Hasan CEMAL
Camide bira içtiler! Bu asılsız iddia, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere Gezi’yi itibarsızlaştırmak isteyenler tarafından geçen haziran ayında günlerce dillendirilmişti. Şimdi anlaşıldı ki, o boş bira kutuları sonradan caminin içine "gizli eller" tarafından konulmuş...
Meselenin özünde "komploculuk", "ben bilirimci" iktidarların, otoriter ya da totaliter rejimlerin "hukuk benim" diyen kafaları yatıyor. Dolmabahçe Camii’ne gizli ellerce bira kutularını koyduran zihniyet, bakın Türkiye'nin yakın ve uzak tarihinde nerelere uzanıyor?
Camide bira içtiler!
Hatırlayın:
Bu asılsız iddia, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere Gezi’yi itibarsızlaştırmak isteyenler tarafından geçen haziran ayında günlerce dillendirilmişti.
Hatta, içki içildiğini görmediğini söyleyenDolmabahçe Camii’nin müezzini hakkında soruşturma bile açılmıştı. Sanıyorum, o camideki görevinden de alınmıştı o din adamı...
Şimdi anlaşıldı ki, o boş bira kutuları sonradan caminin içine gizli ellertarafından konulmuş...
Haberi geçen gün okurken, bu yakınlarda seyrettiğim bir Polonya filmi aklıma geldi.
Yıl 1953, Çekoslovakya’nın başkenti Prag.
Yahudiler’in sindirilmesi ve bastırılması için Moskova’da Stalin düğmeye basmış durumda.
Komünist partileri harekete geçiyor.
İstihbarat örgütleri aracılığıyla Yahudilere komplolar kuruluyor.
Hırsızlıklar yapılıyor, cinayetler işleniyor, ülke dışına paralar kaçırılıyor.
Ama hepsi Yahudilerin üstüne yıkılıyor.
Büyük bir antisemitik dalga kabartılırken, Yahudi cemaatinin liderleriyle önde gelenleri hapse atılıyor, hatta uydurma mahkeme kararlarıyla idam ediliyorlar.
Prag’da komploların farkına varan bir polis şefi, Moskova’nın emriyle gizli polis tarafından işkenceyle öldürülüyor.
Daha ilginci, Yahudilere karşı kurulan tüm komplolarda, provokasyonlarda başrolü bir Alman istihbarat elemanı, Hitler’in hizmetinden Stalin’in hizmetine geçmiş olan bir SS subayıoynuyor.
28 Şubat'ı, AK Parti'ye tertipleri, Şırnak'ı hatırlayın
Bu örnek kimilerine abartılı gelebilir.
Ama meselenin özü aynı.
Meselenin özünde komploculuk yatıyor. Ben bilirimci iktidarların, otoriter ya da totaliter rejimlerin hukuk benim diyen kafaları yatıyor.
28 Şubat dönemini hatırlayın.
Müslümanları itibarsızlaştırmak için asker tarafından -Aczimendiler dahil- ne çok komplolar kurulmuştu, sonradan rezil içyüzleri ortaya saçılan...
2000’li yılları düşünün.
AK Parti’yi itibarsızlaştırmaya, hatta iktidardan devirmeye yönelik tertipleri şöyle bir hatırlayın.
Cumhuriyet gazetesine bomba atanla, kanlı Danıştay baskınını düzenleyenin aynı kişi olması...
Baskın sırasındaki şeriatçı slogan yalanları... Ve arkasından Türkiye’nin 11 Eylül’ü diye atılan manşetleri, devlet büyüklerince verilen demeçleri...
Yine hatırlamaya çalışın:
Rahip Santorini Cinayeti’yle, Hrant Dink Suikastı’yla, Zirve Yayınevi Katliamı’yla ilgili olarak bir askeribelgede geçen o korkutucu operasyonlardeyimini...
Ve orada şu anlama gelen yorumu:
“Hıristiyanlar öldürülecek, Müslümanların üstüne yıkılacak!”
Bunları unutmayın!
Ya da 26 Mart 1994’te insanlığa karşı bir suç niteliğinde işlenen ve 19.5 yıl boyunca devlet tarafından inkâr edilen Şırnak Katliamı konusundaki ilk savcılık soruşturmasında varılan sonucu da aklınızdan çıkarmayın:
“PKK’nın işidir!”
Altan Öymen'den 6-7 Eylül hatırlatması
Hep aynı zihniyet, aynı kafa.
Evet öyle.
Bu zihniyetin çarpıcı bir örneğine daha bugünlerde okumaya başladığım -ve ayrıca yazacağım- duayen abimiz Altan Öymen’in son kitabı “...Ve İhtilal”de (Doğan Kitap) bir kez daha rastladım (s. 117, Beşinci Bölüm)
Yıl 1955, 6-7 Eylül günleri.
Demokrat Parti (DP) iktidarda, Menderes de Başbakan’dır.
İstanbul’da korku dolu o iki günde, başta Rumlar olmak üzere, gayrimüslümleri hedef alan pogrom niteliğinde korkunç saldırılar yaşanır.
Arka planda devlet vardır.
Askerin içinde örgütlü kontrgerilla ya da Özel Harp Dairesi tarafından düzenlenir her şey.
Ama 6-7 Eylül ‘komünistler’in üzerine yıkılır. İstanbul’daki Sıkıyönetim Komutanı Nurettin Aknoz Paşa’nın demeci gazete manşetlerinde patlar:
“Komünistlerin işidir, salkım salkım asılsınlar!”
Bugün aynı zihniyet camiye bira kutusu koyduruyor
Zihniyet özünde hiç değişmiyor.
Hep aynı kirli oyunları sahneliyor.
İktidarın demokrasiyle bağdaşmayan hoyratlık ve zorbalığına gerekçe uydurmak için Dolmabahçe Camii’ne sonradan gizli ellerce bira kutularını koyduran zihniyetle, bütün bu çirkin komploları yapan zihniyet arasında özü itibarıyla bir farklılık olduğunu öne sürebilir misiniz?
Sanmıyorum.
İki zihniyet de hukuk ve demokrasiyi takmayan, gerçeği kendi tekelinde sanan ve bunun için de her şeyi mübahsayan bir zihniyettir.
Bu satırları yazarken, ne yazık ki gecikmeli olarak 1980’lerde keşfetmeye başladığım Karl Popper’ı anımsadım.
Geçen yüzyılın en büyük siyaset ve bilim felsefecilerinden Popper’in bütün ömrü totaliter ve otoriter zihniyetlere karşı mücadeleyle geçmişti.
Demokrasi ve açık toplum için elinde kalem kavga etmişti.
'Hiçbir otorite düşünmeye cesaret edeni kabullenmez'
Karl Popper, ‘düşünce polisleri’nden, ‘her şeyi bildiğini sanan krallar’dan, kendi bildiklerini tek doğruymuş gibi herkese kabul ettirmeye kalkışanlardan hayatı boyunca hiç hazzemedi. Böylelerine karşı hep fikir planında mücadele etti durdu.
Popper, Açık Toplum ve Düşmanları isimli başyapıtında şöyle der:
“Düşün yetkinliğinin sırrı, eleştirme ruhudur, düşünsel bağımsızlıktır. Oysa bu durum, otoriterciliğin her çeşidi için aşılmazlığı ortaya çıkaracak güçlükler yaratır.
Otoriterci, genellikle kendi etkisine uyanı, inananı, dinleyeni seçecektir. Böyle yapmakla da ikinci sınıf tipleri seçmiş olur.
Hiçbir otorite, düşünce cesareti olanların, yani kendi otoritesine omuz silkmeye cüret edenlerin en değerli tipler olabileceklerini kabullenemez.” (Hasan Cemal, Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim, Everest Yayınları, sayfa 117-121)
Uzun lafın kısası:
Siyaset meydanında, iktidarda ‘otoriter tipler’den ne kadar kurtulabilirsek, demokrasi ve hukuk devletinin yolu o kadar açılır.
Twitter: @HSNCML
http://t24.com.tr/yazi/siyaset-meydaninda-otoriter-tiplerden-kurtulmanin-yolu/7958
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
hasan sucu
sayın site yönetimi.şimdi yorum yazdığım sayfada yazarın yazısı altta kalıyor,bu satırları yazdığım düzlem üstte bu yüzden yazarların yazısını okuyamıyoruz.fark ettinin mi bilemiyorum.saygılarımla
Cevdet Kutlu
Barış ve demokrasinin gelmesi için pkk,nın sınırdışında tutulması halk kendi kararını kendisi vermeli yani silah zoruylan değil otopraklarda büyümüş biri olarak bunları çok güzel analiz edebiliyoruz pkk,nın kendinden başka bir güç istememesi o bölgede onların halkın %kaçına güç geçirebildikleri ortada bide onların o bölgede olmadığını düşünürsek tam bir barış ortamının sağlanacağı aşikardır.Hakpar o bölgede seçimlere giremiyor niye çünkü pkk istemiyor
mustafa demir
emre hocam,bu konudaki analizleriniz belkide türkiyedeki en iyi analizler ve dikkatle takip ediyorum.bu yaptığınız analizde onlardan biri .birkaç ekstrem enteller dışında bunlara eklyecek fazla birşey olmadığı kanaatindeyim.aklınıza bereket,kaleminize kuvvet.bu vesile ile bayaramınızı tebrik ediyorum.hep böyle akıl cevvaliyeti ve argümanlarla yazın.allah razı olsun.