Bugünlerde özellikle belediye işçileri arasında tedirginlik üst düzeyde. “Torba Yasa” denen, ama sonunda kimi belediyelerde torbalığı da aşıp bir çuvala, hatta hatta Düzce, Akçakoca ve Konuralp Belediyelerinde “Harar” denilen çuval azmanına döndürülerek bağlı bulundukları sendikalar tarafından bile terk edilip bir kenara itilen işçilerin başına geçirildi.

            Türkiye genelinde 52 bin civarındaki yerel yönetim işçileri kurumlarında çıkarıldılar. Sadece Düzce ve ilçelerinde 278 işçi kapının önüne konuldu. İşin en acı tarafı, Akçakoca Belediyesi’nde bir gecede 30 tane Yığılcalı işçi soluğu başka kurumlarda aldı.“Torba Yasa “ denen kanunun D bendi, “Norm fazlası da olsa kurumların ihtiyaç fazlası işçi bildirme mecburiyeti yoktur” denmesine rağmen,  “Aslan Sosyal Demokratımız ” Fikret Albayrak’ın gücü Yığılcalı fakir fukara garip gurabalara yetti.

 Bu kardeşlerimizin hemen hepsi tanıdığımız, bildiğimiz, dostumuz, kapı komşumuz olan insanlar. Onlarca yıl Akçakocalının bokunu, çerini-çöpünü temizlemiş insanlar. Hemen hemen hepsinin birbirinden değişik, o belediyede acıklı, hüzünlü, eğitici öğretici hikâyesi var.

Şimdi hangi geleceğin, hangi sorunların onları beklediğini bilmeden Fikret Albayrak tarafından  hiçbir vicdani süzgeçten geçirilmeden, Belediye İş Sendikası’nın hiçbir itirazı olmadan CHP, MHP ve AK Parti’li meclis üyelerinin de gıkı çıkmadan, Akçakoca şovenizminin şanlı bayraktarlığında Akçakoca Belediyesi’nden sürülerek yeni iş yerlerine gidecekler.

“Norm kadro” ileri sürülerek Yığılcalı işçilerin sürgün edilmesini sağlayan Fikret Albayrak’ın amacı, herhalde sadece yatırım için kaynak tasarruf etmek olmadığını benim 10 yaşındaki oğlum da biliyor.

Bir diğer esas amacın; 29 Mart Yerel seçimlerinde oy “çalmak” için gittiği her evde söz verdiği iş vaadini yerine getirmek değil mi? Zaten “norm kadro” aldatmacasının sırrı da burada yatıyor.

Bu yasanın amacı açıktır...

Belediyelere getirilen bu modelle amaç sendikalı işçileri tasfiye etmektir. Zaten, kadrolu işçiler için ortaya konan “bütçe engeli” şansa bakın ki taşeron işçileri için konulmadı.

Bir hatırlayalım...

Mecliste “torba yasa” görüşülürken, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “bu yasa meclisten geçse dahi CHP’li belediyeler yasayı uygulamayacak” dedi.

Hani nerede verilen sözler. Maşallah, ilk önce Fikret başkanımız balıklama atladı yasayı gaddarca, şovence uygulamak için...

Fikret Albayrak şimdi kalkmış timsah gözyaşları dökerek ne kadar da çok işçi dostu olduğunu, ayrımcı olmadığını, Yığılcalı işçileri ne çok sevdiğini söyleyecek.

Belki bu yazıdan sonra onların evlerine giderek o işçilerle hatıra fotoğrafı çektirecek, onlara gülücükler dağıtacak...

Emin olun bunların bizim açımızdan hiç birinin kıymeti yok.

            O, ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylensin, hayatı boyunca “Şoven” başkan yaftasından asla kurtulamayacak.

Biz, Düzce Yerel Haber Gazetesi olarak... Fikret Albayrak’ın bu şoven tutumunu teşhir etmek için  “Irkçılığa ve Miliyetçiliğe Dur De Platformu’na Ekim ayının şoveni yarışmasına katılması için aday gösterdik. Türkiye genelinde her ay yapılan bu yarışmada adaylar, bağlı bulundukları kurumlardaki ırkçı ve şoven yaklaşımlarda bulunanlar arsında seçiliyor.

            Evet, sevgili okurlar,

Çuhallı Çarşı’da asırlık Çınar ağaçlarını keserek “baltacı ” belediye başkanlığından...

            Belediye İş Sendikası, AKP, CHP ve MHP’li meclis üyelerince terk edilmiş Yığılcalı işçileri bir gecede kapının önüne koyan “şoven” başkanlığa terfi etmek, kolay olmasa gerek.

Keşke insanlık bu deneyimlerden ders alarak pişmese...