır Naci Bostancı! Gazze’de ve dünyanın birçok ülkesinde yapılan vahşete gıkın çıkmayacak, sessiz kalacaksın; ancak Siyonist bir şarkıcı sözüm ona mağdur olmuş gibi ciyaklayacaksın! Sana ne Linet’ten! Bu sözler asla masum olamaz. İstifası alınmalı ve tahkikat yapılmalıdır.”
***
Kim Oktay Saral?
Beştepe’de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Yani etkili bir makamda görevli. İsrail’in Gazze’de işlediği vahşeti engellemeye yönelik adımların atılmasına öncülük yapabilecek, etkili adımlar atılmasını sağlayabilecek bir pozisyonda.
Sert bir açıklama yaptığında sadece ülkemiz medyasında değil uluslararası medyada yankı bulabilir. Dünyadaki mazlumlar için adımlar atılmasını sağlayabilecek raporlar hazırlayabilir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a fikirler verebilir, sunumlar yapabilir. Bu konuda çalışmalar yapabilir…
Bu durumda Gazze ve dünyanın birçok mazlum ülkesinde yaşanan vahşetler konusunda kendisinin neler yaptığını sormak hakkımız.
Gazze’de vahşet sürerken iktidarın İsrail ile olan ticari ilişkileri konusunda başdanışman olarak Cumhurbaşkanı’na hangi tavsiyelerde bulunduğunu, hangi araştırma raporlarını yazdığını sormak da hakkımız. Açıklasa ve bizler de teşekkür etsek değil mi?
Ya da Gazze ve dünyanın birçok ülkesinde yapılan vahşete kendisinin gıkının çıktığı açıklamalardan birer örnek gösterse…
Elbette bunları yapmak için kendisinin o başdanışmanlığa, birikimiyle, hakkıyla gelmiş olması lazım. Çünkü bir danışmanda olması gereken en önemli vasıf bilgi, birikim, tecrübe, feraset sahibi olması ve elbette ki görüşlerini etkili bir şekilde kullanabilmesi için kraldan bağımsız düşünebilme özgürlüğüne, özgüvenine ve ikna kabiliyetine sahip olması gerekir.
Danışman demek kralın/padişahın/devlet başkanının düşüncelerini onaylayan veya tekrarlayan değildir.
Bilakis gerektiğinde fikir ve görüşleriyle danışmanlık yaptığı kişiyle çatışan kişidir. Bunun için de hakim olduğu alanlarla ilgili kendini yenilemesi, on adım ileride olması gerekir.
Yerlilik ve millilik kavramını önemsendiği için Oktay Saral’a Osmanlı’da Şeyh Edebali, Akşemsettin Hazretleri gibi danışmanların da olduğunu hatta padişahlar ile bu danışmanları arasında hem güven hem de hürmet, saygı ilişkisi olduğunu söyleyelim.
Ama aynı Osmanlı’da bir de hiçbir vasfa, yeteneğe bilgiye sahip olmadan danışman olan ve tarihe dalkavuk olarak geçen, tek yeteneklerinin padişahı eğlendirmek, gerçekleri perdeleyip alkış tutmak olduğunu da söyleyelim. Hükümdarlar zaman zaman kendilerini eğlendirecek, ihtiyaç olduğunda iki lakırdı edecek kafa dengi kişilere de ihtiyaç duymuşlardı. Bu danışmanlarla ilgili onların trajikomik durumunu anlatan “patlıcan hikayesi” ise meşhurdur…
Sanırım film de burada kopuyor zaten… Çünkü Oktay Saral zaten o makama bilgisiyle, birikimiyle gelmediğini gayet dürüst bir şekilde kendisi söylüyor:
“Ben hamdolsun hep şunu diyorum: Ben hak ederek Cumhurbaşkanı başdanışmanı olmadım. Allah’ın lütfu, Tayyip Erdoğan’ın takdiriyle geldim. Benim yerimde olabilecek çok daha kıymetli çok daha değerli insanlar var.” ( TV100- 3 Mart 2025)
***
Peki Naci Bostancı kim?
Prof. Naci Bostancı bir bilim insanı, siyaset bilim hocası. Mümtaz Turhan - Erol Güngör çizgisinde demokrat bir milliyetçidir. Cumhuriyet tarihi üzerine kitapları var. Kimseden milliyetçilik vaazı almaya ihtiyacı yok. Onun “Bir Kolektif Bilinç Olarak Milliyetçilik” adlı kitabını okuyanlar, Kürt meselesi değil, birçok konuyu ve bu arada birleştirici bir milliyetçiliğin nasıl olabileceğini öğrenmiş olurlar. “Türkiye etnik sorunu olan ama sosyolojik entegrasyon düzeyi yüksek bir toplumdur” diye yazar, kitaplarında.
Bostancı bu kitabında şunu da yazıyor:
“Yasaklama çoğu zaman bunu uygulayan otoritenin arzusu hilafına bir durum yarat potansiyeli taşımaktadır." (Sf. 96)
Binlerce öğrenci yetiştirdi, binlerce kişinin hocam dediği, saygı duyduğu bir bilim insanı.
AK Parti sayesinde bir şey olmadı, AK Parti sayesinde itibar kazanmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde “bir şey” olmadı. Prof. Bostancı bilakis bilgisiyle, birikimiyle, tecrübesiyle AK Parti’ye artı değer olmuş, kendi itibarından AK Partiye itibar katmış isimlerden.
Bilgileriyle birikimleriyle yetenekleriyle AK Parti’ye güç ve itibar katan her biri ayrı bir değer olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ömer Dinçer, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik, Nihat Ergün gibi isimlerden biri de Bostancı.
Bir bu isimlerin yer aldığı AK Parti dönemine bakın…
Bir de “Erdoğan olmasa bizler hepimiz bir hiçiz” diyen kişilerden oluşan AK Parti dönemine bakın…
Her şey yeterince açık…
Fazla söze hacet yok her şey ortada…
***
Oktay Saral’ı anlarım anlamasına da ben köşesinde “Eski Akepeli, eski vekil, eski meclis bilmem nesi, yeni rektör, Şalom yazarı” diyerek güya aklınca Prof. Naci Bostancı hocayı aşağılamaya kalkışan İsmail Kılıçarslan’ı anlayamadım. Şu sözleri “Tayyip Bey zamanında iktidarın bütün nimetlerinden yararlanıp, Tayyip Bey sonrası dönemde de ‘pembeliğine bir şey olmasın’ diye vaziyet alıyor” diye herhangi bir iktidar gazetecisinin yazmasını anlarım ama Kılıçarslan’ın yazmasını anlayamam, yakıştıramam.
Prof. Naci Bostancı hocanın AK Parti döneminin nimetlerinden nimetlenme meselesinde son sırada bile sayılmayacak bir isim olduğunu sanırım en iyi bilen isimlerden biridir Kılıçarslan.
AK Parti sayesinde itibar kazanmış, milletvekili olmuş, gazeteci olmuş, rektör olmuş, akademisyen olmuş biri olsaydı Naci Bostancı… Sosyal medya hesabından öyle bir açıklamayı zaten yapamazdı…
AK Parti milletvekili olmadan önce yazdığı kitaplarındaki çizgisini, milliyetçilik, vatandaşlık ve insan hakları konusundaki görüşlerini savunarak milletvekilliği yaptı… Kendisi aday olmayı istemeyerek siyasetten ayrılıp üniversiteye döndü.
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan da Yahudi vatandaşlarımızın dini bayramını kutlamıyor mu?..
Bostancı’nın ortaya koyduğu da aynı “vatandaşlık” anlayışı değil mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025