Fehmi KORU
Yeni bir gazeteye ihtiyaç var mı?
13.08.2019
492
İşsiz ve gazetesiz kalan bir gazeteci rüyasında ne görür? Evet bildiniz; işsiz gazeteci rüyasında kendi gazetesini çıkardığını görür. Bu mesleğin büyükleri, devr-i zamanlarında, patrona kızar, işten atılır, kendisine ait bir gazetede daha mutlu olacağını düşünür, artık her ne sebepleyse, evini ipotek ederek yeni bir gazete çıkarırdı.
Hürriyet bile biraz öyle çıkmış (1948) bir gazetedir. Milliyet kesinlikle öyledir (1950).
Pek çok yeni gazete teşebbüsü daha önceki dönemlerde başarısız olmuşsa da, Hürriyet ve Milliyet o anlamda birer başarı öyküsüdür.
Konu bugün neden aklıma geldi?
İki sebepten: Bayram tebriği için arayan bazı meslektaşlar “Yeni bir gazete çıkıyormuş, hayırlı olsun” dileğinde bulundular; ilk sebep bu. İkincisi de, tam bayrama girilirken Hürriyet-Milliyet, Kanal-D ve CNN-Türk’ün içinde yer aldığı grupta yönetim taşları yerinden oynayıverdi.
Bazen şimdilerde ‘medeni ölü’ ilan edilmiş bazı meslektaşlarla bir araya geliyoruz. Muhabbet siyasetle başlasa bile söz kesinlikle medyaya da uğruyor ve “Mutlaka yeni bir gazete çıkmalı, içerisinde bir TV kanalı da bulunan medya grubu için yeni bir sermaye bulunmalı” temennisiyle bitiyor. Birilerimiz “Tamam, ben filancayla konuşayım” diye görev üstlense de bir sonraki buluşmada herhangi bir olumlu gelişmeden söz edenimiz çıkmıyor.
Görüşülenlerden büyük sermayesi olmayan konuyu gözünde büyütüyor, yeterli sermayesi olan ise onu kaybetmekten korkuyor.
Durum bu.
Meslektaşların çoğu yabancı medya gruplarının Türkiye’ye dönük girişimlerinde görev alarak medar-ı maişet motorunu yürütme çabası içerisine girdi; onlara ve etrafa gözdağı vermek için derhal haklarında fişleme yapılıp bir raporla kamuoyuna duyuruldu.
Zor bir durum.
‘Huzur verici’ kadro Hürriyet’e geçince…
Vaktiyle Türkiye gazetesi ile TGRT kanalında çalışmış o grubun önemli isimleri Erdoğan Demirören’in sahibi olması sonrasında önce Milliyet’te yönetim kadrolarına geldiler, Hürriyet ve Doğan Medya’nın diğer unsurları da Demirören grubuna katılınca aynı kadro bu defa oraya kaydı.
[Onların Türkiye-TGRT içerisinde bulunduğu dönemde grubun sloganı ‘huzur veren gazete’ ve ‘huzur veren televizyon’ idi; şimdi Türkiye ve TGRT-Haber huzur kaçırıcı yayınlar yapabiliyor. Onların yeni geçtikleri gazete ve kanallar ise ‘huzur verici’ birer yayın organı oldular.]
Demirören medya grubu içerisinde yer alan ne varsa başında Türkiye-TGRT kökenli biri var.
Buna şimdi “Vardı” demek gerekiyor; bayram öncesi grup kadro üzerinde büyük bir tasfiyeye girişmiş bulunuyor da ondan.
En tepede bulunan ve galiba bizim basın tarihimizde bir ilk olarak iki gazetede birden (hem Milliyet’te hem de Hürriyet’te) kendi adıyla köşe sahibi olan Mehmet Soysal bu hakimiyetini kaybetmiş görünüyor. Sorulduğunda “Kendim ayrıldım, ama Hürriyet’te yazmaya devam edeceğim” diye açıklama yapmış Mehmet Soysal.
[İki farklı gazetede yazma konusunda benim de bir sabıkam var. Zaman’da yazarken, Dinç Bilgin’den gelen taleple onun Yeni Asır gazetesinde iki yıla yakın bir süre haftada üç gün yazılarım çıkmıştı. Ancak kendi adımla değil, Faruk Yeni adıyla. Zaman’dan ayrıldığımda, Dinç Bey ısrarla Takvim gazetesinin başına geçmemi, o olmazsa Sabah’ta yazmaya başlamamı istemişti de, ben Yeni Şafak’ı tercih etmiştim. Sabah TMSF’ye geçtiğinde bir kez daha "Sabah’ta yaz” teklifi gelmişti ve ben bulunduğum yerde kalmayı yeğlemiştim. Ne günlerdi.]
Reha Muhtar’ın 8 Ağustos tarihli Twit’i..
Vatan gazetesi Demirörenler tarafından henüz kapatılmamışken orada yazan Reha Muhtar kendisinin gazeteden kopmasına yol açan süreçle ilgili birkaç Twit attı. Ayrılmasına yol açan süreçte Mehmet Soysal başrolü oynamış, öyle diyordu Reha Muhtar. Bu arada, onun Türkiye-TGRT grubunda yöneticilik yaptığı 28 Şubat günlerinde sonradan darbecilikle yargılanmış bir generalle olan yakınlığını da dile getiriyordu.
“Acaba onun bu hatırlatması tasfiyede rol oynamış mıdır?” Dün bu soruya da muhatap oldum.
Milliyet de kapanır mı?
Şimdi üzerinde fikir yürütülen yeni soru bu: “Milliyet de kapatılır mı?” Haklı bir soru. Haklı, çünkü her sabah ‘seçilmiş yazılar’ için Milliyet’in yazarlar bölümüne göz attığımda, bölümün giderek zayıfladığını müşahede ediyorum. Yazar sayısı azaldı Milliyet’te. Daha önce Türkiye-TGRT grubunda kendisiyle birlikte çalışmış bazı isimler Mehmet Sosyal tarafından Milliyet’e yazar olarak alınmıştı; Hürriyet aynı gruba geçince onlar da köşelerini ve konumlarını yeni gazete ve TV’lere taşıdılar. Medya camiasında, onların bu geçişleri, “Galiba Milliyet de Vatan’ın akıbetine uğrayacak, kapatılacak” beklentisine yol açtı.
Kapatılırsa yazık olacak bir gazetedir Milliyet.
[Erdoğan Demirören Milliyet’i aldıktan kısa süre sonra beni aramış, "Görüşeceğiz” demişti. O görüşme gerçekleşmedi. Ancak gazetenin yöneticisi "Birlikte olabiliriz” dediğinde, kendisine Milliyet’in hedef kitlesini memnun edecek çizgisini bozmaması tavsiyesinde bulunmuştum. CHP’li kitlenin en güvenilir saydığı gazeteydi Milliyet. Kapanırsa o temsiliyet bütünüyle kaybolduğu ve bu yüzden okur sayısı çok azaldığı için kapanır.]p>
Yeni gazete çıkar mı? Bu yolda bir hazırlık var mı?
Bu iki soruya benim cevabım, “Evet çıkar ve çıkmalı da; hayır böyle bir hazırlıktan haberdar değilim” oluyor.
Yeni bir gazeteye her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025