Uğur Gürses
100 yılda bir gelen bir salgında işini, gelirini kaybeden sabit giderlerini karşılama güçlüğüne düşen geniş bir kesime doğrudan destek vermek yerine, bankadan borçlandırmayı tercih eden hükümet, “dünya devlerini geride bıraktığı” iletişimini yapıyor.
“Dünya devlerinin geride bırakıldığı” propagandası yapılırken tabii ki hedef vatandaş. Mayıs başında Anadolu Ajansı haberi ile “bombardıman” başladı. İletişim Başkanlığı’nın bu iletişim manevrasının kokpitinde olduğu anlaşılıyordu. Çok sevdikleri kavramlarla, “algıyı başka yöne çekerek” yanıltıcı bir bilgilendirme yapılıyordu.
“Devler” denilen de diğer gelişmekte olan ülkeler. Yoksa gelişmiş “devler” hem yurttaşına, işletmesine doğrudan mali destekte hem de kredide Türkiye’nin çok ilerisinde.
Öyle ki “onlar zengin ülke tabii ki veriler” diyebilecek bir tablo da yok; zira karşılaştırmalar GSYH’na oranla yapılıyor. Tablolar yazının devamında.
“Türkiye likit destekle devleri geride bıraktı” başlıkla duyurulan haberin spotu şöyleydi: “Türkiye’nin likit destek oranı GSYH’sinin yüzde 9.4’ü oranında olurken, aynı kategorideki ülkeler arasında Türkiye’ye en fazla yaklaşan ülke yüzde 6.2 ile Brezilya oldu. Çin yüzde 1.3, Rusya yüzde 1.5’te kaldı.”
Kaynak ise IMF gösterilmişti. Sayılar doğru idi ama ölçüm için doğru kategoriye değil, başka bir kategoriye, kredi patlamasındaki şampiyonluğa işaret ediliyordu.
Anadolu Ajansı “devleri geride bıraktığımızı” aşağıda paylaştığım kendi tablolarında mavi sütunlara (Toplam likidite desteği) işaret ederek yapıyordu. Oysa bakmamız gereken yer bej sütunlardı. (Ek Harcama -Sağlık dışı sektörler)
Ankara’nın çabası, hedefi şuydu; pandemide ekonomik kayıpları olan yurttaşlar, işletmeler ikna edilmeye çalışılıyordu. Sanki yaşadıklarına bakarak değil de farklı olarak kendilerine söylenenle ikna olabileceklermiş gibi.
31 Mayıs günü kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi; “Bugün Türkiye, dünyada millî gelirine oranla halkına en etkin, yaygın ve yüksek tutarlı destekleri sağlayan ülkelerin başında gelmektedir.”
Erdoğan sözlerine devam ediyordu: “Dünyada her şey güllük gülistanlık da sadece Türkiye’de sıkıntı yaşanıyor gibi bir hava oluşturmaya çalışanlara verilecek en güzel cevap uluslararası kuruluşların işte bu tespitidir”.
“Uluslararası kuruluşlar” dediği IMF idi. Vatandaşa dönüp “herkesten daha fazla yardım ettik” mealinde ikna etmeye çalışırken, IMF’nin adını zikretmeden ama verilerini kılavuz alarak hakemliğine başvuruyordu.
Ama yeniden tekrarlayayım; IMF’nin yayımladığı verilerde Türkiye’ye şampiyonluk getirecek bir doğrudan destek tablosu yok. Dünya güllük gülistanlık değildi ama yurttaşının cebine yüklü çek bırakan ülkeler önden koşuyordu.
IMF’nin tabloları şurada: Fiscal Monitor Database of Country Fiscal Measures in Response to the COVID-19 Pandemic.
IMF iki ana grupta ele alıyor; biri doğrudan mali destekler, diğeri ise garanti ve likidite destekleri. Doğrudan mali destekler, adı üzerinde bütçeden doğrudan yurttaşlara ve işletmelere yapılan karşılıksız hibe ödemelerinden oluşuyor. Garanti ve likidite destekleri ise ağırlıkla kredi kolaylıkları ve garantileri içeriyor.
Türkiye’nin verdiği doğrudan destek miktarı IMF tablolarında, sağlık dışı ödemelerde 10 milyar dolar, yani GSYH’nın yüzde 1.5’i olarak yer alıyor. İkinci grupta, yani kredi kolaylıkları, garantiler ve likidite desteklerinde ise 67 milyar dolar (GSYH’nın 9.4’ü) olarak yer almış. Peki bu ikinci grupta bu kadar yüksek olan ‘destek’ nedir? Tabii ki kamu bankalarının piyasaya pompaladığı yaklaşık 350 milyar TL kredi ile KGF’nin ilave verdiği 118 milyar TL’lik kefalet. İşte Ankara’nın öne çıkardığı ve “devleri geride bıraktığı” iddiasında olan kalem bu.
İşte bu ikinci grupla beraber “destek şişirmesi” 661 milyar TL’ye ulaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 31 Mayıs konuşmasında, salgınla mücadelede verilen mali desteklerin toplamda 661 milyar lirayı bulduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin “salgın sürecini çok ciddi ekonomik kayıplara, sosyal sıkıntılara, güvenlik tehditlerine maruz kalmadan geçirmesinde” çok büyük katkısı olduğunu söylüyordu.
Doğrusu 661 milyar TL’lik bir mali desteğin büyük bir bölümünün kamu bankaları kanalıyla verilen krediler olduğunu bilsem de ana ayrıntılarını yine de merak ettim.
Hemen ertesi günü, 1 Haziran günü Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bir twitter mesajı ile şunları yazdı: “Ekonomi Reform Programımızda yer alan eylemlerinden birini daha hayata geçirdik. İlkini dün açıkladığımız Kamu Maliyesi Raporu, üçer aylık dönemler itibarıyla yayımlanacak.”
Kamu Maliyesi Raporu yayımlanmıştı.
Raporu merakla okuyunca karşıma çıkan şu oldu: 661 milyar TL’lik pandemi desteklerinin alt kalemleri olduğu gibi tablolaştırılmıştı.
Bu tablo çok açık biçimde doğrudan yapılan mali destek-hibe miktarlarını gösteriyor.
Tabloda yeşil renkle vurgulanan satırlar, yurttaşlara-işletmelere doğrudan yapılan ödemeleri gösteriyor.
Tablo, bu ödemelerin ne kadarının bütçeden ne kadarının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapıldığını da gösteriyor.
Çok açık ki bütçeden şimdiye kadar yapılan doğrudan ödeme toplamı 11 milyar TL.
İşsizlik Fonu’ndan yapılan ise 57.3 milyar TL.
İşsizlik Fonu’nun, işçilerin ücretlerinin bir parçası olan primlerle oluştuğu dikkate alınırsa bu fondan yapılan ödemeler, ‘işçinin parasını işçiye ödemek’ demek.
Kamu bütçesinden pandemi nedeniyle iş, gelir kaybına uğrayan yurttaşlara kamu bütçesinden ödenen para sadece 11 milyar TL.
İşte bu akıl alır gibi değil. 100 yılda bir karşılaşılan yıkıcı bir salgında yurttaşlara tahsis edilen kamu kaynağının değeri bir otoyol bağlantılı köprüye ödenen kadar değil.
TABLO 1
Kaynak: Kamu Maliyesi Raporu – ugurses.net (Dipnotlar için metnin sonuna bakınız)
Diğer kalemler ise sağlanan kolaylıklar, ertelemeler gibi destekler nedeniyle kamunun kaybettiği gelir ya da yüklendiği ilave maliyetleri gösteriyor.
Devlet kendi cebinden ne harcadıysa hangi vergiden vazgeçip ötelediyse nihai olarak bütçe dengesine yansıyor bunlar.
Yani bunların hepsinin cari yıl içine yansıyan toplam maliyetini, nihai olarak bütçe açığında görüyoruz. 2021 bütçe açığına da yansıyacak.
Neyse ki Kamu Maliyesi Raporu’nda diğer ülkelerle birlikte bütçe açığındaki değişim grafikle gösteriliyordu:
ugurses.net Kaynak: Kamu Maliyesi Raporu
Grafikte diğer ülkelerin pandemi destekleri ile bütçe açıklarının nasıl büyüdüğü açık biçimde görülürken, Türkiye’nin bütçe dengesi GSYH’nın yüzde 2.9’undan sadece ve sadece yüzde 3.4’üne çıkmıştı. Yani binde 5’lik bir artış olmuştu.
Oysa diğer ülkelerin bütçe açıklarının GSYH’larına oranla yüzde 3.5-5 arası arttığı görülüyordu.
Peki IMF tablolarında bu durum nasıl görünüyordu?
TABLO 2
ugurses.net
İşte gerçek tablo bu.
“Türkiye’de sıkıntı yaşanıyor gibi bir hava oluşturmaya çalışanlara verilecek en güzel cevap uluslararası kuruluşların işte bu tespitidir” derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan farkında mıydı bilmiyorum; ama o uluslararası kuruluş bize Türkiye’nin en düşük doğrudan mali destek veren ülke olduğunu söylüyordu, yayımladığı tablolarda.
ABD’nin üç ayrı ek bütçe ile yurttaşlarına çek dağıttığını anımsayalım. İşte bu kategoride G20’nin son 3’ünde yer alıyoruz.
Bitmedi; OECD’nin 31 Mayıs’ta yayımladığı raporda da benzer bir saptama var. Zaten kullandıkları veri de IMF tabanlı. Orada da Türkiye’nin doğrudan desteği GSYH’nın yüzde 1.9’u hesaplamışlar. BU da IMF verilerindeki sağlık harcamaları ile sağlık dışı harcama toplamına eşit. Burada da görülüyor ki kendi grubundaki ülkelerin harcadığının yarısından az.
Kaynak: OECD
Tekrar başa dönelim; doğru Türkiye kendi grubunda likidite desteğinde en yakın rakibinin yüzde 50 fazlasını yaptı. Ancak bunu ne pahasına yaptı? Döviz rezervlerini boşaltıp, Merkez Bankası’nı 60 milyar dolar borçlu hale getirerek, ülkeyi kırılgan ve ödemeler dengesi krizi eşine getirip bırakarak.
Çoğu ülkenin politika yapıcıları, mali desteği hane halkına verirken, buradan ekonomiye akacak talebin, kapanma ve karantina koşulları nedeniyle iş ve hasılat kaybına uğrayan iş kesimine akmasını sağlamak istediler. Bizde ise talebi besleyecek doğrudan gelir aktarımı yerine, kredi patlaması ile döviz, altın ve ithal otomobil talebi patlatıldı.
TABLO 3
5 milyona yakın işsize ilave olarak yaklaşık 5 milyon kişinin de işbaşı dışına çıktığı, toplamda 10 milyon kişinin iş ve gelir kaybına uğradığı bir tabloda, kredi pompalamasına ve negatif reel faize dayanan politikayla eriyen rezervler ile kur patladı, enflasyon ve harcanabilir gelir geriledi. Muhtemeldir ki orta gelir grubunda da çalışanlar çoğu işyerinde enflasyonun altında ya da sıfır ücret artışı aldılar.
Bu tabloda “Devleri geride bırakma” iddiası olsa olsa züğürt tesellisi olur.
***
Tablo 1’e ait özgün dipnotlar:
2) Salgın döneminde değişen piyasa koşulları nedeniyle tarımsal üretici ve esnafa verilen hazine faiz destekli kredi talebindeki artıştan ve bu dönemde yapılan kredi ertelemelerinden kaynaklanan ilave ödemeleri göstermektedir.
(3) Esnafa hibe olarak yapılan kira desteği, nakdi destek ve ciro kaybı ödemelerini içermektedir. Kira ve nakdi destek hibesi 14 Aralık 2021; Ciro Desteği 6 Şubat 2021; Esnafa Hibe Desteği 17 Mayıs 2021 tarihlerinde kamuoyuna duyurulmuştur.
(4) 2021 Nisan ayı itibarıyla gerçekleşen “Gelir, Kira ve Ciro Kaybı Destek” bilgilerini içermektedir.
(5) Sosyal Destek Programı kapsamında 4,4 Milyar TL merkezi yönetim bütçesinden, 4,2 milyar TL Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ödeme yapılmıştır. Hane başına birden fazla ödeme yapılması söz konusu olduğu için faydalanıcı hane sayısı mükererlik içerecektir. Ayrıca, Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyası kapsamında 2,1 milyar TL’lik ödeme yapılmıştır.
(6) Vergi oran indirimlerinden toplumun tüm kesimleri yararlanmıştır.
(7) Fesih kısıtı 30/6/2021 tarihinde sonlanacaktır.
(8) Salgın gerekçesiyle uygulanan kısa çalışma 30/6/2021 tarihinde sonlanacaktır.
(9) Kurumsal kredi paketlerinden kullandırım sayısı 1 milyon 246 bin 881; bireysel tüketici kredi paketlerinden kullandırım sayısı 8 milyon 257 bindir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.12.2022
18.07.2022
18.02.2022
13.02.2022
29.01.2022
24.01.2022
17.01.2022
10.01.2022
4.01.2022
2.01.2022