Ergun BABAHAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın Suriye sınırında gözlem noktaları kurma kararını hayata geçirmesinin ardından önemli bir hamle yaptı ve Türkiye’nin birkaç güne kadar Fırat’ın doğusuna askeri hareket düzenleyeceğini açıkladı.
Bu açıklama, Türkiye’de polis ve yargının Kürt Siyasi Hareketi ve barış destekçilerine karşı sert müdahale ve kararlarının ardından geldi.
Bu açıklamanın bir perde arkası var elbette. Kısaca özetleyelim:
ABD Başkanı Donald Trump'ın DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, salı günü Washington’da konuştu. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, McGurk ABD'nin, Suriye'de DEAŞ'tan elde edilen kazanımların devamlılığını sağlamak için "iç güvenlik güçleri" kurulana kadar Suriye'de kalmaya devam edeceğini belirtti.
Suriye'de DEAŞ'a karşı askeri operasyonların hala sürdüğünü ve DEAŞ'ın varlığının yüzde 1’e indiğini belirten McGurk, Suriye'de DEAŞ'ın tamamen temizlenmesinin ardından elde edilen kazanımların devamlılığını sağlamak adına çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Ardından ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Manning, Suriye-Türkiye sınırında gözlem noktaları kurulduğunu ilan etti:
“Bakan James Mattis'in direktifleri doğrultusunda ABD, NATO müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik endişelerine yanıt vermek amacıyla Suriye'nin kuzeydoğu sınırına gözlem noktaları kurdu. Türkiye'nin endişelerini ciddiye alıyoruz ve Suriye'nin kuzeydoğusunda istikrarı sağlama çabalarımızı Türkiye ile koordineli bir şekilde yürütmeye bağlı kalacağız."
Washington’dan gelen bu hamlenin ardından Erdoğan sahne aldı ve doğrudan Amerika’yı suçladı:
“ABD'nin kurduğu radar ve gözlem noktalarının hedefinin, ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye'den korumak olduğu aşikârdır.”
Erdoğan, Amerika’yı Kürtlere sahip çıkmakla suçlarken Trump yönetiminin bu adımlarla Türkiye’yi uyutmaya çalıştığını iddia etti ama ardından ekledi:
“Bölgeye yapılacak askeri bir harekâtta hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Her şeye rağmen Amerika'yı, doğru zeminlerde buluşabilmemiz şartıyla gelecekte de birlikte yol yürüyebileceğimiz stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz.
Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın, gelecekteki daha büyük işbirliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermemeliyiz. Hala etkinlik gösterdiği 150 kilometrekarelik alandan söz ediliyor. Tüm mesele buysa DEAŞ unsurlarını derhal etkisiz hale getirmeye hazırız.”
Tablo özetle şu: Amerika, en az maliyette Suriye’deki varlığını sürdürme kararında. Bunda İsrail’in güvenliği ve İran ile Rusya’nın önünü kesme ve Ortadoğu’daki varlığını koruma kararı etkili elbette.
Rusya ile önemli bir ortaklık kurmuş olan Ankara ise Amerika’nın bu tavrından rahatsız, çünkü Kürtlerin bölgede bir statü sahibi olmasını istemiyor. Tıpkı, zamanında Ermenilerin bölgede bir devlet kurmasına karşı çıktığı gibi.
Amerika’nın bölgedeki varlığının böyle bir statü kurulmasına imkân sağladığını ve Irak Kürdistan’ından farklı olarak buradaki yapıyı birebir kontrol edemeyeceğini biliyor. Bu nedenle, siyasi baskı ve askeri müdahale dâhil her seçeneği elinde tutuyor.
Bu noktada, Fırat’ın doğusundan kast edilenin Kürtlerin Gire Spi dediği Tel Abyad olduğu aşikâr. Akçakale’nin karşısındaki bu kasaba 1915 Ermeni Soykırımı sırasında Türkiye’den sürülen Ermeniler tarafından kurulmuş. Kasabada iç savaşa kadar 250 ailelik bir Ermeni nüfusu mevcuttu. Şu anda Amerika’nın güvenlik noktası kurduğu yerlerden biri.
Bölgedeki Kürtler, Erdoğan’ın son çıkışının ardında Putin’in olduğunu düşünüyor. Kürtlerin kulağına gelen bilgiye göre, Ankara burayı işgal edip Esad yönetimine devretmeyi teklif etmiş durumda. Dün konuştuğum Salih Müslim, Putin’in Erdoğan’ı böyle bir hamleye zorladığını düşünüyor:
“Biz böyle olmasını istemezdik ama direnmekten başka bir yol bırakmıyorlar. Ancak DAEŞ Suriye’de ne zaman sıkışsa, Erdoğan’ın saldırıları artıyor.”
Afrin’den dolayı hala rahatsızlık yaşayan Kürtler, burada direnmekte kararlı ve Türkiye’nin askeri hamlesinin tüm sınır boyunu savaş alanına çevireceği görüşünde. Bu tabloda senaryo sayısı fazla değil açıkçası.
Birincisi, Erdoğan bu çıkışıyla Amerika’yı sıkıştırıp Kürt unsurların sınırdan çekmesini sağlamak istiyor olabilir. Bunu başaramazsa, Amerikan askerlerini hedef almadan bir kara harekâtına girişmeyi göze alabilir.
Burada sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, İslamcı silahlı gruplardan da yararlanabilir. Kürtlere tamamen karşı olmadığını göstermek için peşmergeyi bile devreye sokabilir.
Amerika, NATO müttefikinin böyle bir girişimini engellemek isteyecektir doğal olarak çünkü Kürtlere bu kez de sahip çıkmazsa, Suriye’de bütün gücünü kaybedecek ve Rusya’ya karşı ağır yenilgi almış olacaktır.
Rusya ile ilişkileri yüzünden sıkıntılı günler yaşayan Trump’ın seçime böyle bir tabloda gitmek isteyeceği kuşkulu açıkçası. Bunun bir diğer seçeneği, bölgeye binlerce asker göndermek olabilir ama bu da zaman ve bütçe meselesi…
Nitekim beklendiği gibi Pentagon geç saatlerde bir açıklama yaptı ve “Fırat’ın Doğusu’na yapılacak bir harekatın endişe verici” ve “kabul edilemez” olduğunu belirtti. Açıklamada, Erdoğan’ın tehdit ve terörist olarak nitelediği Suriye Demokratik Güçleri için “İŞİD’ e karşı önemli ortak” nitelemesi yapılması da dikkat çekti.
Kürtlerin beklentisi en önemli beklentisi ise, Amerika’nın Fırat’ın doğusunu ‘uçuşa yasak’ bölge ilan etmesi. Böyle bir hamle, Türkiye’nin operasyon gücünü önemli ölçüde zayıflatacaktır ama Washington’ın bu ortamda böyle bir adım atması da kolay değil, çünkü Türkiye’yi hepten kaybetmeyi göze alamaz. Bu adım ise kopuşu hızlandırır.
Ancak, mevcut senaryolar ortada. Görünen o ki, hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin; Erdoğan’ın Amerika ve Rusya’yı idare sürecinin sonuna geldiği ve sahadaki tablo karşısında Batı İttifakı’ndan uzaklaşıp Rusya etki sahasına girmesinin giderek kaçınılmaz hale gelmiş görünüyor. Bunun Türkiye ve bölge için önemli ve ağır sonuçları olacaktır ki, o da ayrı bir yazı konusu.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021