Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Türkiye askerî vesayetle göğüs göğse kavga ederken ufukta duran hedef bugüne oranla çok daha seçilebilir durumdaydı; derin demokratik değişimler yoluyla kendini yenilemiş yeni bir Türkiye hedefi, adı konulsun konulmasın ufuk çizgimizi oluşturuyordu. Bugün ise bu ufku, giderek koyulaşan ve arkasından ne gibi melanetlerin çıkacağı konusunda endişelerin arttığı bir sis tabakası kaplamış durumda. Gündelik kavgalar, ağız dalaşları, polemikler içinde Türkiye’nin bu hedef doğrultusunda hızla irtifa kaybettiğini görmüyoruz maalesef. Burada meselem sorumlu aramak değildir, Türkiye’nin önünde duran tarihin sunduğu fırsatı göremeyen herkes, hepimiz sorumluyuz. Mesele şu an durduğumuz yeri ayık kafayla saptamaktır; bu yapılmalıdır, zira tarih postacı değildir, kapıyı iki kez çalmaz...
Son zamanlarda, özellikle 12 Haziran genel seçimler sonrasında AKP iktidarına karşı içte ve dışta eleştirilerin arttığı görülüyor. Ama spekülatif düşünmeye o denli teşneyiz ki bu eleştiriler haklı mı değil mi diye sormak yerine öküz altında buzağı arayanlar var. Stratfor’un açıklamalarını yayımladığı bahane edilerek Taraf hedef tahtası yapılmak isteniyor. Kimileri ise artan AKP eleştirilerini, “bir ittifakın çözülmesi” olarak yorumluyor. Öncesinde, AKP veya Cemaatle sanki adı konulmuş bir ittifak varmış da şimdi bu ittifak bozulmuş! Oturup ciddi ciddi bu ittifakın acaba neden bozulduğuna kafa yoranlar var. Evet, bir ittifak vardı ama bu adı konulmamış fiilî bir ittifaktı, askerî vesayete son verme hedefi etrafında kendiliğinden oluşan ve “yetmez ama evet” ile tepeye varan fiilî bir durumdu bu. Niye oradan buraya gelindiğini olayların somut akışına bakarak sormak yerine kendi kurdukları bilmeceleri çözmek kimilerinin hoşuna gidiyor.
İşte bu nedenle bugün Türkiye’nin durduğu yeri spekülasyonlara başvurmaksızın anlayabilmek için karşımızda duran, tüm başka şeylerin çözümünün bağlı hale geldiği temel problemleri yeniden incelemek gerekiyor. Bu problemler Kürt sorunu, Kıbrıs ve AB’dir. Kürt sorunu aslında merkezde olan sorun olduğu halde onu bilerek sona bırakıp Kıbrıs meselesini ele almıştım. Şimdi Avrupa Birliği (AB) konusunda Türkiye’nin pozisyonuna dikkat çekmek istiyorum.
“Lider Türkiye” mi, “AB” mi?
AKP iktidarının resmî dış politika söylemlerinde böyle bir ikilem yokmuş gibi görünüyor olsa da gerçek bu değil ve kanımca Türkiye’nin son birkaç yıl içindeki yöneliminde ciddi bir kayma var ve bu kayma bu ikilemle kendini duyuruyor. Öncesinde, karşılıklı bağımlılık konsepti içinde tüm komşularla eşit partnerlik ilişkisi Türkiye’nin dış politikasının yönelimiydi, bugün öyle gözükmüyor; “Lider Türkiye”imajı iktidarın politika tercihlerinde giderek hegemonik bağlam haline geliyor, her şeye bu pencereden bakılıyor.
Türkiye’nin küresel bir aktör olarak ortaya çıkmasına kimsenin bir itirazı olamaz ama bu aktörün oynayacağı rolün ne olduğudur tartışılması gereken. Türkiye AB’den uzaklaşarak Ortadoğu’nun askerî-politik bakımdan güçlü “lider devleti” rolüne mi soyunacak yoksa tarihsel kader çizgisinin yolunu izleyip ama ona yeni bir anlam vererek, Batı- Doğu- Ortadoğu üçgeninde politik bakımdan güvenilir partner rolü mü üstlenecek? Bu ikincisinin olabilmesi Türkiye’nin, hem Avrupalı hem Ortadoğulu bir kültür coğrafyasına sahip oluşunun politikalaştırılmasıyla mümkün olabilir.
Son yıllara dek AKP iktidarının tuttuğu yol bu ikincisi gibi gözükmekteydi ama şimdi bu rotadan sapıldığının işaretleri artıyor. Bugün AB ‘ye tam üyelik hedefinin 2000’li, özellikle 2005-2007 yıllarındaki heyecanı taşımadığı açık. Kamuoyunda da AB desteği giderek düşüyor. Bu düşüşün AB’nin yanlışlarına bağlı ciddi nedenleri de var kuşkusuz, kendileri de bunun kısmen farkındalar. Nitekim,Avrupa Dış İlişkiler Konseyi tarafından açıklanan yıllık değerlendirme raporunda “2011’de Avrupa-Türkiye ilişkileri açısında bir yıl daha kaybedildi” deniyor ve Birlik üyesi 27 ülkenin ve AB kurumlarının 2011 yılı boyunca dış ilişkiler alanında sergiledikleri performans üzerinden yapılan değerlendirme karnesinde Türkiye ile ilgili kısmın notu “yetersiz” olarak geçiyor.
Aynı zamanda Avrupa’nın içine girdiği ekonomik ve mali kriz, AB’nin içindeki derin siyasi çatlaklar bu heyecanın ölmesinde şüphesiz ciddi etkenlerdir. Ne var ki burada mercek altına almaya çalıştığım şey AB’ye dönük ilgi ve heyecanın düşme nedenleri değil, Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefini “Lider Türkiye” imajının altına koymaya yönelmesi, hegemonik bir tercih farklılaşmasının ya da bir perspektif kaymasının ortaya çıkmakta oluşudur.
Bu düşüncemi doğrulayan verileri ve bu yönde kaygılar dile getiren önemli bulduğum bazı yorumları sonraki yazılarımda aktaracağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012