Hayko BAĞDAT
Bu satırları okuduğunuz saatte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanmış, 24 Nisan tarihine gelinmiş olacak. Ermeni soykırımı anma günü…
Bundan 28 yıl önce bugün, 1996 tarihli Agos gazetesinde şöyle yazmıştı Hrant Dink:
“Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle. Kaç insan bu ikilemi yaşıyordur şu yeryüzünde? Ne anlaması kolay ne de anlatması.
Dilerim kimse de yaşamasın bu ikilemi bir daha. 23 Nisan nasıl daha bir coşkuyla yaşanır? 24 Nisan nasıl hafızalardan sildirilir? Bütün bunlar çözümsüz sorular değil aslında. 23 Nisan bütün çocukların olacaksa eğer ben derim Ermenistanlı çocukların da olsun bir biçimiyle. Çağırın onları da bu kutlamalara. Barıştırın çocukları birbirleriyle, tanıştırın. Sadece 23 Nisan da olmasın 24 Nisan'ı da katın içine…”
Belki de yaşlanıyorumdur. 24 Nisan yazısı yazmak, soykırımın fenalığını, yüzleşmenin kıymetini anlatmak istemiyorum artık. Hrant Dink’in açtığı barış ve diyalog yoluna ikna olmuş gençlerdik bizler. Onu barbarca katletmelerine rağmen bir avuç Ermeni ve Hrant’ın arkadaşları olarak bu mücadelenin peşini hiç bırakmadık. En güzellerimiz, en korkusuzlarımız, en samimi olanlarımız davrandılar. Hiç yorulmadık, anlatmaya devam ettik gerçekleri. Gerçek bilinirse insanlık vicdanı kötülüğü durdurur diye inandık.
Öyle değilmiş…
Gerçek biliniyormuş. Katliamı yapan katiller, katliamcı ve katil oldukları için seviliyormuş meğer. Devlet o kadar derin değilmiş. Derin olan halkmış, her evde bir beyaz bere varmış. Küçücük Ermenistan’ı SİHA’larla, uçaklarla ve kollarında Talat Paşa armalarıyla vurduklarında, iki jenerasyon genci daha katlettiklerinde, Agos gazetesinin önünde beyaz bere ve kornalarla tezahürat yapanların memleketiymiş Türkiye. Hrant Dink’in cenazesinde en önde saf tutup “Azeri askerinin ayağına taş deymesin” diye twit atanların hep çoğunluk olacağı bir yermiş Türkiye. Seve seve yine yaparlarmış.
Üstelik barış ve diyalog istemek, yüzleşme ve ortak gelecek talep etmek pahalı bir işmiş. Hrant Abi katledileli 18 yıl oldu. Onun ardından direnenlerin çoğu memlekette barınamadı bile. Ben Berlin’deyim, Garo Washington’da, Sayat Amsterdam’da. Çiğdem Silivri’de, Tamar, Sibil, Alex, Özlem hep başka diyarlarda artık.
Ermenice hiçbir hayalim yok artık ülkem için.
23 Nisan hepimize kutlu olsun.
24 Nisan bize kalsın.
***
DÜNYA ERMENİLERİ BERLİN'DE BULUŞTU
Berlin’de Ararat Kollektifi adiyla örgütlenen bir kültür merkezi (Cafe Arakil) açıldı. İnisiyatfi kuranlar, dünyanın her yerinden Berlin’e yolu düşmüş pırıl pırıl Ermeni gençleri. Bu girişimi tüm kalbimle destekliyorum. Birlikte etkinlikler düzenliyoruz. En son dünyaca ünlü Ermeni yönetmen Atom Egoyan’ın da ziyaret ettiği inisiyatif bu yıl uluslararası bir soykırım anması organize etti. ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) bu sempozyuma büyük katkı sundu. ATİK sözcüsü açılışta oldukça çarpıcı bir konuşma yaptı. Etkinlikte Rojava’daki devrimci Ermenileri konu alan yeni film “Lusine”nin fragmanı yayınlandı. Bu film hakkında daha uzun yazacağım sizlere.
Ayrıca “Devam Eden Ermeni Direnişi: Artsakh, Rojava ve Diaspora” başlıklı bir oturum düzenlendi.
Katılımcılar; Yerazad Koalisyonu (ABD/Kaplumbağa Adası), Nubar Ozanyan Kültür Merkezi (Rojava, Kuzeydoğu Suriye), Nor Zartonk (İstanbul, Türkiye), Karena Avedissian, araştırmacı (Erivan, Ermenistan), Charjoum (Paris, Fransa), Zırh Koalisyonu (New York, ABD/Kaplumbağa Adası), Ararat Kolektifi (Berlin, Almanya) oldu.

Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024