Hayko BAĞDAT
Bu yazıyı iki sebepten ötürü kaleme alıyorum. Birincisi kendi turum üzerinden sizleri eski komşularınız olan Amerikalı Ermeniler ve onların yaşadığı kentler ile tanıştırmak. İkincisi ise benim için zor bir zamanda moral kazanmamı sağlayan dostlarımın adlarını anmak ve geçirdiğim güzel zamanı yâd etmek…
On iki günlük turumun ilk ayağı Los Angeles oldu. Los Angeles, mimari açıdan ilginç bir kent. Deprem bölgesinde olduğundan ve Hispanik kültürün de etkisiye ahşap iskeletli dubleks evlerden oluşuyor.
Bütün kent, çok şeritli caddelerin paraleli boyunca uzanan bahçeli, ahşap evlerle seyrediliyor. Yüksek binalar daha çok “Downtown” denilen şehir merkezinde var. Şehrin merkezi bir yandan en şık markalar, en şık ofisler, evler, arabalar olan bir yerken birkaç blok arkada evsizlerin çadır kenti mevcut.
Los Angeles’te 17 bin evsiz olduğu söyleniyor. Kentte ayrıca meşhur Hollywood Bulvarı, Hollywood tabelası, devasa film stüdyoları, harika salonlar da gerçekten varmış, ben gördüm.
Los Angeles’te en az 500 bin Ermeni’nin yaşadığı söyleniyor. “Çin Mahallesi” gibi koca mahalleleri var. Bakkal, manav, güvenlik, aşçı, herkes Ermeni.
Cadde isimleri, tabelalar Ermenice çoğunlukla. Bu yarım milyon Ermenilerden sadece beşte biri Türkçe konuşabiliyor veya anlıyor. Taşnak, Hınçak, Ramgavar gibi siyasi geleneklerin yanı sıra Bolsohay (İstanbul Ermenileri) derneği de mevcut.
Dernek oldukça güzel bir bina ve her yıl çok fazla etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Gördüğüm diğer ülkelerdeki Ermeni Diasporalarında rastlamadığım bir şekilde, ilginç bir misyonları da var. Birbirleriyle pek geçinemeyen diğer Ermeni örgütlerini kendi salonlarında buluşturabiliyorlar. Bunu, dernek yöneticilerinin olgun ve saygın kişilikler olmasına borçlular.
Sevgili Yesai Abi ve ailesi, Ohannes Abi ve ailesi, Dr. Murat ve ailesi, Garbis Abi, Herman Abi ve ailesi, Sahak Abi, Manuk ve daha saymam gereken onlarca isim yeni ailelerim oldular oralarda…
Los Angeles’ten New York’a uçuş mesafesinin altı saat olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik eyaletler arası üç saat zaman farkı var. Tişörtle dolaştığım ılık Los Angeles’ten New Yor JFK Havaalanına indiğimde -20 derece soğuk ile karşılaşmam da cabası.
New York’a komşu New Jersey eyaletinde, sevgili Arto Abi’nin evinde misafir oldum. Misafir fazla, evim oldu orası. Arto Abi dünyanın en iyi kalpli insanı olmalı. O kadar da şanslıydım yani.
Burada LA’ye nispeten çok daha az Ermeni var. Ama tüm kurumlarımız mevcut çok şükür. New Jersey’de yine görkemli bir binada, fakat benim de çok detaylarını paylaşmadığım küçük bir panel-sohbet planladıydık.
Sevgili Ara ile konuşurken, 30-40 kişilik küçük bir topluluk olur dediydik. Nurhan Abi kitaplarımdan sorular hazırlamıştı. Beklenenin üç katı insan katılım gösterince sevindik.
Üstelik bu Ermeni derneğine daha önce hiç uğramamış Müslüman dostlarımız da gelmişti beni görmeye. Kitabı, makaleyi unutup memleket konuşmaya başladık.
Ben Ermenice – İngilizce sunum meselesinde biraz mesafe alınca ortak dillerde sörf yaparak öyle keyifli bir sohbet oldu ki, bitince kızdı bile konuklar moderatöre. Kalsak kesin sabahladıydık.
Oradan Washington. Otobüsle beş-altı saat yol yani. Takuhi – Arto çiftinin evinde konuk olup, bizimkilerin (Bolsohay) derneğinde sunum yapıp New York’a döneceğim. Oradan dönüş bileti almışız çünkü…
Ne münasebet hemen dönmek? Buradan da bırakmayacaklar beni.
Burada da “kal” diyorlar. “Çocuklarını, eşini al gel, bir yol buluruz buralarda insan gibi, onurunuzla yaşamanıza…”
Takuhi, yılbaşlarını aratmayacak sofralar kurdu hep benim için. Dostlar geldi, yemekler yendi, torunlar koştu o evde. Rafi ve Şnorhik çifti, neredeyse sırtlarında taşıyacaklardı şehri az da olsa gezebilmem için. “Görmeden gitme, beğenirsin belki” dediler hep…
Etkinlik yine harika geçti. Yine beklenenin üç-dört katı misafir ağırladı kurum. Viken Sırpazan vardı bir de. Sahnede öyle şeyler dedi ki benim için, utandım biraz. Yine “keşke bitmeseydi” diye diye bitirdik geceyi…
Adını sayamadığım pek çok dost ve başta Takuhi, arkamdan su döktüler dönüş yoluna çıkınca. Ağladım biraz…
Zor günlerden geçiyorum. Param bitti, iş imkânları az, korumalardan nefesim sıkışmış, ülkemi özlemişim, ceza üstüne ceza kilitliyorlar peşimden…
Amerika Ermenileri bana iyi geldiler. Sevgi, değer verdiler, sofralarını, evlerini, korkularını, sevinçlerini paylaştılar benimle İstanbul kokladım üstlerinden. Memleket kokladım...
Ayrıca HDP Amerika temsilcisi Giran Özcan kardeşim ile beraber olduk. Gurur duydum onunla. HDP, bu kadar yetişkin ve parlak bir gence adını teslim ettiği için ne kadar guru duysa azdır. Nisan ayında bu kez Salyangoz oynamam için sözleştik Giran ile…
Ayrıca dünyanın en iyi aktörlerinden biri olduğuna gerçekten inandığım dostum Nadir Sarıbacak ve sevimli ailesini görme fırsatım oldu. İyi gördüm onları. Yorgun ama iyi… Nadir, beni bir Brodway müzikaline bile götürdü.
Daha da bir sürü şey var anlatacak ama sıkmayayım sizleri. Benim gözümden hikâye böyledir işte…
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024