Eser KARAKAŞ
Herkes çok haklı, hatta her iki taraf açısından da yaşamsal nedenlerle seçim sonuçları tüm ülkenin, benim de gündemimizde; ancak, bendeniz, hala eski takıntılarla kurumsal meselelerle daha ziyade ilgilenmeyi tercih edebiliyorum, çünkü, kanaatim, bu kurumsal meseleler çözülmediği müddetçe seçimleri kimin kazandığının önemi azalabiliyor.
5 Mayıs tarihinde “Diken” internet haber sitesinde bir haber gördüm ve bu haberi indirip sakladım; haberi özetlemiyorum, ana bölümünü aynen aktarıyorum.
“Erdek ilçesinde meydanda kurulan miting alanında, vatandaşlara seslenen İnce şöyle konuştu: “Bugün Yalova’da miting yaptık. Ben Yalova’da 40 yıldır böyle kalabalık görmedim. Ama TRT de mitingi görmemiş. Bu son uyarım, bir daha uyarmayacağım. TRT babanızın çiftliği değildir. TRT 80 milyonundur. Hepimizin TRT fonundan paralarımız kesilir. O zaman CHP’lilerin, bizlerin elektrik faturalarından pay kesmeyin. Bugün daha haram etmiyorum. Baştan söylüyorum. Eğer bugün ki görüntüleri de görmezse hafta içi 130 milletvekili ile TRT’ye geliyorum haberiniz olsun kaçmayın sonra.””
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce’nin bu açıklamasını çok anlamsız bulduğumu ifade etmek istiyorum; bu görüşümü de daha önceleri de başka fırsatlarla ifade etmiş idim.
Doğrudur, TRT iktidar partisinin babasının çiftliği değildir, olamaz da zira finansmanını kısmen TRT için tüketicilerden kesilen fonlarla, kısmen de, hatta ağırlıklı olarak doğrudan vergilerle yapıyor, anayasal bir kuruluş.
Sayın Muharrem İnce’nin bu açıklamasının mantığı kamu yayıncılığı denen, çağımızda artık tümü ile anlamsızlaşan, ortaya çıktığı İngiltere’de o yıllar için bile çok da anlamlı olmayan bir kavramsallaştırmaya dayanıyor.
Kamu yayıncılığı artık olamayacak bir kavram; kavrama ilişkin Selçuk Üniversitesinin dijital arşivinden aldığım bir alıntıyı, tanımı aynen aktarıyorum: “Kamu Hizmeti Yayıncılığı, "Halk için yapılan, halk tarafından finanse edilen ve halk tarafından kontrol edilen, bilgilendirmeyi, eğitmeyi ve eğlendirmeyi amaçlayan, ülkenin coğrafi olarak tümünü kapsamak ve ülkenin tüm kesimlerine yayın hizmeti götürme sorumluluğuna sahip yayıncılıktır?. Kamu hizmeti yayıncılığı kavramının geçmişi İngiliz Yayın Kurumu BBC'nin (British Brodcasting Corparation) kuruluş yıllarına dayanır. Bu kavramı BBC'nin ilk Genel Müdürü John Reith ortaya atmıştır. Diğer Avrupa ülkeleri de kendi öznel koşullarına göre değişiklikler yaparak kamu yayın kurumlarını kurmuşlardır.”
Bu alıntıyı biraz dikkatli okursanız tanımın ve kavrama yüklenen işlevlerin ne kadar anlamsız, hatta bugün için ne kadar saçma olduğunu daha iyi göreceksiniz.
Enformasyon teknolojisinin geldiği bugünkü aşamada devletin bir yayıncılık kuruluşuna sahip olmasının mantığı yok artık.
Halk için ne demek?
Bunun kararını kim verecek?
Halkın hangi habere, nasıl bir içerikle ihtiyaç duyduğunu tasarlamak ve bunu vergilerle, en genelinde kamu kaynaklarıyla yapmak ancak faşist bir mantığın ürünü olabilir.
Halk tarafından kontrol ne demek?
TRT türü yayıncılık kuruluşlarının sakat varoluş mantıklarını düzeltmek mümkün değildir, yapılması gereken ilk iş bu kuruluşları kapatmak ya da tüm alt yapısı ile birlikte çok yüksek bir fiyata satmaktır.
İktidara kim gelirse gelsin, bugün AKP, umarım hemen yarın başkaları, bu sorun tüm sıkıntılarıyla devam edecektir çünkü genel müdürü hükümetler ya da cumhurbaşkanları tarafından atanan bir kamusal birimin tarafsızlığı, bizim özelimizde seksen milyonun vergileriyle finanse edilmesi ve kontrolü (TBMM?) kuramsal olarak imkansızdır.
TRT’nin kurumsal olarak içerdiği tüm sakatlıklar aynen mesela Anadolu Ajansı için de geçerlidir, siyasal iktidarların yani genel müdürleri atayan gücün bu kurumları kendi siyasal hedef ve çıkarları doğrultusunda yönlendirmelerinin, kontrol etmek istemelerinin önüne geçmek sadece pratikte değil kuramsal olarak da anlamsızdır.
TRT büyük kaynaklar da kullanan bur kuruluştur ve siyasal iktidarların, mesela AKP’nin bu kaynakları gerçekten babasının çiftliği gibi kullandıkları çok ortadadır ama yarın da bu görüntü çok değişmeyecektir.
Cep telefonu, akıllı telefon kullanımının bu ölçüde yaygınlaştığı günümüzde artık zaten devlet kontrollü haber kanallarının anlamsızlığı ortadadır; TRT haberlerini zaten güvenerek izleyen kaç kişidir bilemem ama TRT kanallarında yandaşlara grup olarak büyük paralara yaptırılan programlar bir rezalet, bir yolsuzluk olarak ortadadır.
TRT yönetimi bugün ya da son beş senede mesela kimlere program yaptırdığını bir açıklarsa durum apaçık ortaya çıkar.
Yarın başkası, mesela Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olursa, bugün Sayın İnce’nin TRT’ye ilişkin şikayet ettiği konuları yarının yeni muhalefeti aynen ve haklı olarak dile getirmeye devam edecektir.
Dikkat ederseniz yeni muhalefet ifadesini kullanırken AKP diyemiyorum zira iktidardan giden bir AKP’den bir iz bile kalmayacağını düşünüyorum; MHP için aynı şeyi söyleyemem mesela.
En doğru yayıncılık ilkesi devletin bu işlerden tümüyle çekilmesi ama rekabet koşullarını iyi denetlemesidir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025