Salih Tuna
Sayın Gül'ün muhterem arkadaşı ile Ali Bulaç kardeş olsaydı ve ben ikisinden birini seçmek zorunda kalsaydım, Ali Bulaç'ı tercih ederdim.
Neden mi?
Hiç değilse Ali Bulaç,15 Temmuz darbesinden sonra, Fetullahçılarınbu kadar alçak olabileceğini tahmin edemezdim, yollu tepki gösterdi.
Sayın Abdullah Gül'ün muhterem arkadaşı ise, “Darbenin beyni Gülen olabilir mi? Olmasa da oldu bile…” diyerek o saatten sonra bile “kuşku üretmeye” çalıştı.
Bununla da kalmadı…
Türkiye gazetesi köşe yazarı Fuat Uğur madem darbeyi önceden bildi, demek ki devletin haberi vardı, demeye getirdi. Biraz daha kaptırsa, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'den tutuklu o başdanışmanı gibi, “15 Temmuz tiyatrodur” diyecekti.
Yine, Ali Bulaç, Fetullah Gülen'in, Ahmet Taşgetiren'i “göbekli adam” diye aşağılayıp kendisinden sitayişle bahsettiği konuşmasından hiç değilse, felaket rahatsız olmuş.
Halbuki, Abdullah Gül'ün muhterem arkadaşı, Fetullah Gülen'in ona “bir ev hediye ettik,” sözünden hiç rahatsız olmamıştı.
Hayır, çok rahatsız olmuştu ama bunu söyleyen Gülen'den değil, nakleden Hüseyin Gülerce'den. (Ona ev aldık diyen Gülen için, “yalan söylüyor” bile dememişti yahu.)
Aynı şekilde…
Kemal Kılıçdaroğlu ile Fetullah Gülen kardeş olsaydı, hiç kuşkusuz ben Kemal Bey'den yana olurdum.
Şükür ki şükür Kemal Bey'in böyle bir kardeşi yok.
Onun kardeşi, Celal Kılıçdaroğlu.
Güzel adam…
Emekçi, dobra ve delikanlı…
Kemal Kılıçdaroğlu kardeşiyle gurur duysun, diyeceğim; ne ki, onun daha çok Fetullah Gülen'le gurur duyar gibi bir hali var.
Zira, 17-25 Aralık 2013 yargı darbe teşebbüsünden beri FETÖ'nün atanmamış sözcüsü gibi davranıyor.
En son Adana'da, miting alanında, “burdaaa” dedirtti Fetullah Gülen'in kapatma gazetecilerine. Vaktiyle göğüs gerdiği FETÖ medyası için de, neden kapatıldı, ifade özgürlüğü diye bir şey var, dedi.
Fakat sıra kardeşi Celal Kılıçdaroğlu'na gelince, “sus, konuşma” demeye başladı.
Celal Kılıçdaroğlu da haliyle cevap verdi: “Abim bana haber yollamış. Twitter hesabını kapatayım diye. Niye kapatıyormuşum! Nerede ifade özgürlüğü, hani demokrasi? Diktatör müsün sen?”
Haksız mı?
Celal Kılıçdaroğlu susmayınca anlaşılan o ki tehdit ediliyor. Ne ki, yılmıyor, alayına gider yapıyor: “Kendi kardeşinin peşine adam takacak kadar basitleşen bir genel başkanın, FETÖ destekçisi belediye başkanısın… Havanız kime?..”
Tehdit sökmeyince, başka yollara tevessül edildiğini de şöyle dermeyan ediyor: “Bu saatten sonra abim değilsin. Açıkça buradan ilan ediyorum. İl başkanını yollayıp bana para teklif ettin mi etmedin mi?..”
Kardeşlik yetmez bazen. Habil-Kabil'den beri bu böyledir.
Öyle değerler söz konusu olur ki, kan bağı hiçbir anlam taşımaz. Ebu Cehil'e karşı oğlu savaşmadı mı?
Celal Kılıçdaroğlu bakınız ne diyor: “Bana abisini sattı diyenler varmış. Elli tane abim olsa şehitlerin kanıyla alınmış vatan için satarım. Vatansız yaşayamam abisiz yaşarım.”
Abinden neden ayrı düştün, diyenlere de şu karşılığı veriyor: “Vatan için evladı şehit olmuş analar, 'Vatan sağ olsun' dediler. Ben vatan için abimden vazgeçtim: 'Vatan Sağ olsun.”
Abisine çok da ilginç sorular soruyor. Mesela diyor ki: “15 Temmuz gecesi ben ailece sokakta vatanım için mücadele ederken seni aradığımda, korkmana gerek yok bilgim var, dedin. Bildiğin neydi?”
Bu sorunun cevabını biz de merak ediyoruz.
Çünkü, 15 Temmuz gecesi Kılıçdaroğlu'nun, “İzliyoruz” (artık neyi izliyorsa) dediğini biliyoruz sadece.
Uzun lafın kısası, abisinin FETÖ'den yana tavır almasını Celal Kılıçdaroğlu affedemiyor.
Diyor ki: “Abim Türkiye'nin geleceğine ipotek koymak isteyen güçlerin maşasıdır.”
Bu arada, Celal Kılıçdaroğlu abisine nazaran çok iyi bir polemikçi.
Buyurun size bir örnek: “Abim saraya karşıymış! Neymiş efendim, sarayda padişahlar yaşarmış. Peki, Dolmabahçe Sarayında yaşayan ATATÜRK kaçıncı Osmanlı padişahıydı?”
İroni derseniz, abisiyle hiç karşılaştırılamaz.
Mesela, Atatürk posterinin önündeki Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafını takipçileriyle paylaşarak şunu yazmış: “Büyük devlet adamı. Dürüst, ilkeli, korkusuz. Adam gibi adam… Öndeki de abim…”
Şu ana kadar Kemal Bey'den böyle bir ironi hiç hasıl olmuş mudur?
İroni bambaşka bir şey tabii; öyle “Ana a ana a ana a…” gibi zırzopluklar yapmaya benzemez.
Hatırlar mısınız bilmem, Kemal Bey bir defasında, kameralarının karşısına geçip hiç utanmadan sıkılmadan, “Horoza sormuşlar, yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan? Horoz ben 'öter geçerim' demiş” şeklinde bir “fıkra” anlatmıştı.
Gelgelelim, Celal Kılıçdaroğlu, böyle edepsizliklere hiç tenezzül etmeden, abisini fıkra tadında anlatıyor.
Diyor ki: “Abim bir gün bize geldi. Yağmur bastırınca, gitme burda kal, dedim. Aradan 1 saat geçti, kapı çaldı. Abim sırılsıklam. Pijamalarını almaya gitmiş.”
Diyor ki: “Abim lise yıllarında otostop yaparken bir araba durmuş. Koşup arkaya binince, önceki 2 kişi arabadan inip abime bakmış. Meğer park etmişler.”
Diyor ki: “Abim köyde çobanlık yapardı. Bir keresinde 30 koyunu kaybedip köye geldi. Meğer koyunlar ondan önce köye gelmiş. Çünkü kendi kaybolmuştu.”
Böyle çok var.
“Abim bir gün…” adında bir kitap yayımlarsa çok satacağından eminim.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019