Namık ÇINAR
Ne özlemiştik, bilemezsin!
Hanidir hasrettik sana.
İçimiz kinle dolmuştu.
Şakaklarımız iyice şişmiş, yüzümüz öfkeyle kararmıştı.
Gözlerimizin akıyla bakar olmuştuk.
Ağzımızdan köpükler saçılmaya başlamıştı.
Hızır gibi yetiştin, hamdolsun!
Yeniden döndük, mis gibi o yanık barut kokularına.
Bayram etti genizlerimiz, tatlı rayihasıyla güherçilenin.
Yeniden öldürebiliyoruz, bak gene birbirimizi.
Yeteneğimizden hiçbir şey kaybetmediğimizi görmek ne güzel!
Ölmek ne güzel, öldürmek ne güzel!..
Zaten hepsi numaraydı.
Koftiden barışçı görünmüş, dümenden sevinç gözyaşları dökmüştük.
Her iki taraf bakımından zamana ihtiyacımız vardı, çünkü.
Kahraman devletimizin eksikleri birikmişti. Cephaneler tamamlanmalı, karakollar yapılmalıydı.
Birkaç aylık acemiler, keklik gibi avlanıyorlardı.
Bu da tabii, doğru dürüst zevk vermiyordu.
Biraz daha eğitilmeliydiler.
Daha dayanıklı olmalı, hiç değilse yedikleri tayınların maliyetini kurtarmalıydılar.
Yiğit(!) PKK’mıza da Suriye’de ihtiyaç hâsıl olmuş, bir Kürt bölgesi ihdas etme şansı doğmuştu.
İki cephede savaşmaları doğru olmazdı.
Diğerine kuvvet kaydırabilmek için, birinden birini askıya almalıydılar.
Çözüm süreci her iki taraf için de tam zamanında bulunmuş bir formül oldu.
İlaç gibi gelmişti.
Her iki taraf da sanki barışacakmış gibi yapacak, ama bildiğini okuyacaktı.
O yüzden, çözüm süreci dediler, başka bir şey demediler. Bununla neyi kastettiklerini hiçbir zaman söylemediler. Birbirlerine karşı dahi mesele yapmadılar. Günü gelince nasıl olsa ötekinin canına okuyan ben olurum diye düşündükleri için, aralarında hince bir mutabakat oluştu.
Bir taraf nispeten kışlasına döndü. Öteki tarafın da Suriye’ye tayini çıktı.
Karşılıklı “ateşkes”le, toplumu da yatıştırır gibi oldular.
Ama birtakım züppeler çıktı, “demokrasi yoksa barış da olmaz” dediler.
Allahtan sesleri cılızdı da, pek aldıran olmadı.
Hemen onları savaştan yana olmakla suçladılar. Hain ve şerefsiz ilân edip, toplumdan dışlanmalarını sağladılar.
Bir punduna getirip ensesine yapışabildiklerini de analarından doğduğuna pişman ederek, epeyi çile çektirdikleri o keratalara derslerini verdiler.
Her iki tarafın başında;
biri, fırsatını bulunca despotlukta sınır tanımayarak ezan saatini bile kendi günlük programına göre ayarlayabilecek kertede uçmuş bir narsist,
diğeri, zindanda biraz daha yediği kafayla uydurduğu feodal bir projenin Şark’a yaraşır önderi
olduğu hâlde;
popülist romantikler…
kedi severler…
yemeniden aksesuar yapıp boyunlarına yazma bağlayanlar…
bu iki kafadarın yarattıkları iklimde, saf saf “demokrasi olmadan da barış olabileceğine” mi inandılar,
yoksa gerçekte anasının gözü birer küçük burjuva mıydılar,
artık o kadarını bilemem ama
ortamı susurluk ayranı gibi köpürtüp, bu zorbaların ekmeğine bir hayli yağ sürdüler.
Neyse ki, silahlar tekrar patladı da, yeniden kendimize gelebildik.
Hâlâ inanamıyorum; baksanıza, yeniden doğmuş gibi olduk!
Devlet biraz daha uyanık çıktı, erken davrandı.
Hasmını ketenpereye getirmede inisiyatif kazandı.
Eh, ne de olsa daha güçlü.
Fakat diğer gözbebeğimizi de hiç hafife almayın, sakın!
O, ne neceğizdir o!
O, ne yere bakan yürek yakandır o!
Her iki cenah da, kısa zamanda toparlar, eski şanlı günlerine dönerler, Allah’ın izniyle.
Hiç tereddüdünüz olmasın, yüzünüzü kara çıkarmayacaklardır, evelallah.
Bu sezon güzel ölümler göreceğiz.
Televizyonların başında parçalanmış cesetler seyredeceğiz.
Magazincilerin reytingini düşüreceğiz.
Fıstık gibi olacak.
Nasıl olsa “bedelli” de çıktı zaten.
Dağ da, meydan da yoksullara kaldı neticede.
Diğerleri ise profesyonel.
Hem maaş alacaksın, hem de siyasetin ihtiyacı olduğunda ölmeyeceksin!
Nerde var lan böyle bedavacılık?
Kim kalkan olacak,
kim göğsünü siper edecek,
hırsızların arsızların önüne?
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016